Baykal: 'Başbakanı kimse itip kakamaz'

3 Şubat 2009 14:47 tsi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısında konuştu.

İşte Baykal'ın konuşması:

Ekonominin durumu gittikçe kötüleşiyor. Kriz tablosunun vehameti ihracat rakamlarıyla ortaya çıktı. Doğalgaz zammını kim ilan etti. BOTAŞ Genel Müdürü, gece ikide, yazılı bir emirle ilan etti. Daha sonra Başbakan bir toplatıda, seçime bir kala indirim haberi verdi. Müjde veriyorum dedi. Bu müjdeyse daha önceki neydi?

5 aydır hala Alman mahkemesinin aldığı karar Almanya'dan Türkiye'ye gelemedi. Bırakınız uçağı, otomobili, treni o belgeleri kaplumbağanın sırtına bağlasaydınız Türkiye'ye gelirdi. Dosya hala Türkiye'ye gelmedi? Niçin? O dosya nasıl gelecek?

Bu arada ilginç bir gelişme de oldu. Adalet Bakanı açıklama yaptı. 'Almanya'daki Deniz Feneri'yle Türkiye'deki Deniz Feneri ayrı" diyor. Sonra Frankfurt savcılığı resmi bir açıklama yaptı. "Alman mahkemesinin bulgusuna göre bu iki kuruluş arasında derin mali ilişki vardır" dedi.

Geçen haftaya damgasını vuran olay şüphesiz Davos’taki tartışma ve gelişmeler. Öncelikle böyle uluslar arası toplantılarda ortaya çıkan tablo hiç kuşku yok bütün dünyayı yakından ilgilendirir. Herkes, hepimiz bu tartışmayı dikkatle izledik.

Maalesef bu tartışma sırasında TC Başbakanına kabul edilmesi mümkün olmayan bir üslüpla, doğrudan hedef alınarak, parmakla hedef gösterilerek ithamlarda bulunulmuştur. Başbakanın cevap hakkına saygı gösterilmemiş, itilerek, kakılarak susturulmaya çalışılmıştır. Bu kabul edilemez. Hepimiz iktidar, muhalefet fark gözetmeden bu duruma karşı tepkimizi ortaya koyuyoruz.

İsrail Ortadoğu'da 1948 yılında kurulmuş olan bir devlettir. Geride kalan 61 yıl boyunca İsrail'in çevresindeki ilişkileri maalesef barışa dayalı olmamıştır. İsrail Filistin çatışması, Filistin devletine İsrail'in kurulmasıyla başladı. İsrail kurulmuştur ama Filistin devleti hala kurulamamıştır. Bugün Filistin topraklarında İsrail devleti vardır ama Filistin devleti yoktur. Bu kabul edilebilir bir tablo değildir. Bir Filistin devletinin kurulması mutlaka gerçekleştirilmelidir. Filistin halkını oradan uzaklaştırmaya kimsenin hakkı yoktur.

Oradaki sorun İsrail Hamas, İsrail Filistin, İsrail Arap sorunu mudur? Yoksa musevi müslüman çatışması mıdır? Bunların hangisine doğru çekiliyor. Bölgedeki Arap devletleri İsrail-Arap sorununa dönüşmemesi için çaba sarf ediyor. Ortada bir de Hamas ve Filistin Kurtuluş Örgütü var. Her ikisi de Filistinlilerin örgütü. Bunlar arasındaki fark ne? Yaser Arafat yıllarca FKÖ'yü savundu. Abbas Filistin halkının temsilcisi benim diyor ve FKÖ'lü... FKÖ silahlı mücadeleye inanıyor. Hamas cihada inanıyor. FKÖ İSrail devletinin varlığını kabul edebiliiz diyor. Hamas hiçbir koşulda kabul etmiyor. FKÖ ben laik bir Filistin devleti kuracağım diyor. Hamas da ben şeriat devleti kuracağım diyor. Biz artık kan dökülmesin, İsrail'in de Filistin'in de devlet olma hakkı yerine getirilsin diyoruz.

Kıbrıs sorunu bizim sorunumuz. Peki komşularımız bu sorunu nasıl sahiplendi? Bu soruna nasıl bakıyor? Onlara neden böyle bakıyorsunuz diyor muyuz? KKTC'yi tanıyan var mı? Herkes bölge istikrarıyla ilgili kendine has değerlendirmeler yapıyor. Senin sorunun benim sorunum ayrımını getiriyor. PKK sorunumuz için en iyisi o senin sorunun kolay gelsin diyorlar. Herkes uluslararası olaylarda kendi çıkarlarını gözeterek, başkasının sorunlarına çıkma hevesini dizginleyerek yaklaşırlar. Başkasının sorunlarını çözmeye kalkarsak o sorunu yaşayanlar seni alkışlarlar ama o sorunun bir parçası olursun. Elbette Gazze'de yaşanan insanlık dramının durdurulması için elimizden geleni yaparız. Ama bizim bu sorunun parçası olmamız bambaşka bir şeydir. Hele Türkiye Hamas'ın çizgisiyle özdeşleşerek ne kendi yararına, ne Filistinin yararına bir şey yapamaz.

 

Bu haber 559 defa okundu.