monşer çizgisi | " /> monşer çizgisi | "/>

En Sıcak Konular

Siyasette monşer çizgisi

3 Şubat 2009 12:12 tsi
Siyasette monşer çizgisi Davos çıkışının gündemleştirdiği bir kavram var: 'Monşer' diplomasi. Ama asıl meselemiz 'monşer' siyaseti. Siyasetteki diplomatların siyasi tercihleri neden aynı adresi gösteriyor dersiniz? Cevabı, sorunun kendisinde saklı…

Başbakan Erdoğan’ın Davos çıkışına yönelik eleştirilerin odaklandığı nokta, dikkatinizi çekmiş olmalı, birincisi “Batı ile ilişkiler” ve ikincisi de buna bağlı olarak, “diplomatik üslup” meselesi…

İyibilgi haber ve analizlerini takip edenler, konuyla ilgili fikir sahibi. Fakat meseleyi ortaya konulan “ölçüler” dahilinde irdelemeyi sürdürmek gerekiyor. Çünkü söz konusu olan, Türkiye’nin mutlaka iç siyaseti üzerinde de etkili olmasını beklemek gereken bölgedeki rolü ve konumunun Davos sonrası nasıl bir seyir izleyeceğidir…

Davos olayı ile diplomaside “monşer” tabir edilen diplomasi tarzı ile de yüzleşme imkanı bulduk. Başbakan Erdoğan’ın sadece Davos’taki çıkışı değil, hemen ardından yurda dönüşünde olayı değerlendirme tarzı da “monşer” diplomatları çileden çıkarmıştı. Ne demişti Erdoğan?

 “Ben bazı emekli diplomatların anladığı dilden konuşmam. Ben diplomasiden gelmiş birisi değilim. Ben siyasetten gelmiş birisiyim. O diplomatların, hele hele monşerlerin adetini pek bilmem. Bilmek de istemem. Sadece ben Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk milletinin onurunu A’dan Z’ye sonuna kadar korumakla mükellef olduğumu bilirim. Ben bir kabile reisi değilim. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’yım. Yapmam gereken neyse onu yaparım, onu yaptım. Bundan sonra da onu yapmaya devam ederim. Bu benim karakterimdir.”

Erdoğan’ın “O diplomatların, hele hele monşerlerin adetini pek bilmem. Bilmek de istemem” dediği emeli diplomatlar ve diplomat kökenli siyasetçiler ne demişti peki: 

Ahmet İsmet Birsel: Erdoğan’ın çıkışı diplomasiye sığmayan bir tavır. Ama, asıl mesele Batı ne diyecek? Siyasetten gelenler, dış ilişkilerde bazı sorunlar yaratabiliyor. Ama, bu tür tutumların tamiri yine monşerlere düşüyor. Diplomatlar da bazen sinirlenebilir, toplantıyı terk edebilir. Dünyada artık imajı bu şekilde yer edecek. Bu çıkışla Türkiye, tarafsız arabuluculuk rolünü kaybetmiştir.

İnal Batu: Başbakan’da fevri davranışlar, herkesi azarlama eğilimi var. Ciddi bir üslup sorunu var. Diplomat olmak utanılacak bir şey değil. Onlar kriz yaratıyor, biz çözmeye çalışıyoruz. Monşer lafı eğer halktan kopuk anlamına geliyorsa, bütün diplomatlar orta halli halk çocuklarıdır. Cumhuriyet diplomatlarının monşerlikle ilgisi yok.

İlter Türkmen: Eskiden monşer kelimesi kullanılırdı, şimdi kullanılmıyor. ‘Daha sosyetik, çok kibar, hafif züppe’, herhalde bunlar kastediliyor. Dışişleri’nin dili de eskiden Fransızcaydı. O dönem ‘azizim’ anlamında kullanılırdı. ‘Ben çıtkırıldım değilim. Böyle gürlerim. Diplomatlar her şeyi yutabilir, ben yutmam. Ben tepki gösteririm’ demek istiyor. Oysa, diplomatlar sinirlenmez diye bir şey yok. Ben BM’de Daimi Temsilci’ydim. Sık sık ya Yunanlıyla, ya Rumla dalaşıyorduk. Erdoğan’ın ciddi üslup sıkıntısı var. Beni güldürdü.

Mustafa Akşin: İsrailli başbakanlarla ilgili sözleri çok münasip kaçmadı. Erdoğan, adeta Milli Görüş günlerini hatırlatıyordu.  Monşer kelimesini ağzına almaması lazım, bir takım kişilerin hassasiyetini okşayacağım diye, hariciyecilerini harcaması gereksizdi.
Uluç Özülker: Peres’in haşin konuşması ve moderatörün yaptığı doğru değil. Başbakan’ın üslubu da doğru değildi.  Bize bakanlıkta ilk öğretilen şey, ‘müzakerede ilk sinirlenen kaybedendir.’ Monşerler, mesleklerinin icabını yerine getirir.

Yalım Eralp: Beni monşerlik rahatsız etmedi, çünkü, kendimi öyle addetmiyorum. Ama, acaba Sayın Başbakan bundan böyle Dışişleri kadrolarıyla çalışmayacağını mı söylüyor? Ben Başbakan’dan çok, daha fazla uluslararası toplantılarda Türkiye’nin haklarını savunmuşumdur. Dışişleri memurları monşer değil mi? Yanındaki insanlar monşer değil mi? Onlar uzaydan gelmedi. 

Onur Öymen: Başbakan’a yakışmayan bir söz. O küçümsediği diplomatlar, Başbakan bisküvi ticareti yaparken, Türkiye’yi temsil ediyorlardı, hayatlarını tehlikeye atarak mücadele ediyorlardı.

Peki bir şey daha dikkatinizi çekti mi? Erdoğan’ın Davos çıkışına ilk tepki veren bu diplomatların neredeyse tamamı ya aktif ya da pasif olarak siyasetle gayet ilgili ve iç içeler. Siyaset dediysek, adını dosdoğru koyalım, CHP’yi kast ediyoruz.

Hemen ardından hatırlatmamız gereken diğer bir realite, CHP’nin adındaki “halk” sözcüğü dışında, “tek parti” döneminden bu yana halkla ilişkilerinin en zayıf olduğu bir dönemi yaşıyor olmasıdır.

Kast ettiğimiz, seçimlerde aldığı oy oranlarındaki gayet istikrarlı düşüş eğilimi değil sadece; bundan da önemlisi siyaset yapma tarzındaki halktan kopukluktur.

İstaisnai ve bireysel örnekler bulabiliriz elbette, ama, siz CHP’nin ülkemizin gerçek gündemiyle, insanlarımızın gerçek sorunlarıyla örtüşen bir siyasetini hatırlıyor musunuz?

Her seçimden sonra “bu halk bizi yine anlamadı” türü değerlendirmeler yapıp duruyorlar. Bunun nedenleri üzerine düşünme gereği duymadan hem de.

 “Monşer diplomasi”den çok, “monşer siyasetini” benimsemiş bir siyaset ve muhalefet anlayışı, belki AKP adına “iyi” bir şeydir; ama Türkiye adına ciddi bir talihsizliktir…

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,342 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,875 µs