Şimdi ne desek de demesek...

Başbakan Erdoğan’ın “ezber bozan” Davos çıkışı (Bknz.Davos’ta bozulan ezberler / iyibilgi), Ergenekon davasının da gündemindeydi; bu arada Ergenekon konusunda kendilerini “avukat” ilan edenlerin de. Yalnız, gösterilen tepkiler, olayın kendisi kadar açık, net, berrak değil. Yani bu cephede biraz “dengelerin” bozulması durumu yaşanıyor…

‘Başbakan yanlış yaptı’
CHP’nin diplomat kökenli yöneticilerinden Onur Öymen, Davos olayıyla ilgili ilk tepki verenlerden biriydi. Ne de olsa diplomat deneyimi olan bir politikacıydı ve CHP adına ilk açıklamanın Öymen tarafından yapılmasına şaşmamak gerekiyordu.

Fakat Erdoğan’ın Davos’ta koyduğu tavır yurtta büyük sevinç ve heyecan yaratmışken, Onur Öymen pek de o kanatte değildi. Öymen’in olayı ele alış tarzında sorun Filistin değil, İsrail’di. Dün itibarıyla medyada yer alan sözlerinde şöyle demişti Öymen:

“Bu kadar haklı bir dava bu kadar kötü savunulamaz. Siz orada Hamas'ı değil, Filistin'i savunacaksınız. Siz biliyor musunuz, Hamas, AB'nin 'terörist örgüt' listesinde PKK ile aynı sayfada. Şimdi siz Filistin halkının çektiği ızdırapları dile getirirseniz herkes sizi alkışlar, ama siz Hamas'ı savunuyor ve bunların sözcülüğüne savunuyorsunuz. İnanılır gibi değil. Tamamen cihad fikri ile konuşuyor. Aslında modern dünyada Davos değil, Erdoğan bitmiştir. Bütün Arap ülkeleri Hamas'a tepki gösteriyor. İsrail'in insanlık dışı saldırıları ayrı bir iş. Ama gidip terörist Hamas'ı savunursanız, Türkiye'yi dünyada 5 paralık edersiniz. Peres'e 'Sen' diye hitap edemezsiniz. Uluslararası ilişkide böyle bir üslup yok. Sayın başbakan çok yanlış yaptı”

Demek ki neymiş? Başbakan Erdoğan “çok” yanlış yapmış. Uluslar arası ilişkilerde kullanılmayan bir üslupla konuşmuş. Dolayısıyla “modern dünyada” Davos değil, ama Erdoğan bitmiş…

Adında “halk” sözcüğü geçen bir parti bu kadar mı yönetmeye talip olduğu halkın duygu ve düşüncelerinden uzak olur? Bu yaklaşım için söylenebilecek çok fazla bir şey de olmasa gerek.

Baykal: Erdoğan’a haksızlık yapıldı
CHP Merkez Yönetim Kurulu toplandı dün. Baykal tarafından yapılan açıklamadan da anlaşılıyor ki, toplantıda sadece yerel seçim üzerinde durulmamış. Davos konusu üzerinde de değerlendirmeler yapılmış.

Nitekim CHP lideri deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Davos'taki panelde ''açıkça haksızlık yapıldığını'' belirterek, ''Buna tepki gösterilmesi doğaldır'' dedi.

Baykal devamla, ''Yapılan her haksızlık bizi rencide eder. Başbakana, o panelde açıkça haksızlık yapılmıştır. Buna tepki gösterilmesi doğaldır ama Sayın Başbakan, basın toplantısında bu tepkinin moderatöre yönelik olduğunu ifade etmiştir. Sayın Perez de üzüldüğünü bildirmiştir. O açıdan bu tatsız olayın, hem Orta Doğu'daki politika hem de Türkiye-İsrail ilişkileri açısından geniş çaplı bir etkisi olmayacağı anlaşılıyor” dedi. Baykal açıklamasının devamında bu olayın “iç siyaset malzemesi” yapılmaması gerektiğini de söyledi.

Demek ki Baykal, “Erdoğan yanlış yapmıştır” şeklindeki yaklaşımın geçer akçe olmadığına biraz gecikerek de olsa “uyandı” ve haksızlığa tepki göstermenin doğal olduğunu belirtme ihtiyacı duydu. Ama bunu çok da gönülden söylemediği anlaşılıyor; zira ne de olsa önümüzde seçim var ve “halkla bu kadar da tezat düşmek iyi sonuçlar vermez” diye düşünülmüş olmalı.

Perinçek neyi utanç verici görüyor?
Ergenekon davasının 54. duruşmasına damgasını vuran olay da Davos idi. Perinçek 367 meselesiyle ilgili görüşlerini beyan ederken, aynen şöyle dedi:

 “2007 baharındaki eylemlerde [Cumhuriyet Mitingleri] 367 formülü tartışılıyordu. Cumhurbaşkanını istifaya davet ettim. AKP iktidarına son verilmesini, hukuka uygun halka dayalı bir ihtilal yapılmasını içeren bir konuşmaydı. Maksadım, AKP'nin ayak oyunlarıyla indirilmesinin çözüm olmayacağını, halk hareketiyle olacağını söyledim. Bizim önerilerimiz dikkate alınsaydı Davos'ta Türkiye'yi utandıracak hallere düşülmeyecekti."

Perinçek’in “utanç verici” bulduğu şey, belli ki, Erdoğan’ın İsrail’in “çocuk katili” olduğunu söylemesiydi. Bu tavrıyla her fırsatta “Amerikan ve İsrail karşıtı” olduğunu yüksek perdeden ilan etmesi, bir kez daha hayli tartışmalı bir duruma düşmüş oluyordu.

Bu noktada Ergenekon kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan eski YÖK başkanı Kemal Gürüz’ün sözlerini hatırlamadan geçmek olmaz. Ne demişti Gürüz:

"Amerikan emperyalizmi palavradır. Ben Amerikancıyım. Dünya barışını ancak Amerika sağlayabilir. Türkiye'nin Batı ittifakının dışına çıkması felaket olur. Bu hükümet, ülkeyi Batı ittifakının dışına çıkarıyor. Asıl büyük tehlike budur..."

Başta “dengeleri bozuldu” diyerek koyduğumuz teşhis herhalde şimdi daha iyi anlaşılmış olmalı…

Bazılarının durumu aynen başlığa çıkardığımız gibi tuhaf bir hal arz ediyor: Ne desek de demesek… Siyaset zor iş vesselam…

www.iyibilgi.com