Çanakkale ruhu geri mi dönüyor?

30 Ocak 2009 16:28 tsi
Başbakan Erdoğan'ın ses getiren tepkisi, Türkiye'nin ve devletin her kurumunda destek buldu. Mazlumun hakkını korurken, kaybettiğimizi sandığımız bir şeyi mi bulduk?

Faruk Bilgin / Samanyoluhaber

Davos'ta Başbakan Tayyip ERDOĞAN'ın, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon PERES'e "sert tepki" göstermesinin nedeni,

İsrail'in Gazze'de yaptıklarına, özellikle Avrupa ülkelerinin "duyarsız" kalmaları oldu.

Hayvan katliamlarında ayağa kalkan, çevre katliamlarında ayağa kalkan Avrupa ülkeleri "Gazze katliamı"na seyirci kaldı. İkiyüzlü davrandılar.

Kurban Bayramı'nda hayvanların "eziyet edilerek" kesildiğine "tepki" gösterenler, Gazze'de ölenlere maalesef ilgisiz kaldılar.

Burada Avrupa ülkelerinin yöneticilerini suçluyorum.

Vicdanı olan Avrupa ülkelerinin halkları, mitinglerle, toplantılarla, yardım kampanyaları ile "tepkilerini en üst düzeyde" gösterdiler.

***

Benim anlayamadığım ise, Türkiye'de bazı gazete yazarları, bazı eski dişişleri mensupları, bazı emekli olmuş üst düzey bürokratlar ve yine bazı zengin işadamlarının da Avrupa ülkeleri yöneticileri gibi "tavır" takınmaları.

Gazze'de insanlar öldürüldü ama...

Gazze'de kadınlar öldürüldü ama...

Gazze'de çocuklar öldürüldü ama...

***

Aması şu...

Öldüren İsrail.

Eee...

Çoook güçlü bir ülke.

Dünyanın her tarafında güçlü lobileri var.

Eee...

Çok sert tepki gösterirsek, Türkiye'nin zararına olur.

***

Biz Türk’üz kardeşim.

Böyle "zulüm" işlerinde hesap kitap yapmayı bilmeyiz.

Birisine haksızlık yapılıyorsa, onun yanında yer alırız.

Gerekirse "dayak" da yeriz.

Gerekirse "bedel" de öderiz.

Ama kesinlikle ve kesinlikle zalimin yanında yer almayız.

Erdoğan’dan da bir Türkiye Başbakanı olarak aynı tepkiyi ortaya koydu.

***

Başbakan ERDOĞAN Davos'ta yaptığı ilk konuşmada diyor ki, " Ateşkes zamanında Gazze tarafından hiçbir füze atılmadığı, hiçbir silahlı eylemde bulunulmadığı halde, İsrail 28 kişiyi öldürdü. Ayrıca ateşkesin şartları olan, sınırları açmadı, ablukayı kaldırmadı. Gazze'yi bir açık hava hapishanesi haline getirdi. Bir kasa domatesi Gazze'ye ancak İsrail izin verirse sokabiliyorsunuz, bu insanlık mıdır?"

Ve çok önemli bir vurgu yaptı. "Silahın veya füzelerin gireceği tek sınır Mısır sınırıdır. Eğer silah veya füze giriyorsa bunu Mısır'a sorun" dedi.

Bir bakıma Mısır'ı da, Hamas'ın füze atma provakasyonlarının müsebbibi olarak gördü.
Sonra da ilave etti: "Gazze'den atılan füzelerden ölen bir İsrail vatandaşı var mı?

Hayır yok. O zaman bu kadar orantısız bir güçle Gazze'ye saldıramazsınız."

***

Panelde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa da, Erdoğan kadar olmasa da "sert" bir üslüpla İsrail'i suçladılar.

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon PERES ne yaptı peki. Bağırarak, sert bir üslupla ve Erdoğan’a dönerek tam Yirmi beş dakika konuştu.

Yirmi beş dakikada söylediği şuydu: “Mısır bu işe karışmıyor, El-Fetih karışmıyor, dünya zaten karışmıyor da sana ne oluyor?”

***

Şimon PERES, Türkiye’ yi Mısır’la, Tayyip Erdoğan’ı da Hüsnü Mübarek ile karıştırdı sanırım

Bu haber 912 defa okundu.