"Kurdurdular! Hortumlattılar! Şimdi de alıyorlar!"

Yabancı sermaye ve bankacılık sektörü ile ilgili iyibilgiye konuşan Prof. Mehmet Türkay, yabancı sermayenin ülkede planlarını anlattı. Türkay, şunları kaydetti.

* Bu büyük ve yıllar önce başlayan bir plan. Bu plan şirketleri değil, halkı yaralayacak. Türk şirketleri de başka ülkede yatırımcı olacak.

* Türkiye'deki sınıfsal çatışma artacak.Dinci- laik, yoksul -zengin çatışmaları yeniden üretilecek

* Bankaların batmasını, alabilmek için yabancı sermaye teşvik etti.

* Türkiye'deki Çin tehlikesi, Türk işadamlarının Çin'de ürettiklerini ülkemizde satması. Böylece önce işsizlik yaratıp, sonrasında Türkiye'de Çin'deki gibi ucuz işçi sınıfı yaratmak istiyorlar.

Yabancı sermaye olarak anılmak işlerini zorlaştırıyor

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Müteahhitler Birliği adına konuşan Erdal Eren, "Yabancı payı yüksek olan bankalar, ihalelerde Türk firmalarına teminat mektubu vermek konusunda tarafsız davranamazlar. Bunun örneği Polonya ve Macaristan’da yaşandı. Orada şirketleri Alman ve İspanyollar ele geçirdi. Yabancı payı artttığında, bizim şirketler, bu bankaların kapısından bile giremez. " demişti.

iyibilgi okurları için bankacılık sektöründeki gelişmeleri yorumlayan Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Türkay, "Bu tehlike sadece inşaat sektörünü değil, bütün sektörlerimizi etkileyecek" şeklinde konuşuyor. Türkiye'de yatırım yapan şirketlerin bir topluluk oluşturup "yabancı sermaye" kavramını ortadan kaldırmak ve sadece "sermaye" olarak anılmak istedikleri tespitini paylaşan Türkay "Bütün bu girişimler, bir dönüştürme hareketinin bir parçası ve ne sadece inşaat ne de bankacılık sektöründeki tehlike ile açıklanabilir" diyor. "Tarım, maden, enerji sektörü de dönüştürme hareketinin bir parçası. Bu çaba ile Türkiye piyasaları bir 'kurtlar sofrası' haline geldi" diyen Prof. Türkay, bu ciddi dönüşümün neler yaratacağını sıralıyor: 

Bankaların içi yabancılara satılması için mi boşaltıldı?

"İşadamları bir yolunu bulup bu işten sıyrılacak. Yurt dışına yatırıma yönelecek. Mesela Koç topluluğu Bulgaristan'ın yabancı sermayesi oluyor. Tarım sektörünün de çöküşü ile işsizlik ve sınıflar arası çatışma doğacak. Gelir dağılımı arasındaki uçurum artacak. Toplumsal yapı gerilecek. Laik ve dinci, yoksul ve zengin arasındaki çatışma düzene göre yeniden kurgulanıp, üretilecek."

"Her krizden birileri kazanır" diyen Mehmet Türkay'ın bankaların yabancılara satılmasını doğuran süreçleri düşünmemizi sağlıyor şu sözleriyle: "Banka yolsuzluklarını tetikleyen mekanizmayı da sorgulamamız gerekiyor. Bankaların el değiştirmesi için kimler hortumcuları bankaları boşaltmaya teşvik etti ve bunu başardı?"

Prof. Türkay'ın sözleri yabancı sermayeninin bankaların kurulmasını ve bunların içinin boşaltılıp, devlet tarafından kendilerine satılmasını planladığına işaret ediyor.

Çin vurgununun sorumlusu Türk işadamları

Prof. Türkay Türk ekonomisi ve dolayısıyla da Türk siyasetinde dönen oyunlarda parmağı olduğu düşündüğü Türk işadamları hakkında da şunları söylüyor: " Türkiye ekononmisini Çin sektörünün vurduğu, birçok üreticinin işçi çıkardığı söyleniyor. Aslında Çin tehlikesi dediğimiz, Türk işadamlarının Çin'de ucuz işgücü ile ürettiklerini ülkemizde satmasından başka birşey değil. Böylece insanları işsiz bırakıp, ucuz Çin emeğini Türkiye'den sağlamak için plan kuruyorlar. Türk işçilerini Çinli işçiler olarak görmek istiyorlar. "

Elif Yıldız