Andıç dosyası... | " /> Andıç dosyası... | "/>

En Sıcak Konular

Gereğini kimse yapmadı: Andıç dosyası...

29 Ocak 2009 13:20 tsi
Gereğini kimse yapmadı: Andıç dosyası... 1998’de patlak veren “andıç” konusunu hatırlıyor musunuz? Az daha Akın Birdal canından oluyordu. Birand ve Çandar da işlerinden olmuştu. Peki sonra? Konuyu mağdurları dahil herkes kapatmış görünüyor. Ama biz andıç dosyasını açıyoruz. Bak

13 Nisan 1998’de, PKK’dan kaçarak Barzani’nin kanatları arasına sığınan Şemdin Sakık, tereyağından kıl çeker gibi Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı bir ekip tarafından, kardeşi Arif Sakık’la beraber paketlenerek Türkiye’ye getirilmişti. Olay mühimdi. Söz konusu olan “PKK’nın ikinci adamı” olarak bilinen biri idi. Yıllarca PKK’nın askeri güçlerine hükmetmişti.

Sakık, sorgusunda nedamet getirdi. İtirafçı oldu. Halen Diyarbakır Cezaevi’nde müebbet hükümlüsü olarak yatıyor.

Olay mühimdi, ama “birileri” bu olayı başka niyet ve amaçlar için de “değerlendirmek” istediler… Siyasi literatürümüze “andıç olayı” olarak geçen skandal da böylece ortaya çıktı…

Andıç…

Andıç, TSK bünyesinde kullanılan bir terim ve “bilgi notu” manasında kullanılıyor. Sakık’ın yakalanmasının ardından düzenlenen bu andıçın varlığı deşifre olduktan sonra, Genelkurmay Başkanlığı 2 Kasım 2000’de yaptığı açıklamayla andıçın varlığını doğrulamıştı.

Gazeteci Nazlı Ilıcak’ın yazısına binaen yapılan Genelkurmay açıklamasında, andıçın “karargah içi ve dışı bilgilendirme amacı taşıyan bir formatı olduğu” belirtilmişti.

Andıçta imzaları bulunan kişiler, dönemin İstihbarat Daire Başkanı Fevzi Türkeri, İç İstihbarat Şube Müdürü Kurmay Albay Bülent Dağsalı ve Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir idi ve “Güçlü Eylem Planı 1” konu başlığı altında kayda geçiyordu.

Andıç’ta “TSK’nın başarılı bir operasyonu ile yakalanan üst düzey teröristlerden biri olan Şemdin Sakık’ın sorgulanması sonucu alınan ifadelerin psikolojik harekat ve basın uygulamaları açısından değerlendirilmesi maksadıyla; ilgi (a) emirle çalışma grubu teşkil edilmiş ve bu grup tarafından uygulama zamanlarını ihtiva eden bir eylem planı hazırlanmıştır.” deniyordu.

Andıç’ın sonuç kısmında ise şu ifadeler yer almıştı: “İlk sorgu sonuçlarının, iç kamuoyuna yönelik faaliyetlerin, iç ve dış kamuoyuna yönelik faaliyetlerin, yurtdışı bağlantılar ve sanığın (Şemdin Sakık) basına çıkarılması safhalarını ihtiva edecek şekilde hazırlanan Güçlü Eylem Planı’nın G Günü (24 Nisan 1998) emirle icraya başlanılmasının uygun olacağı kıymetlendirilmektedir.”

Andıçta gazeteci Mehmet Ali Birand ve Cengiz Çandar ile İnsan Hakları Derneği eski başkanı Akın Birdal’ın “PKK’yla işbirliği içerisinde oldukları” bilgisi ve bu yönde Şemdin Sakık’a ait olduğu iddia edilen bir ifade zaptı vardı. Ancak bu “ek ifade tutanağı” Sakık tarafından imzalanmamıştı. Dahası, andıçın kamuoyuna yansımasıyla, Sakık, “ben böyle bir ifade vermedim” diye açıklama yapmış ve açıklamasında kendisine bu ifadenin zorla imzalatılmak istendiğini, ama kendisinin imzalamadığını belirtmişti…

Hürriyet ve Sabah gazeteleri belgeyi yayınlayıp, Mehmet Ali Birand ve Cengiz Çandar’ın işlerine son vermişlerdi.

Akın Birdal ise Ankara’da suikaste uğramış ve ölümden dönmüştü.

Andıç dosyası suç dosyasıdır...

Önceki gün halen Kanal D ve Cnnturk haber merkezlerini yöneten Birand, NTV’de gazeteci Ruşen Çakır’ın andıçla ilgili sorusuna kekeleyerek cevap verdi. Açık ve net bir değerlendirme yapmak istemedi. Çakır’ın Birand’ı “kekeleten” sorusu, “andıç meselesi Ergenekon dosyasına girsin ister misin?” idi.

Birand kafasından neler geçirerek bu soruya açık ve net bir cevap vermekten kaçındı bilemeyiz, ama bildiğimiz, “andıç” dosyasının yeniden açılması gerektiğidir.

“Andıç” olayı bir 28 Şubat operasyonuydu. Sahte ve düzmece bilgilerle medyayı kendi ölçülerine göre şekillendirme amacı taşıyordu. Bir takım yazarların “burnunun sürtülmesi”, itibarsızlaştırılması hedefleniyordu. Bir takım “vatansever” çevrelere de “harekete geçme” mesajı veriliyordu. Ve bunun karşılığı da Akın Birdal’ın vurulması oluyordu.

Zira andıç, onu hazırlayanların da koyduğu isimle bir “eylem” planıydı. “Eylemsel” amaçları da bulunan bir psikolojik harekat…

Andıç dosyası, neresinden bakılsa, mutlaka hukuki ve yasal yaptırımları olması gereken bir suç dosyasıdır.

Peki ilgili kurumlarca herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Cevap: Hayır!

Birand’ın dosdoğru cevap veremediği soruya biz cevap verelim: Andıç dosyası yeniden açılmalıdır. İşlenen suçların (düzmece ifade hazırlamak, insanları hedef göstermek, haksız yere itham etmek, saygınlıklarını zedelemek, tetikçilerin hedefi haline getirmek vb.) sorumluları bellidir ve haklarında işlem yapmak için yeterince geç kalınmıştır.

Türkiye’nin arınması, temizlenmesi, hiçbir dosyanın küflenmeye terk edilmemesini gerektiriyor...

www.iyibilgi.com



Bu haber 504 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,075 µs