Siyonizm’le bir tutmayın | " /> Siyonizm’le bir tutmayın | "/>

En Sıcak Konular

Yahudileri Siyonizm’le bir tutmayın

28 Ocak 2009 15:43 tsi
Yahudileri Siyonizm’le bir tutmayın
İsrail’in yerinde başka bir ülke olsa uluslararası toplum tarafından mahkûm edilirdi ama İsrail insanlık dışı politikalarına destek buluyor. Dolayısıyla İsrail’in suçları protesto edilmeli. Fakat Yahudiler değil İsrail eleştirilmeli, zira pek

Peter Edel / Radikal

İslam ülkelerinde geçtiğimiz haftalarda İsrail’in Gazze’deki katliamına karşı pek çok protesto gösterisi düzenlendi. Bunlar boşuna değildi, zira en hafifinden söylersek yaşananlar barbarcaydı. Aslında sürekli 2. Dünya Savaşı’ndaki Yahudi soykırımına vurgu yapan İsrail, bu özel konumu nedeniyle Filistinlilere karşı işlediği ağır suçlardan yakasını kurtarmayı başarıyor. Başka bir ülke olsa uluslararası toplum tarafından ağır biçimde mahkûm edilirdi ama İsrail insanlıkdışı politikalarına destek bulmayı sürdürüyor.
Dolayısıyla İsrail ve işlediği suçlara karşı protesto gerekli olduğu kadar meşru da. Bu, su götürmez. Ancak olayları doğru bir açıdan değerlendirmek önem taşıyor.
Siyonizm’le Yahudiler arasındaki fark da böylesi bir konu. Maalesef bu ayrım İslam dünyasında her daim gözetilmiyor. Dahası, Siyonizm ve Yahudiler pek çok Müslüman tarafından sıklıkla birbirine karıştırılıyor. İsrail olağandan daha fazla suç işlediğindeyse, Müslümanların Yahudi karşıtı açıklamaları çoğunlukla göze batıyor.

İslam’a karşı korkuyu artırıyor

Yahudileri haşerat gibi gösteren karikatürler 1930’ların Almanya’sındaki Yahudi karşıtı propagandayı andırıyor ki, bundan 10 yıl sonra da milyonlarca Yahudi Nazilerce öldürüldü. Bu aşikâr Yahudi karşıtlığı yarardan çok zarar getiriyor. Avrupa ve ABD’de nefretle baktığı Yahudileri öldürmek isteyen bir İslam imajı yeşeriyor. İsrail için bundan daha iyi destek gerekçesi zor bulunur. Ayrıca Batı’daki İslam’a yönelik korku ve nefret de güçlendiriliyor.
Siyonizm Yahudileri aşan bir konu. Destekçilerinin pek çoğu Yahudi değil. Çoğunluğunu Protestan Hıristiyanlar oluşturuyor, özellikle de İsrail’i her koşulda destekleyen ABD’dekiler. Elbette bunu Yahudilere besledikleri sıcak hislerden dolayı yapmıyorlar. Hıristiyanların tarihsel Yahudi karşıtlığı ABD’de her zamankinden canlı. Ama bu Protestanlar dünyanın yakında İsa’nın yeniden gelişiyle karşı karşıya kalacağını düşündüklerinden İsrail’e destek çıkıyor. Yahudi devletinin varlığı İsa’nın dönüşü öncesi varsayılan kıyamet alâmeti olaylar şemasının ayrılmaz parçası. Söz konusu inanç Protestanlıkta öyle kök salmış ki, Yahudi karşıtlığıyla Siyonizm’i yan yana getirebiliyor.
Diğer yandan Yahudilerin hepsi Siyonizm’i benimsiyor mu? Kesinlikle hayır. Diyasporadaki Yahudilerin İsrail’e yönelik desteğinin baskın çıktığı zamanlar oldu. Ama o günler eskide kaldı. Özellikle genç nesillerin İsrail’e desteği artık aşikâr değil. 2006’da 35 yaşın altındaki Amerikalı Yahudilerle yapılan bir araştırma, katılımcıların yüzde 46’sına Yahudi devleti fikrinin uygun gelmediğini ve yüzde 48’inin İsrail’in yıkılmasına kişisel bir trajedi gibi bakmayacağını gösterdi. Diyasporadaki Yahudiler’in desteğine hep yaslanmış İsrail için bunlar önemli rakamlar.

Solcu Yahudiler daima muhalif

Her ne kadar İsrail kendisini dünya üzerindeki Yahudilerin tek temsilcisi gibi göstermeyi sevse de, Yahudi toplumunda Siyonizm karşıtlığı nadir değil. Hatta Siyonizm gibi Siyonizm karşıtlığının da Yahudi kökenli olduğunu söyleyebiliriz. İslam dünyasının Siyonist planlardan haberdar olmadığı vakitler pek çok Yahudi bunlara karşı savaş veriyordu. Sol ideolojiyi benimseyen Yahudiler Siyonizm’e muhalefeti daima önemli görmüştür. Pek çoğu sadece Yahudilere ait bir İsrail fikrini reddeder. Aksine ister Hıristiyan, ister Müslüman, ister Yahudi olsun, tüm yaşayanların eşit haklara sahip olacakları bir devlet çağrısı yaparlar. Onlara göre Ortadoğu’daki krizin tek çıkış yolu Yahudi devleti nitelikli İsrail’in yıkılmasıdır. İki devletli yaklaşım gibi Siyonist çerçevedeki bir çözüm radikal solcu Yahudiler tarafından genellikle uygulanabilir görülmez.

Herzl dini değil, ırkı öne çıkardı

Siyonizm’in Yahudi diniyle hep diken üstünde bir ilişkisi olagelmiştir. Modern siyasal Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl ve taraftarları ateistti. 19. yüzyılın sonunda yeni yeni doğmakta olan Siyonizm dinin yerine Yahudilerin ayrı bir ırk olduğu düşüncesini yerleştirdi ki, bu tutum Adolf Hitler’in Yahudi yaklaşımına benzer. Benzerlik bundan ibaret değil, zira Herzl’in Siyonizm’i Nazizm gibi ırksal arılık taraftarıydı. ‘Yahudi ırkının saflığı ancak bir Yahudi devleti kurularak sağlanabilir’ varsayımı temel teşkil ediyordu. O dönemde Rusya’da patlak veren şiddetli Yahudi karşıtlığı gibi tüm diğer konular Siyonizmin kurucuları için önemli olabilirdi ama ikincil konumda kaldılar.
Başlangıçta Siyonizm azınlıktaki bir hareketti. Avrupalı Yahudilerin çoğu Yahudi devleti fikrinden etkilenmiş görünmüyordu. Genelde Siyonizm’le ilgilenmeyecek kadar Yahudi olmayan kültürlerde asimile olmuşlardı. Filistin’e göç akıllarındaki son şeydi. Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerdeki yaşam tarzlarında memnundular. Elbette 3. Reich’ın ortaya çıkmasından önce de Batı Avrupa’da Yahudilere yönelik belli bir nefret söz konusuydu ama bu, Yahudi toplumunu asırlardır az-çok alışık olduğu bir durumdu.
Dindar Yahudilerin Siyonizm’e karşı kendi nedenleri vardı. Yahudilerin dünyaya yayılmasını, emirlerine karşı geldikleri için Tanrı’nın verdiği bir ceza olarak görüyorlardı. Bunu ancak Tanrı sonlandırabilirdi. O günlerdeki ortodoks Yahudilik’teki genel inanç Tanrı’nın en sonunda Yahudileri Vadedilen Topraklara götürecek kurtarıcıyı, yani Mesih’i göndererek buna son vereceğiydi. Fakat Mesih kendini göstermediği sürece Yahudiler kendilerine ait bir devlet iddia etmemeliydi.

İlk göçler çatışma yaratmadı

Diyasporanın ilk zamanlarında ne sebeple olursa olsun Yahudilerin Filistin’e seyahat etmesi yasaktı. M.S. 3. asırda Yahudi dini liderlerden Juda Ben Ezekiel, Yahudilerin Filistin’e göçünden günah diye bahsediyordu. Sonraki yıllarda yasaklar hafifledi. Fakat göçler sadece dini nedenlerleydi, siyasi amaçlarla değil. Yerli halk üzerinde hâkimiyet kurmaksa ne şekilde olursa olsun söz konusu bile değildi.
Asırlar boyunca pek çok Yahudi Filistin’e yerleşti. İlk Siyonist kolonilerin kurulmasından yarım asır önce Filistin’e gelen ortodoks Yahudiler bunlardandır. Siyonistlerin aksine bunlar Filistin’e yerel halkı ezmek için gelmedi. Aksine uyum içinde yaşadılar. 20. yüzyılın başında da Siyonizm ortodoks Yahudilerin muhalefetine maruz kaldı. 2. Dünya Savaşı da pek değişiklik yaratmadı. Savaş ertesi pek çok ortodoks Yahudi Siyonizm’den hiç olmadığı kadar nefret ediyordu. ‘Dünya Siyonist Örgütü’nü (WZO) Yahudileri Nazilerden kurtarmak için yeterince çaba göstermemekle suçluyorlardı.

En fanatiği dinci Siyonistler

İsrail devletinin kurulması da Siyonizm’e karşı ortodoks muhalefeti pek değiştirmedi. Ancak 1967’de işler epey değişti. İsrail’in Altı Gün Savaşı’ndaki mucizevi zaferi pek çok dindar Yahudi’ye Tanrı’nın ateist Siyonizm’i kabul ettiğinin bir işareti gibi göründü. Neticede İsrail’de Siyonizm’in özel bir dini türü gelişmeye başladı. Gush Emunim gibi militan yerleşimci örgütlerin beslendikleri zemin böyle oluştu. Günümüzde dinci Siyonistler en fanatik topluluk. O kadar fanatikler ki, sadece Filistinlilerden değil, geçtiğimiz 10 yıl içinde pek çok kez çatışma yaşadıkları laik İsrail hükümetinden de nefret ediyorlar. Eski başbakanlardan İzak Rabin bu köktencilerden biri tarafından öldürüldü.
Ancak dindar Yahudilerin hepsi Siyonist olup çıkmadı. Çoğu Siyonizm’in bahşedilmesi gerekenin üstüne konduğu ilkesine bağlı kaldı. Onlara göre Filistin’de bir Yahudi devletinin kapısını açma ayrıcalığı hâlâ Mesih’e ait. Siyonizm karşıtı dinci Yahudiler uyum, saygı ve dinlerarası köprülerin öncelikli hedef olduğu bir devlet hayali kuruyor. Bu devlette tüm yaşayanlar eşit haklara sahip olacak. Aslında dini niteliğini bir yana bırakırsak, bu devlet aşırı soldaki pek çok Yahudi’nin mücadelesini verdiğinden çok da farklı değil.

Neturei Karta büyük ilgi çekiyor

Siyonizm karşıtı dinci Yahudiler ‘Satmar’ ve ‘Neturei Karta’ gibi örgütlerde toplanıyor. Neturei Karta Siyonizm’e karşı pek çok kez açık tavır aldı. 2001’de Güney Afrika’nın Durban kentindeki ırkçılık karşıtı zirvede İsrail’i protesto ettiler. Siyahlar giymiş sakallı ortodoks Yahudilerin Araplarla birlikte protestoda bulunması pek çoklarının aklındaki son şey olduğundan, örgüt üyeleri Durban’da medyanın ilgisine mazhar oldular. Siyonizm’e muhalefette dayanışma amacıyla Neturei Karta’dan bir heyet Tahran’ı ziyaret etti. Örgüt üyeleri en son İsrail’in Gazze’deki şiddetine karşı New York’ta protestolar gerçekleştirdi. Siyonizm’in tüm dünyadaki Yahudilerce desteklendiği görüntüsü burada anlatılanlara uymuyor. Söz konusu görüntünün aldatıcı olduğu aşikâr.
Siyonist propaganda ortodoks Yahudiler içindeki Siyonizm karşıtlarını önemsiz birkaç kaçık gibi gösteriyor. Fakat ‘kaçıkların’ sayısı varsayılandan fazla olabilir. Neturei Karta öyle olduğuna inanıyor. Örgüt, pek çok ortodoks Yahudi’nin Siyonist saldırısı korkusuyla Siyonizm’e karşı protestoya cesaret edemediğini belirtiyor. Söylenecek çok şey var, zira Siyonizm karşıtlığı Yahudi olmayanlar için olduğu kadar Yahudiler için de epey tehlikeli.
Neticede Yahudiler arasında Siyonizm’e karşı epey muhalefet mevcut. Siyonist suçlara karşı protestolar meşru ve gerekli. Ancak bunlar İsrail’e karşı olmalı, tüm Yahudilere değil. Zira onlar arasında da İslam dünyasında Siyonizm’e karşı getirilen eleştirileri paylaşanlar var.

(İsrail ve Siyonizm tarihi hakkında pek çok makalesi bulunan Peter Edel iki yıldır İstanbul’da yaşıyor, ‘Siyonizm’in Tarihi, Yıldızın Gölgesi’ isimli adlı 2008’de yayımlandı, Radikal‘e özel)



Bu haber 651 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,517 µs