29 Mart'ta parmaklar boyanacak mı?

28 Ocak 2009 08:03 tsi
Üç derneğin ortaklaşa düzenlediği 'Seçmen Kütükleri' başlıklı panelde nüfus sayımı tartışmaya açıldı parmak boyama yeniden gündeme geldi.

MHP Grup Başkan Vekili Faruk Bal, mahalli idareler seçimlerinde kullanılacak seçmen kütüklerinin ''yürütmenin gözetiminde oluşturulduğunu'' savunarak, ''Seçmen veri tabanı AKP'nin siyasi sorumluluğunu üstlendiği birimlerce oluşturulmuştur. Bizim seçmen sistemimizde arıza var. Sistemimiz demokratik toplum gereğine uyan şekilde değil'' dedi.

İnternet Teknolojileri Derneği, Türkiye Bilişim Derneği ve Ankara Barosu'nun düzenlediği ''Seçmen Kütükleri: Teknik ve Hukuki Değerlendirme ve Olası Çözüm Arayışları'' konulu panel Ankara Barosu Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Panelde konuşan DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, seçmen kütükleriyle ilgili tartışmaların temelinde ''yürütmenin yargının işine müdahale etmesi'' olduğunu söyledi.

Seçmen kütüklerinin düzenlenmesine ilişkin yapılan yasa değişikliğin genel seçimlerde daha çok tartışma yaratacağını öne süren Kaplan, yurt dışındaki vatandaşlar için oluşturulacak seçmen kütüklerinin mevcut yasalara göre hazırlanması halinde sınır kapısında kullanılacak oyların hukuki geçerliğinin bulunmayacağını savundu.

''Yaşanan tartışmalar ışığında seçime hile karıştırılacağı kaygısını taşımamız normal'' diyen Kaplan, ''Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bütçesi ve çalışan sayısı artırılarak, Kurul'un kendisinin adrese dayalı kayıt sistemini kurmasının sağlanması gerektiği'' görüşünü dile getirdi.

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, ''tartışmalı seçmen kütüklerinin olduğu bir ortamda yapılan seçimin sonuçlarına halkın iradesinin tecellisi denilemeyeceğini'' ifade ederek, şöyle konuştu:

''Bilinçli bir kargaşa ortamı yaratılıyor. Renkli devrimlerin olduğu yerlerde, ABD'li mühendislerin yol göstermesiyle karışıklıklar ortaya çıkmış ve renkli devrimler olmuştur. Türkiye'nin yakın tarihine yüklenen bir misyon var. Türkiye bilinçli olarak mı bu ortama sürüklendi. Tüm dünyaya yazılım, program üretenler bu işin uzmanlarıdır. Turuncu, mavi devrime zemin hazırlayanlar... Soros devrimleridir.''

MHP Grup Başkan Vekili Faruk Bal da MHP'nin milliyetçi bir parti olarak ''millet iradesinin seçimlerde ayna gibi sandıklara yansımasına özen gösteren'' parti olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, seçimlerini bağımsız yargıya bırakan demokratik ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Bal, ''Ancak seçmen kütükleri yargı değil, yürütmenin gözetiminde oluşturulmuştur. Seçmen veri tabanı AKP'nin siyasi sorumluluğunu üstlendiği birimlerce oluşturulmuştur. Bizim seçmen sistemimizde arıza var. Sistemimiz demokratik toplum gereğine uyan şekilde değil'' dedi.

Eski YSK Başkan Vekili Sabri Coşkun da MERNİS sisteminin yıllardır YSK'ya empoze edilmeye çalışıldığını savunarak görevde olduğu dönemde dahi bu dayatmanın olduğunu ancak seçmen yazım sistemine devam edildiğini söyledi.

Seçmen listelerinin hazırlanmasının her zaman için YSK'nin kontrolünde olması gerektiğine işaret eden Coşkun, ''Seçimlerin kontrolü başından sonuna kadar YSK'nın görevidir, yetkisidir. Bu yüzden mutlaka seçmen yazım sistemine dönmek gerek. Seçmeni görerek yazmak lazım. Bugünkü sistem bir torbanın içine seçmen nüfusu da genel nüfusu da koyuyor'' diye konuştu.

Araştırmacı-yazar Tarhan Erdem de konuşmasında, yurt dışında yaşayan vatandaşlara yönelik seçmen kütüklerinin oluşturulmasına değinerek, ''5749 sayılı 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkındaki Yasa'nın yurt dışı seçmen kütüklerine ilişkin maddesi de genel seçimlerde tartışma yaratacak. O zaman ne kadar büyük felaketle karşı karşıya kalacağız göreceğiz'' dedi.

Erdem, 5749 sayılı yasanın tümden yürürlükten kaldırılması gerektiğini savunarak, yasaya göre Ankara'da oluşturulacak ilçe seçim kurulunca yurt dışında oturanların seçmen kütüklerinin oluşturulacağını ve bunun da çok yanlış olduğunu söyledi.

Halk oylamasında kullanılan seçmen kütüklerinin kullanılmasıyla tartışmaların son bulacağını savunan Erdem, şunları kaydetti:

''Ama YSK bunu yapmadı, bugünkü noktaya geldik. Tek reel şey mürekkep kullanılması olacaktır. YSK şartlar gereği, 'ben parmak boyamayı bu seçimde de kullanacağım' der. Mesele büyük ölçüde biter. Meclis ortak tavırla bunu YSK'ya iletmelidir. 30 Mart sabahına uyanan Türkiye bugünkü Türkiye olmaz bunlar uygulanmazsa. Türkiye'de seçmen kütüklerine güven sarsılmıştır.''

aa

Bu haber 391 defa okundu.