En Sıcak Konular

Gel vatandaş gel, kanserojen simide gel!

0 0 0000 00:00 tsi
Gel vatandaş gel, kanserojen simide gel! Ortalık yeni bir iddia ile çalkalanıyor. Türkiye’deki simitler kanserojen olabilir! Neden mi? Bu soruyu yanıtlamak için önce Orta Asya’ya gitmeniz ve oradaki soyulmuş susamlara bir göz atmanız gerekiyor.

Okyay Helva'nın ortağı ve yöneticisi Ahmet Okyay, bazı simit üreticilerinin fiyatı "daha ucuz" diye Orta Asya ülkelerinden ithal ettikleri soyulmuş susamda kansere neden olan aflatoksin bulunduğunu iddia etti. "Korkumdan simit yemiyorum" diyen Okyay, bu konuya hem kamuoyunun dikkatini çekiyor hem de denetimin iyi işletilmesi için ilgilileri uyarıyor. Okyay, özellikle Azerbaycan kanalıyla Orta Asya cumhuriyetlerinden getirilen soyulmuş susamların içindeki suyun yeterince buharlaştırılmaması nedeniyle küf içerdiğini ve simit yapımında aflatoksine yol açtığını öne sürüyor.

İthal susam fiyat avantajı nedeniyle tercih ediliyor

Okyay, yerli kabuklu susamın kilosunun 2.2 YTL olduğunu, kullanılır hale getirilince kilo fiyatının 2.5 YTL'ye kadar yükseldiğini söylüyor. Bu nedenle de dışarıdan getirilen soyulmuş susama, maliyet düşüklüğü nedeniyle ilgi gösterildiğini belirten Okyay, şöyle konuşuyor: "Yurtdışından susam iki şekilde, soyulmuş ve soyulmamış olarak getiriliyor. Soyulmamış gelenlerde bir sorun yok. Soyulmuş ve pişirilmiş gelenlerde sorun var. Çünkü, içindeki su yeterince buharlaştırılmadan depolara konuluyor ve isteyen ülkelere oldukça ucuz fiyata, kilosu 1-1.5 YTL'den satılıyor. İşte bu tür susamlar, aflatoksin içerebiliyor." Okyay, böyle bir olayın Mersin Gümrüğü'nde yaşandığını, buradan sokulmayan susamların Samsun Gümrüğü'nden ülkeye girdiğini öğrendiklerini ifade ederken, "Aflatoksinli susamı kimileri kuş yemi diye geçirip piyasaya sürdüler" diye konuşuyor.

Ülkemizde, başta helva yapımı olmak üzere susam en çok simit üretiminde kullanılıyor. Ağırlıklı olarak Çukurova, Antalya, Fenike, Muğla, İzmir ve Trakya bölgelerinde yetiştirilen susam bitkisinden elde edilen yıllık 40 - 50 bin tonluk üretim, 450 - 500 bin tona ulaşan tüketim ihtiyacına cevap vermiyor. Açığı kapatmak için ithalat yoluna gidiliyor. Afrika ülkeleri bu ithalatta başı çekiyor. En çok susam ithalatı yapılan ülkeler Sudan, Etiyopya, Burkina Faso ve Nijerya. Orta Asya cumhuriyetlerinden Özbekistan ve Türkmenistan'dan da bazı aracı firmalar soyulmamış susam ithal ediyor.

İddiayı ihbar kabul ediyoruz

Tarım Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Ahmet Kavak, simit fırını ve satıcıların gıda kodeksine göre denetlendiğini ancak böyle bir şikayet almadıklarını söylerken, "Aflatoksin uyarısı önemli bir olgudur. Kendisi de susam kullanıcısı olduğundan, iddiasını ihbar kabul edip araştırma yaptıracağız" dedi.

Sokak simidi satıcılarının cevabı

1750 üyeye sahip İstanbul Simit Satıcıları Derneği Başkanı Yüksel Bayrak, 1971'den bu yana simit sattığını ancak böyle bir durumla karşılaşmadığını söylüyor. İstanbul'da belediyeden ruhsatlı 1800 simitçi, 17 simit fırını bulunduğunu ifade eden Bayrak, iddiaları şöyle yanıtladı: "Sokak simitçilerinde satılan simitlerde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Susam satan firmalar da, bizler de sıkı kontrollerden geçiyoruz. En son Okmeydanı Hastanesi laboratuarında birçok tahlil yapıldı. Simitlerde aflatoksin dahil herhangi tehlikeli bir maddeye rastlanmadı. Sokak simitleri temiz çıktı. Ancak, simitevlerindeki durumu bilemem."

Aflatoksin nedir?

Bazı küf türleri,  gelişebilmeleri için uygun koşulları bulduklarında, hem gıdanın tadını ve bileşimini bozuyor, hem de zehir özelliği gösteren metabolizma ürünleri oluşturuyorlar. Mikotoksin olarak da adlandırılan bu metabolizma ürünleri içinde, kanser yapıcı olmaları nedeniyle aflatoksinler çok önemli. Aflatoksin oluşumu, ortamın bağıl nemiyle, dolayısıyla ürünün suyla olan ilişkisiyle ilgili. Bu küfler sahip oldukları zengin enzim sistemleriyle diğer mikroorganizmalar için çok düşük olan nem düzeylerinde bile gelişebiliyorlar. Dolayısıyla, uygun olmayan kurutma şekli, üretim tekniği ve uygun olmayan depolama koşulları söz konusu olduğunda adı geçen küfler hızla ürüyor ve zehir oluşturuyorlar.

Aflatoksin açısından en riskli gıdalar, fındık, incir ve kırmızı biber. Başka gıdalarda da aflatoksin görülebiliyor. Örneğin, bitkisel ürünlerden, yerfıstığı, antep fıstığı gibi kabuklu kuru meyvelerde görülebiliyorlar. Tahıllardan buğday, mısır, çavdar, arpa, yulaf, pirinç ve bunlardan elde edilen çeşitli unlar, kepek, irmik, mısır gevreği, spagetti gibi ürünler aflatoksinle bulaşık olabiliyor. Baklagiller içerisinde en çok soya fasulyesi risk taşıyor. Fasulye, bezelye, börülce, mercimekte de aflatoksin sorun olabiliyor. Yağlı tohumlardan; pamuk, ayçiçeği, susam ve kolza tohumlarında aflatoksine rastlanabiliyor. Hammaddeye bağlı olarak; fıstık ezmesi, fındık ezmesi, badem ezmesi, marzipan (badem ya da kayısı çekirdeği ezmesi), persipan (şeftali çekirdeği ezmesi), yer fıstıklarından kıyılmış ya da bütün halde şuruba batırılarak hazırlanan şekerlemeler aflatoksin açısından risk taşıyabiliyorlar. Süt, süt tozu ve peynirlerin dışındaki hayvansal gıdalarda aflatoksin pek sorun olmuyor. Ayrıca, kakao, çekirdek kahve, bira, şarap gibi ürünlerde de aflatoksine rastlanabiliyor.

Aflatoksinler yüksek dozlarda birden ortaya çıkan zehirlenmelere neden olabiliyor. Belli dozlarda, kronik etki gösterdikleri de saptanmış; öldürücü dozun altındaki dozlarda aflatoksin uygulanan hayvanlarda, karkasın (kesilmiş hayvanın deri, baş, ayaklar, iç organlar ve testis hariç parçalanmamış durumdaki gövde eti) sararması ve karaciğerde siroz görülmüş. Düşük düzeyde ancak uzun süreli aflatoksin alımıysa, birçok deney hayvanında yol açabileceğinin belirlenmesi üzerine, insanlar üzerindeki etkisini anlamak amacıyla çok sayıda araştırmalar yapılmış. Son yıllarda yapılan moleküler genetik çalışmalarda da, aflatoksinin insanlarda karaciğer kanserine neden olduğu konusunda önemli bulgular elde edilmiş.

Kaynak: Bugün Gazetesi



Bu haber 2,656 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,243 µs