sonu mu? | " /> sonu mu? | "/>

En Sıcak Konular

Kılıçdaroğlu vakasının sonu mu?

23 Ocak 2009 12:03 tsi
Kılıçdaroğlu vakasının sonu mu? Kılıçdaroğlu CHP’nin İBB adayı ilan edildi. Herkes bunu ‘AKP’yi çok zorlayacak' şeklinde anladı. İstenen de bu. Ama gerçek bu mu? CHP İstanbul’u almak için mi Kılıçdaroğlu’nu aday gösterdi? Bizce bir ihtimal daha var…

Otoriter siyasi yapılar içerisinde “lider”den farklı birinin “popüler” olması iyi bir şey olarak görülmez. O kişi ne kadar her fırsatta “lider”e bağlılığının altını çizse de, “lider”den daha popüler olması, ilgi görmesi “hoşgörüyle” karşılanmaz…

CHP'nin misyonu

CHP, köklü bir parti geleneğine sahip. Dahası, kendisini “kurucu parti” olarak misyonlandırmış. Böyle olduğu için de siyaset yapma tarzı, “rejim”, yani kurulu statükonun savunusu üzerine inşa edilmiş bir parti. Bazen “sol”, bazen “sosyal demokrat” gibi söylemlerle kendisini iade etse de, CHP’nin siyasi misyonu, “kurucu parti” olması, kendisini siyasi yelpazede bu şekilde konumlandırmasıdır.

Böyle olduğu için de hiçbir zaman klasik manada “sol” veya “sağ” bir parti olmamıştır. Kendisini ideolojik düzlemde belli bir temele oturtması, ciddi ve köklü bir zihniyet dönüşümüne karar kılmasını gerektirir.

1960’lı yılların sonunda, 1970’li yılların başında Bülent Ecevit’in liderlik koltuğuna oturmasıyla, biraz da konjonktürel olarak “ortanın solu” söylemini benimsemesi, bu zihniyet dönüşümü için yeterli olmamıştır.

İzleyen yıllarda, özellikle de Erdal İnönü döneminde, “sosyal demokrat” söylemi ön plana çıkmıştı. (Aynı yıllarda Bülent Ecevit’in bir “aile şirketini” andıran partisi de “demokratik sol” söylemiyle siyasi arenada kendisine yer açmaya çalıştı.)

Şimdi sahibi bile unuttu, ama biz hatırlatmış olalım: Liderlik koltuğuna oturduğu ilk yıllarda, Deniz Baykal, “Anadolu solu” diye bir kavram geliştirmeye çalışmış, konuşmalarında Edebali’den alıntılar yapar olmuştu. Ama çok ısrar etmeyip, günümüzdeki çizgisine oturdu CHP.

CHP, başlıbaşına ele alınması gereken bir konu. Ama bu kadarını hatırlatmamız gerekliydi.

Baykal faktörü

CHP içerisindeki tarihi “hizipiçilikle” geçen Deniz Baykal, bilindiği gibi, liderlik koltuğunu nihayet ele geçirdikten sonra, parti içerisindeki muhalefeti tasfiye etti. CHP’yi “dikensiz gül bahçesi” haline getirdi. Uç veren muhalif düşünceleri, büyüme olanağı bulamadan, etkisizleştirdi. En son örneğinin Mustafa Sarıgül olduğunu biliyoruz.

CHP klasik manada bir “otoriter” parti değil elbette. Bunu iddia etmek abartı olur. Ama CHP, klasik bir lider partisidir. Dolayısıyla gerek ideolojik zemini, gerekse de bu özelliği nedeniyle, “otoriter” bir parti olmaktan çok da uzak değildir.

Bunu sadece Deniz Baykal’ın kişiliği ve tarzı ile izah etmek yetersiz ve yüzeysel bir açıklama olur. Bu, daha çok onun kendisini konumlandırma tarzı ve parti olarak kendisine “misyon” bellediği zihniyetle ilgilidir.

Kılıçdaroğlu...

Kemal Kılıçdaroğlu Tuncelili bir siyasetçi. Parlak denilebilecek bir bürokratlık geçmişi var. Son birkaç yıldır da, yolsuzluk konulu yürüttüğü muhalefetle dikkatleri üzerine çekti. Tek başına Kılıçdaroğlu, CHP’yi bir “muhalefet partisi” olmaya yaklaştıran bir psikolojik etki yarattı.

Gündeme getirdiği iddiaların doğruluğu, yanlışlığı konumuz değil. Ama iktidar partilerinin her zaman Kılıçdaroğlu türü muhalefete ihtiyaçları olduğunu belirtmeden geçemeyiz.

Kılıçdaroğlu’nu popüler kılan hususlardan bir diğeri de, söylediklerini bağırıp çağırmadan, siyasi nezaket ölçülerini koruyarak söylemesiydi. Melih Gökçek’le giriştiği son “düello”da da, bu soğukkanlı tarzı Gökçek’in dengesini bozarken, Kılıçdaroğlu’nu daha ikna edici, etkileyici bir pozisyona sokmuştu.

Kamuoyu artık “hırçın” siyaset istemiyor. Bağırıp çağırarak değil, soğukkanlılıkla anlatılmasını istiyor. Kılıçdaroğlu sokaktaki insanın bu beklentisiyle örtüşen bir üslubu benimsemesiyle daha da popüler oldu dersek, herhalde yanılmış olmayız.

Kılıçdaroğlu’nu popüler kılan diğer bir husus ise, deyim yerindeyse, “belden aşağı” vurmaya çalışan muhalifler oldu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tuncelili oluşuna dair yürütülen yakışıksız spekülasyonlar onu gözden düşürmedi. Almanya seyahati için çıkarılan ve kanıtlanmayan iddialar da öyle.

Taltif ederek düşürmek...

Şimdi başa dönebiliriz: Otoriter veya lider merkezli bir mantıkla kurgulanmış siyasal yapılar, liderden başka bir siyasi aktörün popüler olmasını hoş karşılamazlar. “Bir şekilde” onu tasfiye eder veya etkisiz kılarlar.

Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Başkanlığı’na aday gösterilmesi, böyle bir anlam ifade ediyor.

Kılıçdaroğlu asla Deniz Baykal’a muhalefet yapmadı. Kendisini CHP’nin başında görmek isteyenlere sürekli Baykal’ı işaret etti. Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun daha “kaba” şekilde tasfiye edilmesi veya etkisiz kılınması düşünülemezdi.

“Taltif ederek” düşürmek, etkisiz kılmak da bir tasfiye şeklidir. Ve Kılıçdaroğlu örneğinde Baykal’ın yaptığı budur.

Kılıçdaroğlu istemediği halde “insanlar seni istiyor” diyerek O’nun İBB için CHP adayı olması, bir de bu açıdan görülmesi gereken bir husus oluyor…

Kazansa da, kaybetse de, Kılıçdaroğlu siyaseten CHP’nin “parlayan ismi” olmaktan uzaklaştırılıyor: Olay budur…

Hasan Soylu www.iyibilgi.com



Bu haber 1,755 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,472 µs