En Sıcak Konular

Madımak'ı yakanlar İpekçi'yi öldürenler

23 Ocak 2009 10:45 tsi
Madımak'ı yakanlar İpekçi'yi öldürenler 28 Şubat sürecinde, Sayın Yılmaz, Hürriyet gazetesini bir ziyaret sırasında Sayın Aydın Doğan’ ile yaptığı bir sohbet açık kalan İHA mikrofonlarına takılmıştı. O konuşma, adeta Doğan Medyası ile 28 Şubatçı Yılmaz’ın işbirliğinin kanıtı gibiydi

Faili meçhul kalmış cinayetlerin faillerinin, Ergenekon davası kapsamında ‘bilinirlik’ kazanmaya başladığı bir dönemden geçiyoruz. 


Çetenin bohçaları ve çukurları açıldıkça etrafa yayılan et çürüğü ve barut kokusu toplumun tahammül sınırlarını zorluyor. 


Ama nedense bu kokular, bazı kesimleri ve özellikle Doğan Medyasını hiç rahatsız etmiyor… Bunu da bir türlü anlayamıyordum.


Fakat Can Dündar’ın programında eski Başbakan Mesut Yılmaz’ı dinlerken birden bire anladım ve “Galiba bu işin içinde sandığımdan da fazla isim var” diye düşündüm.


28 Şubat sürecinde, Sayın Yılmaz, Hürriyet gazetesini bir ziyaret sırasında Sayın Aydın Doğan’ ile yaptığı bir sohbet açık kalan İHA mikrofonlarına takılmıştı. O konuşma, adeta Doğan Medyası ile 28 Şubatçı Yılmaz’ın işbirliğinin kanıtı gibiydi..


Yılmaz Dündar’ın programında ilginç şeylere temas etti ama Ergenekon konusunda susmayı yeğledi. Oysa bağımsız bir milletvekili olarak pekâlâ demokratik açılım yapabilirdi. Yapmadı. Korkar gibiydi; işin kendisine de geleceğinden midir acaba? 


Acaba Doğan medyasının da böyle bir korkusu mu var? Yani iş gider de patronlarına dayanırsa, diye! 


Çünkü bugüne kadar millet aleyhine çevrilmiş her dolapta ‘çarkçı başılık’ Doğan Medyaya yaptırıldı. Servetinin ‘karanlıkta yapılmış pazarlıklarla’ büyüdüğü yolundaki iddialar, sadece bir iddia mıdır acaba?


Doğu Periençek, dünkü savunmasında, bu hükümeti yıkamadıkları için nasıl da hayıflanıyordu, gördünüz. Demek ki bunu hep yapıyordu ki bu kere başaramamaktan yakınıyor. Mamafih, milletin seçtiği ve sahip çıktığı tüm hükümetler, ya bunlar tarafından iktidarsızlaştırılmışlar ya da askerleri kışkırtılarak darbeye maruz bırakılmışlardır. Herkesin düzeni bozulsa da onlar hep kazançlı çıkmışlardır. PO’nun en büyük beş alıcısının devlet kurumları olması tesadüftür herhalde?


*  *  *

TBMM Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu Başkanı Ersönmez Yarbay’ın, “Mumcu'yu laikler öldürttü... Özal'ın ölümü de … ETÖ'ye dahil edilmeli, çünkü…” diye başlayan konuşması doğrusu çok ilginçti!


Laik kesimlerin duyarlılığını artırmak için Uğur Mumcu'nun planlı bir şekilde öldürüldüğünü söyleyen TBMM Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu Başkanı Yarbay, son derece dikkat çekici bir tiklif yaptı:


"Bu cinayeti Ergenekon savcıları çözer!"  


Bence bu son derece önemli bir teklif ve Savcı Öz bunu mutlaka kale almalı! 


Bundan cesaret alarak ben de bir iki öneride bulunacağım: Madımak olayı Başbağlar ve Abdi İpekçi suikastı da mutlaka mercek altına alınmalı!

Mademki, Türkiye Cumhuriyeti, ‘lavman yapmaya’ karar vermiş – bu son dalga operasyonu bunu gösterdi- öyleyse birlik ve beraberliğimizin ateşe verildiği Madımak olayı ile medyanın kontrolü ile sonuçlanan Abdi İpekçi suikastının da mercek altına alınması lazım. Çünkü Abdi İpekçi’nin ölümü, derin çete’nin, medya içindeki en büyük operasyonlarından biridir, denilebilir! Bakın Türk medyası Sayın Doğan’ın kontrolüne geçtikten sonra, darbeler çok daha proaktif hale geldi.


O açıdan Milliyet’in el değiştirmesi olayı, o dönemin hala bir takım tanıkları varken yeniden gözden geçirilmeli! Ağca da pekâlâ sorgulanabilir. Askeri bir hapishaneden nasıl kaçırılabildiğini belki bize izah eder de Türk tarihinin en kritik cinayetlerinden biri aydınlanır. Danıştay ve Üzeyir Garih cinayeti olaylarında olduğu gibi belki de derin çetenin işidir o da! 


O cinayetin bir ülkücü tarafından işlenmiş olması hiçbir şey ifade etmez. O dönemin karakeçisi ülkücülerdi. Taşeron aynıydı. Benim evim yanar, kundak malzemeleri bir solcunun evinde çıkardı, o garibimin evi kundaklanır gelip ülkücüyü yakalarlardı. Ben sanırdım ki o beni yaktı o sanırdı ki ben Madımak’ı ateşe verdim...


Hakikaten neden kimsenin aklına gelmez ki Madımak da bunların işidir? Yahut Başbağlar katliamının? Neden kimse kurcalamaz. 


*  *  *

Ergenekon olayında bir yandan çember genişlerken diğer yandan da piramidin inşası ‘sivri tarafına’ doğru daralıyor… Düşünüyorum da gerçekten sayın savcı Zekeriya Öz büyük bir iş yapıyor.  


Rahmetli Özal’ın dönemi, bu milletin para kazanmanın yollarını keşfettiği dönemdir. Bu günler ise milletin kendi iradesine sahip çıkma dönemi olarak tarihe geçecek... Çünkü Zekeriya Öz gibi yiğit savcıların ortaya çıkması ancak böyle uygun siyasi zeminlerde olabilir ve bundan dolayı sayın başbakan Tayip Erdoğan’a çoook şey borçluyuz. Yoksa şimdiye kadar Öz’ü çoktan sustururlardı. 


Bendeniz, bugüne kadar, bu iktidardan şahsen zarar görmüş olmaktan dolayı muhabbetimi başbakana karşı rezervli kullandım hep. Ama şimdi ona dua ediyorum.  Onu ve Savcı Öz’ü öz canımızı korur gibi muhafaza etmemiz gerektiğine inanıyorum. Bizim tarihimiz saklı suikastlarla –zehirleme gibi- doludur. 


Henüz tam bilemiyorum ama eğer Başbakan, millet iradesinin üzerindeki şu ağır, menhus ve lanetli örtüyü kaldırabilse veya vesile olsa… milletin, kendi mukadderatını, kendi iradesiyle belirlediği bir siyasi ortamı var etse… o zaman emin olabilir ki, tarih onu, ‘Ahir zamanda siyaset âleminde zuhur edeceği ve Müslümanların üzerindeki baskıyı kaldıracağı haber verilen zat’ ile ilintilendirecektir…


Hem zaten iktidarda kalmak istiyorsa çeteleri mutlaka ortadan kaldırmalı. Aksi takdirde çeteler onu ortadan kaldırırlar. Tıpkı, Menderes, Ecevit, Demirel, Özal ve Erbakan’da olduğu gibi… Çetesini tasfiye edemeyenler hep kendileri tasfiye oldular...

MEHMET ALİ BULUT - GASTECİ



Bu haber 519 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,244 µs