Hükümet muhalilifi devlet

22 Ocak 2009 16:41 tsi
Ergenekon davası ile adı gündeme gelenlerin yüzde 90’ı ya devlet memuru ya da henüz yeni emekli olmuş devlet memuru. Sizce bu ne demek? Sivilay Abla yanıtlıyor

Dr. Sivilay Genç / Taraf

Soru: Sevgili Sivilay Abla, AKP Hükümeti, Ergenekon operasyonu ile hep muhaliflerini tutuklatıyor, etkisiz hale getiriyor deniyor. Ergenekon davasında sonuna kadar gidilmesi gerektiğini düşünen, bu arada AKP’ye de sempati duymayan biri olarak kendi içimde çelişkiye düştüm, yardımınızı rica ediyorum. (Haluk – Adana)

Cevap: Sevgili Haluk, benim bildiğim bir siyasi partinin muhalifleri başta diğer siyasi partilerdir. Seçime girip AKP’ye rakip olacak gücü olan CHP, DP, DSP, MHP, SP gibi partilerden hiç tutuklama olduğunu görmedim. Ergenekon davası ile adı gündeme gelenlerin yüzde 90’ı ya devlet memuru ya da henüz yeni emekli olmuş devlet memuru. Nasıl bir ülkedir ki devlet, hükümete bu şiddette muhalif olsun?

Diğer taraftan burası Türkiye’dir. Siyasetin sınırları devlet tarafından çekilmiştir. Hükümetin gücü değil kudretli bir generale, küçük bir ilçe hastanesinin başhekimine bile yetmez. Hükümetin görevden aldığı bir başhekim, bir şube müdürü iki üç hafta içinde mahkeme kararıyla makamına geri döner.

Ergenekon kazağı

Soru: Sivilay Abla, ben size Trabzon’dan yazıyorum. Ergenekon Terör Örgütü’nün çökertilmesinin Türkiye’nin önünü açacağına inanıyorum. Bu nedenle davayı yakından takip ediyorum. Zaman zaman bazı tutuklamalar ya da ev aramaları Ergenekon’a fasa fiso diyenlere koz veriyor. Olayın vahametini gölgelemek isteyenlere gün doğuyor. Bu durum canımı sıkıyor. Bu davayı yürütenlerin daha dikkatli davranması için ne söyleyebilirsiniz? (İshak – Trabzon)

Cevap: Sevgili İshak, sorunun cevabını düşünürken aklıma pek çok çizgi filmde kullanılan bir klişe görüntü geldi. Kahramanımız yere bakarak iz sürer, ayak izlerini takip eder. Kendini kaptırmıştır, sadece önüne bakar, biraz ileride karşısına çıkacak şeyi önemsemez. Böyle giderken bir ağaca çarpar, çarpmanın şiddetiyle sırt üstü yere serilir. Yerde yatarken, tosladığı ağaçtan meyveler kafasına düşer. Sonra silkelenip iz sürmeye devam eder.

Savcıların da bu durumda olduğunu düşünüyorum. Bir ip buldular ve bu ipi çekmeye başladılar. Bu ipin sökülen bir kazağın ipi olduğunu sonradan anladılar. Önce kolunu sökelim ya da öndeki motifleri sökmeyelim deme şansları yok. Bu işi yarıda bırakmak mümkün değil. Kazağı yeniden eski haline getirelim demek olanaksız.

Bu dava artık kendi yolunu kendisi belirliyor. Senin de sorunda ifade ettiğin gibi bu durum zaman zaman davanın kendisine bile zarar verebiliyor. Öyle inanıyorum ki; insan müdahalesine o derece açık olsaydı, hepimizin aklına gelebilecek en basit halkla ilişkiler kaygılarıyla, bazı işler yapılmaz, bazı işler ertelenir, bazı işler duyurulmazdı. Dileğimiz Avrupa’da yıllar önce biten bu temizlenmenin bir an önce Türkiye’de de sonuçlanması.

Beş yıllık müzik öğretmeni

Soru: Sevgili Sivilay Abla! Üç yılı şarkta geçmiş beş yıllık müzik öğretmeniyim. Benim yardımınızı istediğim konu kısaca şu; gündemi yoğun olarak meşgul eden Ergenekon davasında şüpheli, sanık veya tutuklu olarak yer alan kimi şahısların aranması, gözaltına alınması veya tutuklanması karşısında “efendim ben devlete 30 yıl hizmet ettim...” gibi ifadeler kullandıklarını görüyoruz ve bazı durumlarda da bu ifadelerin işe yaradığı görülüyor.

Acaba, ödeyemediğim borçlarım dolayısıyla yakında icralık olur isem, elinde kemanıyla beş yıldır bu devlete hizmet eden bir devlet memuru olduğumu söylemem, icra memurlarını daha merhametli davranmaya ikna eder mi? Yardımınızı ivedilikle bekliyorum. (Yalçın – Öğretmen)

Cevap: Sevgili Yalçın, icra memurlarına beş yıllık müzik öğretmeni olduğunu söylersen en azından kemanını haczetmeyebilirler. Daha fazlasını bekleme. Müzik değil de matematik öğretmeni olsaydın belki emniyet kemerini takmama türü cezalardan da muaf olabilirdin.

Bu haber 879 defa okundu.