En Sıcak Konular

Nazım’ın yüzüne kim tükürdü?

22 Ocak 2009 08:36 tsi
Nazım’ın yüzüne kim tükürdü? Ahmet Kekeç, 'kendilerini ‘Nazımcı’ sayan bir oluşuma verip veriştireceğim' dedi ve soruları sıraladı: Nazım nasıl ve hangi şeraitte Türkiye’yi terketmiştir? Bu soy şiir emekçisini ‘zindanlarda çürütenler’ kimlerdir?

 Ahmet KEKEÇ / Star

Medyadaki ‘gizli Ergenekoncuları’ rahatlatacak, Zülfü Livaneli gibilerini üzecek bir konu var elimde bugün.

Nazım Hikmet’i yazacağım...

Dolayısıyla, kendilerini ‘Nazımcı’ sayan bir oluşuma verip veriştireceğim.

Bu oluşumun ismi, ‘Nazım Hikmet Kültür Merkezi...’ Zinhar, ‘Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’yla karıştırılmaya...

İkidir bu oluşumdan, posta kutuma ‘yazılı açıklama’ geliyor.

Konu, Nazım Hikmet’in vatandaşlığının iade edilmesi...

Biliyorsunuz, Nazım, Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarılmıştı...

Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden vatandaş kılındı.

Bu işi, AK Parti adı verilen ‘gerici ve çağdaşlık düşmanı’ parti yaptı.

İyi mi oldu, kötü mü oldu, Nazım’ın çok mu umurundaydı, iade-i itibar şaire mi yapıldı, yoksa şair üzerinden Türkiye Cumhuriyeti hükümeti mi itibar kazanmış oldu?

Bu, bahs-i diğer...

Bu konuyu ‘salim arkadaşlar cephesi’ tartışsın...

Benim dert ettiğim husus şu:

Kendilerini Nazım’la özdeşleştiren, Nazım’ın zihin dünyasından neşet ettiklerini öne süren partiler ve hükümetler neden bu işe el atmadılar?

Onca CHP iktidarı, onca ‘sosyal demokrat bulaşığı’ koalisyon geldi geçti...

Üzerine bir ‘28 Şubat tüyü’ dikildi?

Neden kimsecikler, Nazım’la ilgili haksız uygulamayı ortadan kaldırmayı düşünmedi?

Kaldı ki, 28 Şubat darbesini gerçekleştiren ve bu darbede emeği geçenler, bir tür ‘Nazım Hikmet’i sevenler konsorsiyumu’nu oluşturuyordu. Üstelik, İstiklal Marşı’nın yerine 10. Yıl Marşı’nı ikame edecek kadar gözlerini karartmışlardı ve ‘boş meydan’ bulduklarında Nazım’dan dizeler okuyorlardı.

Nazım’ı, neredeyse, postmodern darbenin resmi şairi haline getirmişlerdi.

İsteselerdi, emirle kurulmuş hükümetlerden birinin ‘Bakanlar Kurulu’na iade kararını aldıramazlar mıydı?

İstemediler.

Hem, şiirlerini amaç dışı kullanarak şaire haksızlık ettiler, hem de bol bol Nazım eyyamı yaptılar.

Şimdi AK Parti hükümetine kızıyorlar.

Livaneli veryansın ediyor.

Memlekette birçok iyi şey oluyormuş ama... Bu ‘birçok iyi şey’ AK Parti hükümeti eliyle olduğu için, insan kuşkuya düşüyormuş.

Bazı ‘salimler’ de veryansın ediyor.

Baykal mutsuz...

Nazımsever bacılar grogi durumda...

Kendisine misyon biçmiş Nazım Hikmet Kültür Merkezi ise kıyametleri koparıyor.

İşbu merkez, Nazım Hikmet’in vatandaşlığının iadesini ‘bu ülkenin emekçi halkıyla ve ilericileriyle dalga geçmek’ olarak yorumluyor ve hükümeti ‘alemi aptal, kendilerini akıllı sanmaktan vazgeçmeye’ çağırıyor.

Memleketi satan hükümet, din istismarcılığının yolsuzluklarla ayağına dolanmasından sonra, bu defa ‘demokratikleşme istismarcılığı’ yapıyormuş.

Böyle diyor merkez...

Bunu diyebilme hakları var.

İsteyen istediğini der.

Madem onlar hükümeti ‘alemi aptal sanmaktan vazgeçmeye’ çağırıyor...

Ben de onları Nazım Hikmet’i araştırmaya çağırayım, tam olsun...

Nazım nasıl ve hangi şeraitte Türkiye’yi terketmiştir?

Hangi suçunun karşılığı olarak 13 yıl cezaevinde yatmıştır?

Bu soy şiir emekçisini ‘zindanlarda çürütenler’ kimlerdir?

Dahası, onu, hangi işbirlikçi hükümet cezaevinden çıkarmıştır?

Hangi ‘solcu gazete’ Nazım Hikmet’in resminin altına, ‘Bu resmi, yüzüne tüküresiniz diye yayınlıyoruz’ ibaresini düşmüştür?

İsterseniz İlhan Selçuk’a sorun... Bu ‘solcu gazete’nin ismini söyleyecektir size.

Bu soruların cevabını bulun, diğer hususları sonra tartışalım.

 



Bu haber 485 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,437 µs