En Sıcak Konular

Ertegün ne kadar Türk'tü? 

0 0 0000 00:00 tsi
Ertegün ne kadar Türk'tü?  "Türklerin ABD'deki gururu" olarak lanse edilen yapımcı Ahmet Ertegün, İstanbul'da defnediliyor. Ertegün'le ilgili bir yazı kaleme alan Oray Eğin, "Ertegün ne kadar Türk'tü?" diye soruyor ve “Özbekler Tekkesi” hakkında çarpıcı iddialar ortaya

İşte Oray Eğin'in yorumlarıyla "Ertegün ve Özbekler Tekkesi"

Ertegün ne kadar Türk'tü? 

Dünkü köşesinde, Ali Saydam birilerinin Ahmet Ertegün için 'Zaten Türk değildi' diyeceğini yazmış. Bunu söyleyenlere karşı da 'Adı Türktü, kendine sorulduğunda 'Türküm' derdi, Bodrum'da evi vardı, Üsküdar'daki Özbek Tekkesi'ne gömülmek istermiş, diye ekleyin' denmesini önermiş.

Bugünlerde, başta Hıncal Uluç'tan Ahmet Ertegün'ün Türklüğü'ne ilişkin sorgulamalar gelirse şaşırmayın. Onun daha evvel Modern Folk Üçlüsü'nü meşhur etmediği için ardından olumsuz yazdığı Arif Mardin gibi Ertegün'le de yıldızının barışmadığı biliniyor. Hıncal Uluç'un yıllardır tekrarladığı 'Ertegün'ün hiçbir Türk sanatçısına yurtdışı kapısını açmamamış oluşu.' Bu onun Türklüğü'nü de sorgulatan sebeplerdan biri, ona göre.

Ertegün'e Türkiye'den benzer bir saldırı geçmiş yıllarda Mustafa ve Mehmet Ali Erbil kardeşlerden de gelmişti. Ertegün'ün evinin yanına açılan Mali Bar'ın gürültüsünden dolayı Bodrum'u terk edeceğini açıklamasından sonra, barın sahibi Erbil kardeşler 'Bugüne kadar ne yaptı ki, Türkiye'ye ne katkı sağladı ki şimdi gideceğim diyor, biz turizme katkı yapıyoruz' temalı sıradan milliyetçi salvolarla kendilerini savunmuşlardı.

Koroya tabii ki Hıncal Uluç da katılmıştı: 'Mick Jagger geliyor ama sokağa çıkmıyor, o eve gelmesinin Türk turizmi için bir faydası yok' diye seslenmişti.

Mali Bar tartışmalarının yükseldiği dönemde New York'taydım. Ertegünler'in yakın arkadaşı Rolling Stone dergisinin sahibi Jann Wenner'la görüşmüştüm ve bana birkaç ay evvel Bodrum'da olduğunu, oradan Mavi Yolculuk'a çıktığını söylemişti. Yakın arkadaşı Ahmet-Mica Ertegün'ün davetlisiydi. Ona kopan fırtınayı anlattığımda kahkahayı patlatmış, 'Bak benim nelerden haberim var' diye Mica Ertegün'ü aramıştı.

Bu kişisel bir anı olmanın ötesinde, benim için Ahmet Ertegün'ün 'Türklüğü' tartışmalarının Misak-ı Milli dışında ne kadar boş olduğunun da kanıtıydı. Ancak gülüp geçilebilirdi böylesi bir kavgaya. Gürültü kirliliğiyle etnisite arasında bir bağ kurmak sadece 'anomali' olabilir...

Ertegün'ün 'milli kimliği' konusunda 'New York'ta hiç New Yorklu yoktur' deyişini hatırlatmak isterim; 'Çünkü buradaki herkes New Yorklu'dur.' New York, Amerika'yı oluşturan 'eritme potası' mucizesinin gerçek anlamda hayata geçtiği en bariz örnektir zira. 'Bir Türk'ün başarısı' demek güç Ertegün için de; bireysel zaferler olarak algılamak daha doğru olur.

Ağabeyi Nasuhi'yle birlikte ilişkiler ağını kendileri kurup, bireysel becerileri sayesinde o yüksek mertebeye ulaşmışlardı. Doğrusu, Ertegünler'in macerasında Türklüğün veya Türkiye Cumhuriyeti'nin belirleyiciliğine inanmak ancak yanılsama olabilir. Nitekim, Amerikan vatandaşı olan Ertegün'ün Türk pasaportunu sadece TGRT'yi satın almak için çıkarttığı da biliniyor.

Ertegün'ün Türkiye'yle ilişkisi de başından beri ekonomi-politik iktidara dayalı, bir 'iş' temasıydı. Onun lobiciliğinden faydalanmak isteyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yıllarca kapısını aşındırdı. Zira Ertegün'ün sözünü New York'ta geçerliydi, kolay edinilemeyecek bir etki ve güç kazanmıştı orada.

Bir zamanlar Paris'te Abidin Dino'nun Türk entelijansiyası için fonksiyonu neyse, Ertegün de Türk yüksek sosyetesine New York'un kapılarını açacak yegane kişiydi. Siyasetçilerden şarkıcılara onun kapısından girmek için uzun kuyruklar oluşturulduğu, büyük elemelerden geçtiği, herhangi bir dalda Amerika'dan alınması gereken 'onay'ın Ertegün sayesinde kolaylaştığı da biliniyor. Bazıları Ertegün sayesinde cemiyete alınırken, Tarkan gibi kimi isimlerse yıllarca kapıda bekletildiler. (Bu üzücü ölümün tek iyi tarafı Tarkan'ın bir gün 'dünya starı' olacağı yalanının da bitimi anlamına mı geliyor acaba?) Bütün bunlarla beraber 'Ahmet Ertegün Türk değildi' demek de doğru olmaz ama. Belki aradığımız melez bir kavramdır: Hayatlarını Amerika'da, Amerikan kültüründe ve Amerikan başarı kriterlerine göre yaşamış insanlar için yeni bir terim bulmamız gerekiyor: Amerikan Türkleri, uygun olur mu acaba? Yoksa Amerikalılaştırılmış Türkler mi?

Özbekler Tekkesi: Nedir, ne değildir?

Türkiye'de gazetecilik bitmemiş olsaydı, cehalet her yeri kaplamasaydı Ahmet Ertegün'le gündeme gelen Özbekler Tekkesi'nin ne olduğunu bugüne kadar haberlerin arasında okuyabilirdik. Sadece bu yazın en çok satan ve konuşulan kitaplarından Soner Yalçın'ın 'Beyaz Müslümanların Sırrı: Efendi 2' kitabına bakarak bile bu ilginç Tekke'nin sırlarını öğrenmek mümkün. Özeliyorum:


[Baba] Münir Ertegün'ün annesi Ayşe Hamide'ye Tekke'nin şeyhi İbrahim Eldem'in kızıydı.


Özbekler Tekkesi'nde bugün Münir Ertegün Tarih Araştırma Vakfı var. Açılışını 1994'te Henry Kissinger yaptı.


Özbekler Tekkesi'ne Missouri savaş gemisiyle gönderilen Münir Ertegün'ün naaşı Soğuk Savaş döneminde Türk-ABD ilişkileri için bir diplomasi manevrasıydı.


İngiliz belgelerine göre Özbekler Tekkesi'nden Şeyh Süleyman Efendi konuk olarak dergaha gelen kişilerden topladığı istihbaratı İngiliz Büyükelçisi Henry Layard'a para karşılığında veriyordu...


Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Samsun'a gitmesine izin veren İngiliz belgesinin altında 1919'da İstanbul'a gelen, başta Özbekler Tekkesi olmask üzere bazı dergahlarla tasavvuf düşüncesini öğrenmek için ilişki kuran John Godolphin Bennett'in imzası vardı. Yıllar sonra İstanbul'a dönen Bennett ilk olarak yine Özbekler Tekkesi'ni ziyaret etti.


Münir Ertegün, İsmet İnönü'ye yakındı. Milli Şef döneminde yıldızı parlamıştı. İstanbul Hükümeti tarafından Ankara Hükümeti'yle görüşmeler yapması için Anadolu'ya gönderilen Ahmet İzzet Paşa heyetinde görevliydi.


Münir Ertegün'ün ağabeyi Özbekler Tekkesi şeyhi Ata Efendi 'dünyanın en eski ve tehlikeli yeraltı cemiyeti' Illuminati üyesiydi. Ve 33. dereceden masondu.


Özbekler Tekkesi'nin hemen bitişiğinde ise Sabetayistlerin gömüldüğü Bülbülderesi Mezarlığı var.



Bu haber 926 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,538 µs