En Sıcak Konular

Hamas neden ateşkes ilan etti?

20 Ocak 2009 22:09 tsi
Hamas neden ateşkes ilan etti? Halid Meşal'in sözcüsü, ateşkesi, Türkiye'nin rolünü, iç uzlaşmayı, Mısır'ın izlediği stratejiyi anlattı.

Şam'da sürgünde bulunan Hamas'ın siyasi büro başkanı Halid Meşal'in basın danışmanı Nahız Ebu Halid adlı bölgedeki fiili durumu değerlendirdi. Dünya Bülteni'nden Furkan Torlak'ın sorularını telefonla cevaplayan Ebu Halid, bilhassa ateşkes konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Nahız Ebu Halid, ateşkes kararını, hiçbir ülkenin baskısıyla almadıklarını, akan Filistinli kanının düşünerek aldıklarını söyledi. İşte Furkan Torlak'ın Nahız Ebu Halid ile yaptığı tele röportaj:

Hamas'ın ateşkes ilan etmesi ve İsrail'in de tek taraflı ateşkes ilan etmesi sonrası fiili durum nereye gidecek? Sizin bir hafta içerisinde İsrail'in askerlerini çekme şartı gerçekleşecek mi?

Öncelikle şunu vurgulamak istiyorum. Filistin'de direniş, işgalcilerin hiçbir baskısına boyun eğmemiştir. Direnişi devam ettirmemizi sınırlandıracak hiçbir siyasi kararı bize dayatamamıştır. Düşman meydanda direnişi zayıflatacak bir başarı elde edememiştir. Siyasi olarak da Hamas'a askeri gücünü zayıflatacak yahut düşmanla savaşmasını engelleyecek hiçbir siyasi kararını kabul ettirememiştir.

İkincisi, İsrail tek taraflı olarak ateşkes ilan etti. Dolayısıyla Hamas yahut Filistinli gruplar bu ateşkesin bir karşı tarafı değil! Buna rağmen ve özellikle vurguluyorum; sorumlu bir direniş grubu olduğumuz için İsrail soykırımına maruz kalan halkımızın şartlarını ve vaziyetini göz önünde bulunduğumuz için biz de kendi tarafımızdan bir ateşkes ilan ettik. Bununla birlikte ateşkes için İsrail'den bir hafta içerisinde Gazze'deki askerlerini geri çekmesi için süre tanıdık. Eğer bir hafta içerisinde çekilmezlerse direnişin kendini savunma hakkı bakidir.

Peki, size Mısır yahut Türkiye gibi diplomatik kanallar aracılığıyla İsrail'in çekileceğine dair bir bilgi ulaştırıldı mı?

Cephe açısından konuşursak, İsrail askerlerini aşamalı olarak geri çekmektedir. İsrail ordusunun açıkladığı şey de budur. Basın cephesi de bunu desteklemektedir. Ancak direnişe, İsrail'in bir hafta içerisinde Gazze'den çekileceğine dair herhangi bir garanti yahut taahhüt verilmiş değildir. Bildiğiniz gibi İsrail, Mısır inisiyatifine arkasına dönmüştür, ateşkesi Amerika'yla yaptığı anlaşma çerçevesinde ilan etmişlerdir. Mısır'daki dostların önerilerini dikkate almamışlardır.

Şu halde İsrail, Mısır inisiyatifini yahut Türkiye'nin çabalarını dikkate almamış mıdır?

Evet, ne Mısır'ın ne de Türkiye'nin çabalarını dikkate almamıştır. İsrail, olayı iç meselesi olarak görmektedir. Sadece kendi ordusunun önerileri ve çıkarları doğrultusunda hareket etmektedir. İsrail, Mısır'ın direnişe ve Hamas hareketine esaslı bir baskı yapamadığını görünce, direniş gücü Mısır'ın önerisini ilk haliyle olduğu gibi kabul etmeyince, Hamas kendi ilan ettiği dört ilkede (saldırıların durması, Gazze'den askerleri çekme, sınır kapılarının kapatılıp kuşatmanın kaldırılması) ısrar edince İsrail, sırtını Mısır'a dönmüştür. Bu doğrultuda ABD ile Mısır'dan Gazze'ye silah akışını engelleyecek bir anlaşma yapmıştır.

İsrail, tam olarak Mısır'ın Hamas'a neyi kabul ettirmesini istiyordu. Zira İsrail, Mısır'a temsilci gönderdi?

İsrail, askeri cephede başaramadıklarını Mısır'dan siyasi olarak kendisine sağlamasını talep ediyordu. İsrail, Filistin halkının direnişine son vermesini, sessizce kurban olmayı kabul etmesini istiyordu. Hamas ve Filistinli gruplar bu şartları reddedince İsrail de Mısır'a sırtını dönüp, kendisi için vehmi bir güvenlik arayışına girdi.

İsrail'in El Fetih'in Gazze'ye dönmesi yönünde bir talebi oldu mu?

İsrail liderlerinin birçok açıklamasında bu doğrultuda istekleri olduğunu basında gördük. Terörle mücadele ettiklerini, söz dinleyen ve ümit veren bir kişi olarak Mahmud Abbas'ı Gazze'ye getirmek istediklerini söylediler. Tabi ki Mısır inisiyatifinde bu bir şart olarak yer almadı. Ancak basına yapılan açıklamalarda Mahmud Abbas ve "zebani"lerini getirmek istediklerini açıkça söylediler. Onlara göre Mahmud Abbas ekibi "ılımlı"lar olarak görülüyor. Aslında İsrail'in tam olarak istediği şey şu, direnişe son vermesi karşılığında Hamas'ın Gazze'deki varlığını kabul etmek. Tam olarak istedikleri buydu.

Daha açık konuşmak gerekirse; 2006 yılında Temmuz savaşı boyunca, İsrail cephede Hizbullah'a karşı kazanamadı. Burnu sürtüldü ve İsrail ordusunun bölgedeki caydırıcı gücü kalmadı. Ama BM kararı ile direnişin karşı koyma gücünü dayatmaya çalıştı. Aynı şeyi Gazze'de uygulamaya çalışıyor. Gazze'de de UNIFIL gibi bir güç istiyor. Ama şartları farklı olması dolayısıyla istediğini alamadı.

Türk basınında Hamas'ın Türkiye'nin talebiyle Şarm'eş Şeyh zirvesi öncesi ateşkes ilan ettiğine dair haberler çıktı. Gerçekten böyle mi oldu? Yahut Türkiye'nin ateşkes ilan etmenizde ne gibi bir etkisi oldu?

Öncelikle şunu söylemeliyim ki, Türkiye'nin Filistin halkını destekleyen tavrını hem halkı hem de hükümeti düzeyinde tebrik ediyoruz. Türkiye, Filistin halkının yanında oldu. Halkımızın direnişi sürdürmesinde moral bakımından Türkiye'nin desteğinin büyük etkisi oldu.

Ancak sorunuza gelince; siz Türk yetkililere sorun. Hükümetinize, Hamas'a herhangi bir baskı yaptınız mı diye sorun. Onlar size cevap verecektir.

Burada bazı yetkililer 'ateşkes bizim sayemizde sağlandı?' diyor.

Bu, hareketimizin kendi kararıdır. Kendi resmi kurumlarında alınmış bir karardır. Bu bağımsız bir karardır. Hiç kimsenin baskısı yahut etkisi doğrultusunda alınmamıştır.

Bir tür tavsiye yahut sizin danışmanız söz konusu olmadı mı?

Hamas hareketi tüm görüşleri dikkate almıştır. Türklerle ve başkalarıyla konuşmuş ve bakış açılarını dinlemiştir. Ancak alınan karar Filistin halkının çıkarları doğrultusunda alınmıştır. Filistin direnişi bu kararı alırken, ateşkesin Filistin halkının çıkarına olduğunu düşünmüştür. Yoksa Türklerin, Mısır'ın etkisiyle alınmış bir karar yoktur.

Kimse sizin ulusal olmaya bir karar aldığınızı düşünmüyor zaten. Yahut sizin yabancı etkisinde, etki altındaki bir hareket olarak aldığınızı da söylemiyorlar. Örneğin Suriye gibi Türkiye gibi ülkelerin şu anda ateşkes ilan etmeniz uygun olur, demiş olup olmadığını soruyoruz.

Hayır, kesinlikle böyle bir durum da söz konusu değildir. Şam'daki direniş güçlerinin ve Gazze'deki direniş güçlerinin toplantısı, işgal şartları, insani durum gölgesinde bir karar alınmıştır.

İsrail saldırıları sürecinde Türkiye'nin size ne gibi tavsiyeleri olmuştur.

Türk inisiyatifi, Türk kardeşlerin ateşkes sağlamak için çabaları takdir edilecek hareketlerdir. Türkiye'nin desteğini, Filistin halkının yanında olduğu konusunda bir şüphe yoktur.

Peki bu süreçte İran'ın ne gibi tavsiyesi oldu?

İran'ın Filistin halkının yanında olmasını, desteğini de takdir ediyoruz. Olumlu bir katkıları olduğunu düşünüyoruz. Onların de etkisi bundan fazla değildir.

İran'ın ve Türkiye'nin desteğini karşılaştırdığınızda ne gibi bir farklılıktan söz edebiliriz?

Türkiye'nin tavrı Filistin halkını savunmada daha etkili olmuştur. Başbakan Erdoğan'ın ve temsilcisinin açıklamaları cesurcaydı. İran'ın tavrı da önemliydi. Ancak Türkiye kadar etkili değildi. Tabi bunda bölgesel şartların da etkisi vardı. Avrupa ile Batı ülkeleri ile ilişkilerin belirleyiciliği söz konusuydu.

Bugün El Fetih'e yakınlığıyla bilinen bir ajansta Hamas'ın Türkiye'yi Mısır'ın olumsuz etkisini sınırlandırmak için bölgeye çekmeye çalıştığı belirtiliyordu. Sizce bu doğru mu?

Biz, Filistin halkının haklarını sağlayacak her türlü rolü destekliyoruz. Bu genel bir ilkedir. Eğer çabalar Türkiye'den gelirse ona göre hareket ederiz. Mısır'dan gelirse onu da kabul ederiz; Mısır'dan geldi diye göz ardı etmeyiz. Ancak bize baskı yapılırsa, İsrail'in askeri olarak yapamadığını siyasi baskı ile kabul ettirmeye çalışırsa buna karşı dururuz.

Biz olayları çeşitli eksenler içerisinde değerlendirmeyiz. Türkiye'den ve Mısır'da Filistin halkının haklarını korumaları konusunda desteklerini bekliyoruz. Biz meşru halklarımızı istiyoruz. Adaletsiz bir şey mi istiyoruz, imkânsız bir şey mi istiyoruz. Bize saldırmasınlar, halkımızı aç bırakmasınlar, istiyoruz.

Bölgedeki dengeleri ben de anlıyorum, ama biz bu eksenler çerçevesinde hareket edemeyiz. Türkiye'nin, ilişkileri dolayısıyla desteğini önemsiyoruz. Mısır'ın bölgesel bir ağırlığı vardır. Biz özgür olmak için bu ülkelerden destek bekliyoruz.

Önümüzdeki hafta Filistin iç uzlaşması için Mısır'da bir toplantının olacağını duyduk. Hatta Türkiye'nin de bu görüşmelere davet edildiği söyleniyor.

İşler henüz açıklığa kavuşmuş değil. Bu toplantıya katılacağımız da hala kesinleşmedi. Belirli bir program da ortaya çıkmış değil. Biz bekliyoruz, şartlara göre katılma veya katılmama kararı alıp ona göre hareket edeceğiz.

Bugün Mısır'ın Al Ahram'ı, Suriye'nin Tishreen'i, Suudi Arabistan'ın Şark Al Awsat'ı Katar'ın Al Şark'ı ve diğer gazetelere göz attığımızda hep ulusal uzlaşmadan bahsettiklerini görüyoruz. Resmi görüşü yansıtan bu ifadeler politik bir sürece dönüşmeyecek mi?

Bu noktada şunu söyleyelim. İç barışa davet eden ilk grup biziz. Bunun için elimizden geleni defalarca yaptık. Ama bizim için önemli olan böylesi bir uzlaşmaya girmeden önce şartların hazırlanması lazımdır. Bunun için de öncelikle Batı Şeria'daki siyasi tutuklularımızın serbest bırakılması gerekmektedir. Batı Şeria'daki esirlerimiz serbest bırakılmadan, gerekli şartlar oluşmadan iç uzlaşma olmaz. Biz önceki Kahire görüşmeleri sürecinde tüm siyasi tutukluları bıraktık, ama El Fetih böyle bir adım atmaktan kaçındı. Yardım kuruluşlarında çalışan insanları hapse attılar.

dunyabulteni



Bu haber 549 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,189 µs