Mason locasının gizli arşivcisi | " /> Mason locasının gizli arşivcisi | "/>

En Sıcak Konular

Mason locasının gizli arşivcisi

20 Ocak 2009 11:48 tsi
Mason locasının gizli arşivcisi Gizli örgütlerin arşivi olmaz demeyin! İtalya'nın Ergenekonu arşivcisi yüzünden ifşa oldu. Peki Türkiye'deki Ergenekon'un arşivcisi kim?

Taha Kıvanç / Yeni Şafak

Ne şenlik olurdu, ama...

Ergenekon olayının bütününe etraftan gelen eleştiriler ışığında baktığımda en keyif aldığım ayrıntı Türkiye'nin günlerce tartıştığı bir ismin süreçteki rolü: Tuncay Güney'in... Konunun kendisine “Faso fiso” diyemeyenler, onu gösterip “Böyle bir kişiye mi inanacaksınız?” demeye getiriyorlar.

TRT-2'de saatlerce süren özel yayına itirazları herhalde sizler de takip ediyorsunuzdur. Yayın boyunca Toronto'daki konuğun söylediği hemen her şeye başını eğerek tasdik veren, işittiği bazı noktaları derhal önündeki not defterine kaydeden bir konuk bile, baskılara dayanamayıp “Meğer bu bir komploymuş” demek zorunda kaldı.

Bir süredir reytinge önem veriyor TRT; bu da en çok ana haber bülteniyle tartışmalı programlarda kendisini belli ediyor. Cumhurbaşkanı ve başbakan ile başlayıp devam eden 'protokol haberciliği' anlayışı terk edildi; haberlerde sıralamayı önem ve ilginçlik unsurları belirliyor. Kim konuşuluyor, hangi konu gündemdeyse, TRT, onu kendi ekranlarına da taşıyor.

Toronto'dan konuk alınarak yapılan canlı yayın bence TRT'nin yeni aktif habercilik anlayışına uygundu; üzerinde önceden biraz daha düşünülse, kamu yayıncılığı sınırlamaları yüzünden yapılabilecek eleştirileri önlemenin bir yöntemi bulunabilirdi. Sözgelimi, programı TRT adına sunan meslektaş, ilk bir saat boyunca yalnızca Toronto'dan katılan konuğa sorularını yöneltir ve etraflı cevaplar almaya bakar, kalan süre içerisinde de ilk bir saatte söylenenler üzerine stüdyo konuklarını konuşturur, kullanmak isteyenlere de söz hakkı kullandırırdı.

Programın öyle daha verimli geçeceğine eminim.

Benim de bulunduğum ortamlarda epey dolaşmış, ama yolum Tuncay Güney'le hiç kesişmemiş... Bir ara Mehmet Eymür 'ATİN' adlı sitesinde yaptıklarını anlatmıştı da, ilgimi çeken bölümlerini buraya almıştım.

Yahudilik ve ardından hahamlık iddiası olduğu için başlarda hayli garipsemiştim; şimdilerde ne olduğunu anladığımı sanıyorum: Çok şeyi bildiği için başına gelebileceklerden korkan ve bu sebeple kendince güvenlik tedbirleri alan biri... Haham kisvesi de, bazı olayları hafif çarpıtarak anlatması da 'kendince aldığı tedbirler' sayılmalı...

'Herşeyi bilen adam' görüntüsü Ergenekon örgütü içerisinde en merkezi görevlerden birinin kendisine verilmiş olmasından: 'Arşivci' o...

Operasyonun üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen örgüt evleri ve yazıhanelerde hâlâ bilgi, belge, kroki çıkması bazılarının kafasını karştırıyor, biliyorum. “Koskoca general” diyorlar, “Koskoca bürokrat” ve devam ediyorlar: “İçeri alınabileceğini düşünerek belgeleri yok etmez mi hiç? Krokileri, şantaj CD'lerini oraya birileri koymuş olmalı...”

Oysa kazın ayağı öyle değil. Ergenekon gibi örgütler -hatta PKK, DHKP-C, IRA, ETA gibiler de- bir gün yapıp ettiklerinin herkes tarafından bilinmesini isterler; bunu sağlamanın yolu ise arşiv tutmaktır. Bir örgüt ne kadar gizli ve kökleri derinde ise arşive o kadar önem verir. Yanında taşıyanı da vardır arşivini, güvenilir birine emanet eden de...

“Arşivsiz gizli örgüt olmaz” dediğimde lütfen itiraz etmeyin...

12 Martçılar, gizli toplantılarına ajan katılıyor mu kuşkusuna düştüklerinde, liderleri en güvenilir birine diğerlerinin üzerini aratmış ve üzerlerini arayan güvenilir kişi 'ajan' olduğu için keşfedilememiş ya, Ergenekon örgütü de öyle bir mandepsiye basmış işte: Ciğeri kediye emanet eder gibi, örgütün arşivini en merkezi şahsiyetin en güvendiği kişi olan Tuncay Güney'e vermiş...

İtalya'da Gladio örgütünün palazlanıp devlet içerisinde derinlemesine sızmasını sağlayan en önemli olay, bizdeki JİTEM'in mukabili olan SIFAR istihbarat örgütünün hassas pek çok belgesinin Licio Gelli'ye teslim edilmesidir. Gelli, elde ettiği mahrem bilgileri, Gladio'nun beyni olan 'P-2' örgütünü güçlendirmek için kullandı.

Gelli o sayede gerçek devlet haline erişti İtalya'da...

JİTEM'in arşivinin Ahmet Cem Ersever'de olduğu, öldürülmeden kısa süre önce birine teslim ettiği bilinir. Kime acaba? Susurluk'ta kamyon çarpan Mercedes'in bagajında Abdullah Çatlı'nın bir çantası varmış, kazadan sonra yok oluvermiş... Tuncay Güney'in evinde sakladığı altı torba dolusu belgeyi de unutmayalım. Bütün bu belgeler nerede acaba?

Anladığım kadarıyla Tuncay Güney sadece zula görevi yapmamış, belge biriktirmemiş, eline geçen belgeleri okumuş da... Yanında konuşulanları not da etmiş anlaşılan... Anlattıklarında tutarsız gibi görünen yönler kendini korumak için özellikle çarpıtmalar değilse, belleğinin azizliğidir...

Ersever'in, Çatlı'nın, Güney'in arşivleri birdenbire ortaya çıkarsa ne şenlik olurdu değil mi?



Bu haber 1,345 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,090 µs