Hrant günüdür | " /> iyibilgi" /> Hrant günüdür | "/> iyibilgi"/>

En Sıcak Konular

Her 19 Ocak Hrant günüdür

19 Ocak 2009 13:32 tsi
Her 19 Ocak Hrant günüdür Hrant'ı neden vurdular? O'nu her anışımızda hatırlamamız gereken, O'nu neden vurduklarına dair cevabımız ve vicdanlarımızdan yükselen sestir. İki sene oldu; O'nun ölümü bize hem çok yakın, hem uzak bir tarih... iyibilgi

İki sene olmuş. Bu iki sene içerisinde olup bitenler insanda sanki Hrant öleli çok daha fazla zaman geçti duygusu uyandırıyor. Sanki Hrant öleli yüz yıl oldu ve onun ölümünü bizler aradan o kadar zaman geçtikten sonra yeniden keşfediyoruz, yeniden tanımlıyoruz ve anlamaya çalışıyor gibiyiz. Oysa Hrant iki sene önce öldürüldü. Ve bu iki sene içerisinde o kadar çok şey olup bitti ki, onun ölümü, o uğursuz gün, bize çok uzak; çok yakın…

Hrant Dink’in katledilmesi üzerine söyleyecek söz kaldı mı? Rakel Dink’in, O’nun ölümünün ardından okuduğu ağıt gibi mektubunu hatırlamanın zamanıdır:

“…Yaptıklarını, konuştuklarını kim unutabilir sevgilim? Hangi karanlık yaptıklarını, söylediklerini unutturabilir sevgilim? Olmuşları, olanları kim unutturabilir sevgilim? Korku mu? Yaşam mı? Zulüm mü? Dünyanın zevki safhası mı? Yoksa ölüm mü unutturacak sevgilim? Hayır, hiçbir karanlık unutturamaz sevgilim…

Sevdiklerinden ayrıldın,

Çocuklarından,

Torunlarından ayrıldın.

Burada seni uğurlayanlardan ayrıldın.

Kucağımdan ayrıldın.

Ülkenden ayrılmadın!”

Bebeklerden ‘katil’ yaratan karanlık
O Rakel Dink ki, Hrant’ın her şeyiyle bir skandallar serisine dönen mahkemesine müdahil olmak için başvurduğu iki sayfalık dilekçesinde, şöyle demişti:

“… Şimdiye kadarki yaşamımızda ‘Ermeniyiz' diye ya horlandık ya hakarete uğradık veya ‘Ermeni' kelimesini küfür olarak duyduk. Bazen bu ülkenin vatandaşı değilmişiz gibi, sanki başka yerden göç etmişiz gibi davranıldı. Bunların hepsi halen yapılmakta ve bu yapılanma bu anlayış, bu karanlık, bebeklerden katil yaratmaya devam etmekte. Bugün burada bu katil olmuş bebekler var, onları yaratan karanlık nerede? ‘Karanlık' dediğim belirsiz birileri değil. Bu karanlığın parçalarını, valilikte, jandarmada, silahlı kuvvetlerde, MİT'te, Emniyet'te, hükümette, muhalefette, Meclis'te olmayan partilerde, hatta basında ve sivil toplum kuruluşlarında bulabilirsiniz. Bunlar adı sanı, görevleri belli insanlar. Durmadan düşman yaratıp bebekleri katil yetiştiriyorlar ve bunu Türkiye'ye hizmet diye yapıyorlar. Eşim yaşadığı, düşündüğü ve konuştuğu için yagılandı. Hiç suçu olmadığı halde bu devlet anlayışı sayesinde suçu bulundu. Bana göre devletin çoğu söylemleri bölücülük, hakaret, aşağılama içeren, bunlar gibi katil bebekleri cesaretlendiren ve çoğaltan nitelikte. Velhasıl bu karanlık pınarın başı devlet ağzı ve anlayışıdır. Sonuç olarak adalet size göre ne olursa olsun eşimi geri getirmeyecek, hiçbir sonuç benim eşimi kaybetmemle eşdeğer olmayacak. Fakat hiç olmazsa Türkiye'nin ve vatandaşlarının kazancı olsun.'' Dink, “Adalet mülkün temeli ise ben bu temeli arıyorum'' derken. Türkiye'nin bu temele oturmasını, bunu ezberde değil, yaşam ve söylemlerde görmek istediğini anlatırken, “Dolayısıyla görevli ve sorumlu olanların hepsinin ‘eşini, vatandaşımızı koruyamadık, korumak istemedik, bile bile suç işledik, özür diliyoruz’ demelerini talep ediyorum. Devleti temsil etmekte olan sayın mahkemeden bütün bu suçluların hakettiği cezaları almalarını talep ediyorum. Hiçbirine yüreğimde kin beslemiyorum, tam tersine hepsini zavallı görüyorum ve acıyorum. Sizden de sorumluluğunuzun gereğini talep ediyorum'' dedi.

Karanlıklar aydınlansın diye…
‘Bebeklerden katil yaratan karanlık’, O öldükten sonra aydınlanmaya başladı. Olayın üzerinden iki sene geçtikten sonra da olsa, adı “devlet görevlisi”, “istihbaratçı” olan kişiler hakkında soruşturma izni verildi.

Hrant kişiliği ve düşünceleriyle bir Türkiyeli aydındı. Sorunlarımızın çözüm yollarının yapıcı bir barış içerisinde mümkün olduğuna inanırdı. O, Fransa “1915 olayına soykırım dememeyi suç sayan” bir yasa çıkardığında, “Fransa’ya gidecek ve ‘1915 soykırım değildir’ diye haykıracağım” diyendi…

Çünkü Hrant, toplumsal hiçbir sorunun “yasa” ile çözüleceğine inanmıyordu; insanların birbirlerini tanımalarının, anlamalarının yasalardan daha güçlü olduğunu düşünürdü. O, inandığı ve savunduğu değerleri kendi yaşamında da esas alan biriydi. Kimilerinin gözünde “sözde” de olsa, “özde” bir yurttaştı…

Bu nedenle “böyle” bir Ermeni Türkiyeli tehlikeliydi. O’nu vuranların zihnindeki Türkiye, kutuplara, karşıtlara bölünmüş bir Türkiye olmalıydı…

Hrant, ölümüyle cevap verdi bu karanlık Türkiye tablosuna… O’nun cenazesinin ardında bütün Türkiye saf tuttu, ağladı ve “bebeklerden katil yaratan karanlığa” sessiz ve vakur, lanet etti…

Hafızalarımıza kazıdık: Her 19 Ocak, Hrant günüdür…

www.iyibilgi.com



Bu haber 578 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,133 µs