Ateşkes görüşmelerine neden Gül gitti?

18 Ocak 2009 12:04 tsi
İsrail'in Gazze'ye 23 gündür sürdürdüğü saldırının sona ermesi için bugün Mısır'da yapılacak ateşkes görüşmelerine Başbakan Erdoğan'ın değil de Gül'ün gitmesi merak konusu oldu. Erdoğan Brüksel'e giderken bu iddialara yanıt verdi.

Ankara kulislerinde başından beri İsrail'e sert çıkışlar yapan Erdoğan'ın görüşmelerde gerilimi artırmasından korkulduğu için bu yönde bir tercih yaptığı yorumları dile getirildi. Ancak Erdoğan Brüksel'e giderken bu iddialara yanıt verdi. İşte konuşmasından satırbaşları:

AB ile ilişkilerimizin geldiği noktayı değerlendirmek ve üyelik sürecimizin ilerlemesini hızlandırmak amacıyla muhataplarımızla temaslarda bulunmak üzere Brüksel’e hareket ediyoruz.

Görüşmelerimizde krize çözüm arayışlarında işbiliği ile başta Gazze’deki durum olmak üzere bölgemizdeki ve dünyadaki sorunlar üzerinde duracağız.

 Ziyaretimde dışişleri bakanımız, devlet bakanlarımız ve üst düzey bürokratlarımız bana eşlik edecek.

 Aslında bu kadar daha önceden verilmişti. Sayın Cumhurbaşkanımız Mısır’daki toplantıya katılacak.

 Bugün de bizim Belçika’da planlanmış oradaki kardeşlerimizle bir buluşmamız var.

AB Komisyonu Başkanı Barroso ile 14 – 15 Kasım 2008’deki G-20 zirvesi sonrasında bize bu daveti yapmışlardı. Bu ziyaret başbakan düzeyinde 1996 yılından itibaren yapılan ilk ziyaret olma özelliğini taşımaktadır.

Bu ziyaret ayrıca 2004’ten bu yana Brüksel’e gerçekleştirdiğim ilk ziyaret olacaktır.

Türkiye AB ilişkilerini etraflıca ele alacağız. Ayrıca enerji ve terörle mücadelenin üzerinde duracağız.

Solona ile Brüksel’de de bir araya geleceğiz. Ortadoğu Barış süreci, Kafkaslardaki işbirliği çabaları ve Gazze ile ilgili konuları görüşeceğiz.

Ayrıca Avrupa Halk Partisi başkanı ile görüşeceğim. Bu temaslarımızda Türkiye AB ilişkileri gündeminde yer alan konuları da değerlendirme fırsatı bulacağız.

Bazı düşünce kuruluşları ile de bir araya geleceğiz.

Hükümetimizin üyelik sürecindeki kararlılığı ile bölgesel ve uluslararsı gelişmelere bakışını tekrar etme fırsatımız olacak.

Brüksel’deki vatandaşlarımızla ve onların temsilcisi olan sivil toplum örgütleriyle bir araya geleceğiz.

Bu gece saat ikiden itibaren İsrail ateşkes duyurusunu yaptı. Bu tek taraflı ilan her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Bunu da yine İsrail başbakanı söyledi.

Binlerce insanın ölmesine neden olan bu saldırıların durması, masum sivillerin ölmemesi açısında önem arz ediyor.

Tabiî ki bizim burada bu süreci ilk başlattığımız andan itibaren, bir çözüm planı önerdik ve planımızın ilk adımı derhal ateşkesin ilan edilmesi idi.

Bununla birlikte ablukaların kaldırılması kapıların açılması suretiyle, tarafların Haziran 2008 anlaşmasına uyulmasına sağlanmasıydı.

Buna uyulmamasının yanı sıra BM’nin kararına da uymadıklarını gördük. Gazze’nin içerisine İsrail tankları girdi ve şu anda içinde.

Üçüncü önerimizde İsrail askerlerinin Gazze’yi terk etmesi noktasındaydı. İsrail’in bu konuda tavrı net değil. Söyledikleri şey, biz İsrail’in güvenliği için birliklerimizi orada tutacağız.

Burada da güven vermesi gerekir. Bu konuda bütün batılı liderlerin, başta ABD olmak üzere bu konuda hassasiyetlerini ortaya koymaları gerekmektedir. Eğer bu olmazsa tabiî ki burada artık bu iş çok daha farklı bir noktaya doğru gidecektir.

Örneğin tek taraflı ateşkes ilan edilmiştir, bazı roketler atılmıştır, İsrail bunlara yanıt vermiştir. Demek ki tek taraflı ateşkes ilan edilmemiş.

Gazze’de sadece Hamas yok başka örgütler de var. Hamas’ın hiçbir zaman masaya davet edilmediği bir durumda yok.

Hamas seçim kazanmış bir siyasi partinin adıdır. Şu anda bilinen odur ki Hamas’tır ve bu parti yüzde 75 oyla seçim kazanmıştır ve buna saygı duymayan batı bu zeminin de sorumlusudur.

Bir diğer adım kalıcı ateşkesin sağlanabilmesi için bir proje daha ürettik. İlk defa bir yıl olabilir dedik, daha sonra bir buçuk yıl dedik ve bunu taraflara yolladık.

Türkiye işin başından itibaren bu işin içinde yer almıştır. Ama bakan kör olanlara söyleyecek bir sözüm yok.

Temennim odurki bugün Mısır’da yapılacka görüşme beklenenlerin ilk adımı olur ve İsrail askeri birliklerini çeker, kapılar açılır ve insani yardım engelsiz Gazze’ye ulaşır.

Konuyla ilgili olarak devletimiz, kızılayımız, sivil toplum örgütleri yardımları Gazze’ye aktarmadırlar.

Temennim odur ki, kısa bir süre içerisinde de Gazze halkı özgürlüğüne kavuşur.

Ölenlere Allahtan rahmet diliyorum.

hurriyet

Bu haber 527 defa okundu.