En Sıcak Konular

Hukuk sadece Batılıları mı korur?

17 Ocak 2009 10:48 tsi
Hukuk sadece Batılıları mı korur? Uluslararası hukuk Gazze'de çocuklarla birlikte enkaz altında...

İsrail’in Gazze’de sebep olduğu sivil kayıplar, Arap basının önemli gündem maddelerinden. El Hayat gazetesinde çıkan bir makalede ise Batı’nın bu duruma tepkisiz kaldığı söyleniyor ve “Uluslararası hukuk sadece Batılıları mı korur?” diye soruluyor.
 
Mahmud El Mübarek / Londra’da Arapça yayımlanan El Hayat gazetesi, 13 Ocak 2009, Uluslararası hukuk uzmanı, Arapçadan çeviri: HALİL ÇELİK

2001 sonbaharında, Afganistan’a yönelik Amerikan bombardımanının ilk günlerinde, Taliban’a bağlı ‘şeriat’ radyosu hedef alındı. Bunun üzerine ABD’nin 1949 Cenevre sözleşmelerinin, birinci ek protokolünün 79. maddesi gereği uluslararası hukuku çiğnediğine yönelik iddiaları, ABD eski savunma bakanı Donald Rumsfeld reddetti. Taliban radyosunun ‘terörist bir grubun propaganda aracından’ ibaret olması sebebiyle ‘meşru bir hedef’ olduğunun altını çizmişti. Fakat bu yanıtla ikna olmayan bir gazeteci ‘O halde Amerikan’ın Sesi radyosu Taliban için meşru bir hedef görülebilir mi?!’ diyerek daha cesur bir soru yöneltmek suretiyle bakanın kendine olan güvenini sarsmıştı.

‘Özgür medya ile propaganda amaçlı medyayı’ ayırmakta zihin karışıklığı yaşayan bakanın getirdiği gerekçeler bir yana, Amerikan mahkemelerinin kendisine karşı açılan 30 davayı kabul ettiği bu savaş suçlusunun yanıtı, uluslararası yasaları küçümsediğini de ortaya çıkardı. ABD’nin sonraki günlerde Afganistan ve Irak’ta yaptığı uluslararası hukuk ihlalleri de bunun kanıtı. Bu ihlaller sivillerin hedef alınmasını, esirlere kötü muameleyi, uluslararası yasak silahların kullanılmasını, medya organlarının hedef alınmasını, gazetecilerin öldürülmesini ve tarihi mekanların, müzelerin hedef alınıp yağmalanmaya maruz bırakılmasını kapsıyor. Uluslararası anlaşmalara ve sözleşmelere göre bunlar savaş suçu oluşturmaktadır.

HAMAS’IN DA SİVİLLERİ BOMBALAMA HAKKI VAR MI?

Bugün aynı sahne İsrail’de tekrarlanmaktadır. İsrail yönetimi aldırış etmeksizin bütün savaş yasalarını ihlal ediyor. Belki de İsrailli liderlere sunulması gereken soru şu: ‘Hamas’ın İsrail’in yaptığı gibi sivil yerlere saldırma hakkı var mı? Acaba Hamas’ın kendi evlerindeki sivilleri, ibadethaneleri, İsrail medya organlarını, okulları, üniversiteleri, hastaneleri ve uluslararası hukuk gereği korunmuş başka mekanları bombalama imkanı olsaydı İsrail ne yapardı? Hatta dünya Hamas’a ne yapardı?’

Gazze’ye yönelik hali hazırdaki İsrail savaşında ölenlerin ve yaralanaların çoğunluğu savaşçı olmayan siviller, kadınlar ve çocuklar… Sığınakların, okulların, üniversiteler, camiler ve hastanelerin bombardımanı sırasında yaralandılar. Bu ise silahlı çatışmalar sırasında sivillerin korunmasıyla ilgili olan 1949 yılındaki 4. Cenevre sözleşmesinin açık ihlalidir. Bununla birlikte İsrailli yetkililer hukuki sorumluluğu taşımamakla övünüyorlar. Zira kendi iddialarına göre Hamas savaşçıları evlerde, camilerde ve hastanelerde sivillerle birlikte gizleniyormuş. Hiçbir uluslararası hukukçu bu iddiaların, Alman Nazilerinin Nürnberg mahkemelerinde kullandıkları iddiaların aynısı olduğunu gözden kaçırmaz. Mahkeme bu gerekçeleri reddetmiş ve Alman savaş suçlularını mahkum etmişti.

İsrail El Aksa kanalını ve El Risale gazetesini hedef aldı. Gazetecileri öldürdü ve yaraladı. Bu ise Cenevre anlaşmalarının birinci ek protokolünün gazetecilerin korunmasıyla ilgili 79. maddesinin açık ihlalidir. Yalnız İsrail gerekçeleri eski Amerikan savunma bakanının sunduğu gerekçelerin aynısı.

KULLANILAN FOSFOR SİLAHI DA SUÇUN BİR PARÇASI

İsrail güçleri ayrıca dünya medya organlarının aktardığı üzere çok sayıda esiri bir araya toplayıp bir eve götürdü ve ardından uçaklarla orayı bombaladı. Bu ise esirlerin korunmasıyla ilgili 3. Cenevre anlaşmasının ihlalidir ve uluslararası hukukun en büyük suçlarındandır.

İsrail’in savaş suçları beyaz fosfor gibi uluslararası yasak silahların kullanmasını da kapsadı. İsrail henüz Gazze’de kullandığını kabul etmese de 2006 Lübnan savaşında da bu yasak silahları kullandığını itiraf etmişti. Yaralıları tedavi eden birçok doktor bu yaralanmaların ancak beyaz fosfor gibi yasak silahlar sonucu olabileceğini teyit ediyor. İsrail Gazze’deki suçlarını inkar etse de bu makalede özetlenemeyecek katliamlarını itiraf etmedi.

BATI DÜNYASI HENÜZ TEPKİSİZ

Bütün bu suçlar uluslararası ceza mahkemesinin temel sisteminin 8. maddesi gereği yargılanması gereken savaş suçları sayılmaktadır. Bununla birlikte bu uluslararası yasaları çıkaran ‘uygar’ Batı dünyasında hiçbir etkilenme bulunmuyor. Şayet bu ihlalleri Arap veya Müslüman bir ülke yapsaydı acaba Batı dünyasının tepkisi nasıl olacaktı?

Bugün Arap dünyasında yöneltilen soru şu: ‘Siyonist savaş suçlularını yargılamak için hukuki olarak ne yapılabilir? Yanıt iki yöntemde saklı: Birincisi İsrailli yetkililere karşı, savaş suçları işledikleri suçlamasıyla uluslararası ceza mahkemesinde davalar açılması. İkinci yöntem ise İsrailli savaş suçlularına karşı Cenevre anlaşmasına imza atmış bir ülkenin dava açması.’

AMERİKA VE AVRUPA BİZE YARDIMCI OLAMAZ

Bu bağlamda İsrailli savaş suçlularına karşı dava açılmasının kabulü için bütün Arap ülkelerindeki adalet bakanlıklarına çağrıda bulunuyorum. Diğer yandan Batılı her ülkedeki hukuk kurumlarının, her ülkedeki mahkemelerde İsrailli savaş suçlularına karşı dava açması gerekmektedir. Bazı hukuk örgütlenmeleri bu adımı fiili olarak atmaya başladı.

Amerika ve Avrupa tutumu ise İsrailli savaş suçlularını yargılama noktasında bize yardımcı olamaz. Çünkü uluslararası hukukun temelini oluşturan düşünce, sadece ‘Beyaz Batılıları’ korumak için konulmuştur. Genel olarak Batı dünyasında hakim izlenim, Batılı olmayan maktulün (öldürülen) sadece maktulden ibaret olduğudur. Irak savaşına katılan bir Amerikalı asker Amerikan The National dergisinde yayınlanan itiraflarında bu durumu şöyle teyit ediyor: ‘Bizler İngilizce konuşmayan bu esmer tenlilerin insan olmadığını ve onlara istediğimiz her şeyi yapabileceğimizi düşünüyorduk’

NTVMSNBC



Bu haber 506 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,699 µs