Başbakan Erdoğan İsrail'e kapıyı gösterdi.

17 Ocak 2009 08:30 tsi
‘BM’nin ateşkes kararının hâlâ uygulanmaması kabul edilemez. Kararlarını hiçe sayan bir ülke, BM’nin kapısından nasıl içeri giriyor?’ diyen Başbakan, Tevrat’taki 10 emirden ‘öldürmeyeceksin’i İbranice okuyarak İsr

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarını hiçe sayan İsrail’in BM binasına sokulmaması gerektiği mesajını vererek, “BM’nin ateşkes kararının hâlâ uygulanamaması kabul edilemez. İsrail 100’ü aşkın BM Güvenlik Konseyi kararını uygulamadı. BM’ye sesleniyorum. BM’nin kararını hiçe sayan, yok kabul eden, uygulamayan bir ülke BM kapısından içeri nasıl giriyor? Bir taraftan, ‘BM kararları bağlayıcıdır’ diyeceksiniz öbür taraftan buna uymayan bir ülke çıkacak” dedi. Tevrat’taki 10 emirden “öldürmeyeceksin” olan 6. emri İbranice okuyan Başbakan Erdoğan, İngilizce “You shall not kill”, İbranice “Lo Tir’tsach”  diyerek, Gazze vahşetini durdurması için İsrail’i uyardı.

İsrail yuhalandı

Başbakan Erdoğan, dün AKP’nin belediye başkan adaylarını açıklarken yaptığı konuşmada İsrail’e yine sert çıktı. İsrail, zaman zaman salonda bulunanlar tarafından yuhalandı. Erdoğan, şunları söyledi:

HAMAS’TA ASKERİ TESİS NE GEZER? İsrail, askeri tesisleri, silahlı grupların karargâhlarını vurmuyor. Çünkü, Hamas’ta böyle şey ne gezer, nerede olacak böyle şey? İsrail sivil yerleri, okulları, camileri, hastaneleri vuruyor. BM binası, medya mensuplarının binası vuruldu. Bu saldırılar neyle izah edilebilir? Bu vahşet hangi gerekçeyle meşrulaştırılabilir? Kim, neyle bunu açıklayabilir? Savaşın da, operasyon yapmanın da bir hukuku vardır.

İBRANİCE ‘ÖLDÜRMEYECEKSİN’: Her din insan hayatını kutsal sayar, insan hayatına kastetmeyi en büyük günah kabul eder. Tevrat’ta, İncil ve Kuran-ı Kerim’de bu böyledir. Tevrat’tan okuyorum, 10 emirden 6’ncısı der ki, ‘Öldürmeyeceksin’. İngilizce ‘You shall not kill’, İbranice ‘Lo Tir’tsach’. O masum çocukları katletmeyi hangi dine, hukuka, vicdana sığdırabiliyorlar? İsrail’in pervasızlığı bir tarafa, dünya kamuoyunun tepkisizliği insanı daha fazla üzüyor.

İSRAİL MEDYASINA TEPKİ: İsrail’in kontrolünde bir dünya medyası var. Objektif yayın yapsalar, o zaman olay farklı boyuta ulaşır. Ama, kimsenin sesi çıkmıyor, vicdansızlığa ‘dur’ demiyor. BM’nin kararı bağlayıcı olmasına rağmen, bakıyorsunuz hâlâ BM bunu seyrediyor. Niye ‘Ba’de Harab’ül Basra’ (Basra harap olduktan sonra) olana kadar bu sessizlik devam edecek? AB maalesef seyrediyor.

İSLAM DÜNYASINA ELEŞTİRİ: İslam dünyası bölük pörçük, bir bütünlük yok. BM Genel Sekreteri İsrail’de iken Gazze’deki BM binası vuruluyor. Bu açıkça dünyaya meydan okumadır, dalga geçmektir. İsrail’e seslenmek istiyorum, daha fazla ölümler olmadan bu savaşı durdurun. Dünyaya sesleniyorum, bu vahşete göz yummayın, katliama seyirci kalmayın. Çünkü, susan bu yanlışı ortak olur. Gün, herkesin olup bitenler karşısında ortak bir tavır sergilemesi günüdür.

MUSEVİ VATANDAŞLARIM ONURLU DURUYOR: Ülkemdeki Musevi vatandaşlarım da yaşananlar karşısında onurlu bir duruş sergiliyorlar. Ateşkesin sağlanması, yaşananların son bulması yönünde çağrı yaptılar. Ülkemizde yaşayan bu tür vatandaşlarımıza, özellikle duygusal davranmak suretiyle, onlara karşı akla hayale gelmez, olmaz şeyler yapmak doğru değildir. Bir ilimizde yapılan, gerçekten açık ve net konuşuyorum, ‘Buraya şunlar şunlar giremez, köpekler girer’ ifadesi çok yanlıştır. Böyle bir ifadeyi kullanmak, asla duyarlı olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan insanların yapacağı iş değildir. Kusura bakmasınlar.

ZİYARETE GELENLER DE GÜVENCE ALTINDA:  Ülkemizi, bizi ziyaret edenler de aynı derecede önemlidir, güvence altındadır. Protestolar, yorumlar, tepkiler kendi vatandaşlarımızı incitmemelidir. Duygular dile getirilir, kınanabilir. Hepsine eyvallah. Ancak, ülkemizin vatandaşlarına karşı kalkıp da bir diğer vatandaş gruplarını tahrik etmek asla doğru değildir. Asla buna ‘evet’ diyemeyiz.

Milliyet

Bu haber 833 defa okundu.