TSK üzerinde ABD / NATO sessizliği | " /> TSK üzerinde ABD / NATO sessizliği | "/>

En Sıcak Konular

TSK üzerinde ABD / NATO sessizliği

14 Ocak 2009 10:43 tsi
TSK üzerinde ABD / NATO sessizliği 'Ordunun kurmay kademesi, Ergenekon'un tasfiyesine niye sessiz kalıyor?'

Yasemin Çongar / Taraf

Ordunun Ergenekon'u tasfiye çabası

Kazdıkça çıkıyor.

Kazdıkça çıkanlar bile kızartmıyor bazılarının yüzünü.

Deniz Baykal son aylardaki başlıca meşgalesi olan Ergenekon avukatlığını, partisinin Meclis grubunda yüzü hiç kızarmadan sürdürürken, bir gözümle televizyonda onu izliyorum, bir gözüm bilgisayar ekranında...

O Meclis grubuna üye bir milletvekilinden gelen elektronik postayı okuyorum.

Geçen cuma bu sütunlarda yayımlanan “Ergenekon’un avukatlığından utanan CHP’lilere” başlıklı yazıma değiniyor:

“Suikast listeleri çıkıyor... Sivas’ta katliam hazırlığı yapıldığı bilgisi çıkıyor... Toprağın altından lav silahı, el bombası çıkıyor. Kazdıkça bu memleketi, faili meçhullerin karanlığına mahkûm edenlerin foyası ortaya çıkıyor. Bütün bunlar olurken, sayın genel başkanımız ‘Ben bu davaya inanmıyorum’ diyor. Baykal’ın Ergenekon’un avukatlığını yapmasından utanan CHP’liler olduğunu yazmışsınız. Onlardan biri de benim.”

* * *

Bir CHP milletvekilinin, hem de sadece siyaseti değil, orduyu da içinden bilen bir CHP milletvekilinin bu samimi feryadı bir gazeteciyle paylaşmasını, henüz kamuoyu önünde, kendi ismiyle, yüksek sesle feryat etme noktasına gelmemiş bile olsa, önemsiyorum.

Bazı kurumlarda, sahneyi Ergenekon’un avukatlığını üst perdeden sürdüren siyasetçilerin, hukukçuların, kalemşorların kapmış olması, o kurumların içinden yükselen sessiz feryada sağır kılmamalı bizi.

En “Ergenekoncu” gözüken genel başkanın partisinde, en “Ergenekoncu” gözüken yargı kurumlarının bünyesinde, en “Ergenekoncu” görünen genel yayın yönetmenlerinin gazetelerinde darbelerin, suikastların, bu memleketi kaosa sürükleme planlarının Ergenekon soruşturması aracılığıyla deşifre edilmesinden memnun olanlar da var zira.

Dahası ve çok daha önemlisi, Ergenekon’un Türk Silahlı Kuvvetleri içinden sökülüp atılması gerektiğine inanmış ordu mensupları var.

Türkiye’nin darbelerle, faili meçhullerle belirlenmiş makûs talihinin artık değişebileceği umudu da bence asıl buradan besleniyor.

* * *

İhsan Dağı dünkü Zaman’da “Rus yanlısı darbe ve Ergenekon” başlıklı bir makale yazdı.

Batı’nın ve Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki Ergenekon karşıtlarının sürece bakışını mükemmel anlatan bu makaleden bazı satırları birlikte okuyalım:

“Amacı dışına çıkan ve ‘Rusçu’ bir kliğin kontrolüne giren Türk Gladio’su artık korunup kollanmıyor... Böyle bir ülkede, elli yıldır Batı güvenlik sistematiğinde bulunan bir ordunun Rusya yanlısı, NATO, ABD ve AB ile işbirliğine karşı ‘Rusçu’ bir kliğin eline geçmesine seyirci kalınır mı?.. Üstelik bu klik, sadece ordu içinde yükselmeye değil, Özden Örnek günlüklerinden anlaşıldığı gibi fiili bir darbeyle yönetime el koymaya çalışmış. Ama başaramamışlar; ‘Rusçu’ bir darbeye izin verilmemiş!”

İhsan Dağı, yaptığı analizin yol açabileceği kestirmeci yorumları da öngörerek devam ediyor:

“Bunlardan, Ergenekon soruşturmasında ABD/NATO parmağı olduğu sonucu çıkmaz. Tasfiyeyi yargı yapıyor; ama dikkat; tasfiye edilen Ergenekon resmî bir kurumun uzantısı. Dolayısıyla da bu örgütün arkaplanında bulunan güçlerin tasfiye işlemine yönelik tutumu önemli. Nedir bu tutum? Sessizlik; ordunun ve ordu üzerinden ABD/NATO’nun sessizliği.”

Peki, ordunun kurmay kademesi, Ergenekon’un tasfiyesine niye “sessiz” kalıyor?

Cevabı yine İhsan Dağı’dan aktarıyorum:

“TSK üst yönetimi bu soruşturmalara izin vererek kendini Batı ittifakı içinde yeniden konumlandırmaya çalışıyor. Bir yandan da ‘Ankara trafiği’ne çıkarak ordu içinde hâlâ vurucu bir güç olan bu grubu yumuşatmaya çalışıyor.”

* * *

On üç yıl Washington’da gazetecilik yaptım.

Bu yıllar bana, ABD’nin Türk ordusuyla arasındaki ilişkinin kalıcı biçimde yıpranmasını asla istemeyeceğini öğretti.

Bununla beraber, Amerikan siyasetinin ve ordusunun Türkiye’yi iyi tanıyan mensuplarının, TSK’nın Soğuk Savaş sonrasındaki performansına kuşkuyla baktıklarına da birçok kez tanık oldum.

Türk ordusunun Washington’da, “gitgide Batı’dan kopan, bazı unsurlarıyla Rusya’nın etki alanına giren, Avrupa Birliği sürecini baltalamaya çalışan, Kıbrıs’ta çözümü engelleyen, demokratikleşmeyi içine sindiremeyen, 1920’lerin zihniyetine tutsak, küreselleşmeden de Türkiye’nin küreselleşmeyle uyumlu toplumsal değişiminden de, giderek Türkiye toplumundan da kopuk” bir kurum olarak algılanmaya başladığını gözlemledim.

* * *

Yukarıda aktardığım gözlemin yol açabileceği kestirmeci yorumların farkındayım.

Ama bu gözlemden, Ergenekon soruşturmasında ABD parmağı olduğu sonucu çıkmaz.

Doğru teşhis, İhsan Dağı’nın da yazdığı gibi, TSK’nın üst kademesinin Ergenekon soruşturmasına engel olmayarak kendini Batı ittifakı içinde yeniden konumlandırmaya çalıştığıdır.

Doğru ama eksik bir teşhis bu...

Ergenekon soruşturmasına izin vererek bu kanlı, karanlık örgütü kendi bünyesinden söküp atmaya çalışması, TSK’nın Batı’yla ilişkisinin sıhhati açısından “elzem” hale geldi; buna inanıyorum.

Ama ötesi de var...

TSK’nın sadece Batı gözündeki değil, toplum nezdindeki imajını düzeltmesinin yolu da Ergenekon’un tasfiyesinden geçiyor.

Suikastlardan darbelere... adaletin önünde olmasa da, bu memleketin vicdanında çoktan mahkûm edilmiş suçların gölgesinden kendisini kurtarmayan bir ordu, artık bu milletin sinesinde rahat edemeyecek.

Bunu iyi bilen TSK mensupları var ve onların “sessizliği” anlamlı.



Bu haber 1,370 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,178 µs