Rüzgar tersine döndü: Harita şekilleniyor

14 Ocak 2009 07:53 tsi
Türkiye yerel seçimlere doğru giderken sandığın rengi kendini belli ediyor. AK Parti uzun zamandır Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP’nin yaptığı çıkışlarla sarsılıyordu. Ancak şimdi rüzgar tersine dönüyor: Seçimler öncesinde son düzlüğe girilirken

Yerel seçim hareketlenmelerine yaz aylarında girmeye başlayan Türkiye, Mart ayı öncesinde son düzlüğe giriyor. Yaz aylarından bu yana seçime yönelik politikalar geliştiren partiler için önümüzdeki üç aylık süreç çok önemli. Çünkü seçimin kaderini belirleyecek oy kitlesi kararını son üç ay, en çok da son bir ayda şekillendiriyor. Seçim öncesinde gündem belirleyen, alışılmadık çıkışlar yapan, Türkiye’nin tartışma platformlarının rotasını belirleyen partiler seçimden kazançlı çıkacağa benziyor.

CHP son beş aya damgasını vurdu

Yaz aylarından bu yana Türkiye ana muhalefet partisi CHP’nin ilginç çıkışlarına sahne oluyor. “Yolsuzlukların üzerine giden adam” kimliğiyle toplumda beğeni toplayan ve yıldızı parlayan Kemal Kılıçdaroğlu Şaban Dişli ile ilgili iddialarıyla ilk olarak gündeme geldi. Dişli’yi istifa ettirdikten sonra dönemin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile de kozlarını paylaşan Kılıçdaroğlu, Fırat’ı koltuğundan edemese de yanlışları sorgulayan, dürüst kimliğiyle hanesine artı puanlar ekledi. Ardından Melih Gökçek ile karşı karşıya gelerek “ilk defa Gökçek’e boyun eğmeyen adam” ünvanını aldı.

CHP seçimler yaklaşırken Kemal Kılıçdaroğlu ile yolsuzluk dosyaları üzerinden gündemi belirliyordu. Ancak diğer yandan da yaptığı sürpriz açılımlarla AK Parti’nin tabanına göz kırpıyordu. İlk adımını çarşaf açılımıyla yapan Baykal uzun süre gazetelerin tartışma köşelerinden inmedi. Partisinin İstanbul’daki Sultanbeyli belediyesi adayını “eşi çarşaflı” bir isimle açıklayan Baykal, diğer yandan partisinin içindeki “başörtüsüne karşı çıkan” uç kesimlerle mücadele etti. CHP’nin gündemi belirleyen, gündeme damgasını vuran ve seçimleri etkileyeceği tahmin edilen hamleleri Aralık ayına kadar sürdü... Ta ki AK Parti lideri Erdoğan beklemeyi bir kenara bırakarak harekete geçene kadar…

Erdoğan’dan sert hamleler

Kapatmama kararının ardından aran terör olaylarıyla “bürokrasiyle” yakınlaştığı suçlamalarıyla karşılaşan, DTP’nin yerel seçim odaklı sokak gösterileriyle söylemine milliyetçi öğeler katan, CHP’nin salvolarına doğru yanıtlar veremeyen, ekonomik krizi topluma sağlıklı bir şekilde açıklayamayan AK Parti, seçimler öncesinde son düzlüğe girilirken Aralık ayının orasından itibaren yaptığı önemli açılımlarla siyaset gündemine damgasını vurmaya başladı. TRT 6’nın kurulması ve başarılı sunumuyla DTP’ye karşı geliştirdiği sert söylemle tartışma yaratan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan’ın bu adımını Alevi açılımı izledi. Alevi örgütleriyle yakın temas kurulurken diğer yandan Nazım Hikmet gibi isimlere iade-i itibar verilerek sadece kendi tabanına değil, toplumun diğer kesimlerine de hitap etmeye başladı. Erdoğan seçim kampanyasını bu tarihi adımlarla ve Gazze konusunda ortaya koyduğu tutumla tüm bölge halklarının gösterdiği teveccühle beslerken belki de seçimler öncesindeki en kritik dönemde sandığı etkileyecek gelişme Ergenekon davasındaki 10. dalga oldu.

CHP Ergenekon’da sınıfta kaldı

Çünkü CHP Ergenekon davasında ortaya koyduğu tutumla çok yanlış bir strateji belirledi. Bu güne kadar suçlamaların kendisini tatmin etmediğini sık sık vurgulayan ve Ergenekon davasını “muhalifleri susturma girişimi” olarak yorumlayan CHP liderliği bu son dalgada da aynı tavrı sürdürdü. Üstelik bu kez Ergenekon’la ilgili açıklamalara ilk kez partinin “temiz” yüzü Kemal Kılıdaroğlu da katıldı. Ancak bu son dalgada, basındaki Ergenekon davası muhaliflerinin bile en azından söylemini değiştiren bir şey oldu: Eski Özel Harekat Dairesi Başkan Yardımcısı İbrahim Şahin’in evinde bulunan krokiler emniyet mensuplarını Ankara’da gömülü silahlara götürdü. Bununla kalsa iyiydi… Çünkü daha ileriye gidildi. Daha sonra muvazzaf bir subayın krokilerini izleyen polis daha geniş çaplı bir cephanelikle karşılaştı. Bu son bulgudan sonra basında Ergenekon operasyonunu eleştiren kalemler bile dümen kırarken, bir kitle partisinin Genel Başkanı Deniz Baykal dün yaptığı basın toplantısında Ergenekon ile ilgili fikirlerinin değişmediğini söyledi ve açıkça “kontrpiye”de kaldı. Deniz Baykal’ın bu tutumu karnesine düşülen kırık bir nottu. Bunun seçimlere nasıl yansıyacağı önemli bir soru işaretiyken, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere Ergenekon davası konusunda izledikleri yanlış stratejinin en azından açılımlarını ilgiyle izleyen kesimlerde hayal kırıklığı yarattığı söylenebilir.

İyibilgi.com

Bu haber 1,925 defa okundu.