En Sıcak Konular

Bekaa'ya niçin gitmiş?

13 Ocak 2009 19:38 tsi
Bekaa'ya niçin gitmiş? Ergenekon'da son dalganın en "renkli" simasının Yalçın Küçük olduğu kesin. Küçük'ün savcılıkta verdiği ifadenin detayları ortaya çıktı... Küçük Bekaa'ya hangi saikle gitmiş dersiniz? Peki Tansu Çiller'in Apo için planladığı operasyon için söyledikle

Yalçın Küçük, eski Başbakan Çiller'in siyasi propaganda amacı ile kullanacağı Öcalan'ı yakalayıp kafeste sergileme operasyonunu, Fransa'da Kürtlerin yoğun şekilde bulunduğu kahvede yüksek sesle anlatmış.

Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün savcılıkta ve mahkemede verdiği toplam 8 sayfalık ifadesinde ilginç detaylar saklı. Kanaatine göre Ergenekon terör örgütünün olmadığını belirttiği öğrenilen Yalçın Küçük'ün şu şekilde ifade verdiği öğrenildi: "Bana göre böyle bir örgüt olduğunu, daha doğrusu ciddi bir örgüt olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'de böyle şeyleri ancak Türk Silahlı Kuvvetleri yapabilir. O da şu anda yapmamaktadır."

"Çiller'in Öcalan operasyonunu Fransa'da Kürtler'in bulunduğu kahvede bağıra bağıra konuştum"

Abdullah Öcalan ile toplam iki kez konuştuğunu ve ikisini de kitaplarında kullandığını belirten Yalçın Küçük, 1995'de dönemin Başbakanı Tansu Çiler'in siyasi propaganda amacıyla yakalatmak istediği Abdullah Öcalan operasyonunu, Fransa'da Kürtlerin yoğun olduğu bir kahvede yüksek sesle dile getirdiği belirtildi. Küçük'ün ifadesinde şunları dile getirdiği öğrenildi:

"Abdullah Öcalan'a yönelik bir operasyonda bana haber verildiği doğrudur. Bunu ismini açıklamak istemediğim bir arkadaşım anlattı. 1995 seçimleri öncesinde Tansu Çiller'in MİT içerisinde Sönmez Köksal'a kabul ettirerek Mehmet Eymür grubuna Abdullah Öcalan'ı yurt dışında yakalatıp Türkiye'ye getirme talimatı verdiğini, Abdullah Öcalan'ın yakalanıp getirildiğinde bir kafes içerisine konularak seçim meydanlarında siyasi propaganda amacı ile kullanılacağını bunun ve başarısız olunması halinde Türkiye için çok vahim sonuçlar doğuracağını ve bizzat devlet görevlilerinin bu operasyonun önlenmesini istediklerini söyledi. Ben o tarihte Fransa'da bulunuyordum. Strazbourg Caddesi'nde Kürtlerinde devam ettiği yerde bu konuyu ortalık yerde konuştum. Bu devlet görevlilerinin niçin benimle bağlantı kurduklarını onlara sormak gerekir. Beni güvenilir bulduklarından olabilir. Ben özel olarak bu haberi bir telefon ya da yüz yüze görüşme ile bildirmedim. Sadece kahvede ortalık yerde konuştum. Kürtlerin olduğunu bildiğimden haberin yayılıp hedefine ulaşacağını düşündüm."

"Aponun avukatları, dinlendiklerini bile bile kasten beni aradılar"

Yalçın Küçük'ün, Öcalan'ın avukatlarındanh İrfan Dündar'ın kendisini dinlendiğini bile bile kasten telefonla ayıp, Abdullah Öcalan'ın kendisiyle görüşme talebini dile getirdiğine de dikkat çekerek, Ergenekon operasyonu içine planlı bir şekilde çekilmek istendiğini de söylediği öğrenildi. Küçük'ün bu konu ile ilgili, "Gebze Cezaevi'nde yatmakta iken şu anda milletvekili olan Aysel Tuğluk ve avukatlık yapan Doğan Erbaş Kürtleri ziyaret etmek için gelirlerdi. Bu sırada bana da uğrarlardı. Bana sorduğunuz telefon görüşmesinde beni Gebze'de ziyaret eden avukatlar arasında bulunan İrfan Dündar kendisi anlattı. Telefonda bana müvekkilimizin sizden bir ricası var dedi. Ben bu kadar açık konuşmasını maksatlı buldum. Savcı Zekeriya Öz'ün telefonları dinlediğini söyledim. Ancak iddia edildiği gibi Öcalan ile haberleşmiyordum. Böyle bir şey mümkün değildir. Kendisi ile devlet adına görüşülmesini bir çok kişi dile getirmiştir. Ancak ben böyle bir beyanda bulunmadım" dediği belirtildi.

"Kitaplarımdan sayfalar bana soru olarak soruluyor"

Barzani Kürt devleti kurarsa Türkiye'nin bölünme tehlikesi olabileceğini gördüğünü de dile getiren Küçük'ün şu şekilde devam ettiği belirtildi: "Çalışmalarım bu yöndedir. Nitekim Türkiye'deki Kürtlerin önemli kısmının Misak-ı Milli sınırlarının kabul ettikleri Kemalistlik ideolojiyi benimsedikleri bizzat Barzani tarafından dile getirilmiştir. Esasen, ben bu fikirlerim nedeniyle özellikle bazı basın yayın grupları tarafından hedef tahtası haline getirildim ve bu amaçla bu soruşturmaya katıldığımı düşünüyorum. 1998'de Türkiye'ye döndüm, beni PKK ile irtibatlandırmaya çalışıyorlar. Abdullah Öcalan Türkiye'ye getirilince benim de Fransa'dan döndüğüm söyleniyor. Bu konuda gizli tanık beyanından söz ediliyor. Oysa ki, Abdullah 19 Şubat 1999'da yakalanıp Türkiye'ye getirilmiştir. Bu iddianın da mesneti yotur. 1992 yılında yazdığım, 1978 yılında yazmaya başladığım kitaplardaki sayfalar bana soru olarak soruluyor. O kitapları bugün legal olarak satılmakta ve hiçbiri ile yargılanmadım, ceza almadım."

"Öcalan'la iki kez görüştüm. Ilıcak Kemalizm'e düşmandır ben değil"

"Abdullah Öcalan'la iki kez görüştüm. Bir üniversite öğretim üyesi olarak gittim, görüştüm ve bu konuda da yargılanmadım. Görüşmemdeki amaç, bu ülkeye savaş açmış kişilerin ne istediklerini öğrenmekti. Bu, Türk halkının kendisine karşı savaşan kişilerin amaçlarını öğrenmek hakkıdır. Ilıcak Kemalizme düşmandır, ben değilim. Ben hiçbir dönemde PKK üyeliğinden yargılanmadım, kitaplarım dolayısıyla yargılandım. Bir kişi aynı suçtan iki kez suçlanamaz. Bu davranışlarla 2008 yılında modern Türkiye çökertilmiştir. Kemalist olmadığım söyleniyor. Söyleyenler ise Kemaliste düşman olanlardır, belirttiğim TV kanalları ve Ilıcak. Ben tarihin gerçeklerini kalem aldım, Sivas Kongresinde manda kabul edilmemiş denilemez, bu gerçektir, Kurtuluş Savaşında diğer komutanları da ön plana çıkardım, bu Kemal Paşa'yı geri tepmek değildir. Sonuç olarak benim hiçbir terör örgütü ile ilgim yoktur. Serbest bırakılmamı talep ediyorum."

"Ergenekon ciddi bir örgüt değil"

Televizyon programlarındaki Ergenekon terör örgütü ile ilgili beyanlarının kendi düşünceleri olduğunu söyleyen Küçük'ün, Ergenekon terör örgütünün kendi kanaatine göre olmadığını, daha doğrusu ciddi bir örgüt olarak düşünmediğini söylediği kaydedildi. Küçük'ün, "Türkiye'de böyle şeyleri ancak Türk Silahlı Kuvvetleri yapabilir. O da şu anda yapmamaktadır" dediği belirtildi.

"Kemalist olmamakla suçlandım"

Emniyette kendisinin Kemalist olmamakla suçlandığını hatırlatan Küçük'ün, bu durumun her ne kadar samimiyetlerine inanmasa da kurumun Kemalizme bakışını göstermesi açısından hoşunu gittiğini ifade ettiği ve şöyle konuştuğu belirtildi: "Benim kemalist olmadığımı kimse ileri süremez. Hayatım gözler önündedir. Yaptığım çalışmalar ortadadır." Bilgisi dışında kaleme alınan bir takım dökümanlarda isminin geçmesinin kendisini bağlamadığını da kaydeden Yalçın Küçük'ün, Ergenekon iddianamesinin sadece 3 yerinde isminin geçtiğini hatırlattığı ifade edildi.

"Güney'in suçlamaları asılsız"

Tuncay Güney'in kendisi hakkımda bir televizyon programında darbe çağrısında bulunduğu iddiasını ortaya attığını kaydeden Yalçın Küçük'ün, Güney'i tanımadığını ve hakkındaki iddianın da gerçekdışı olduğunu söylediği kaydedildi.

"Öcalan'a teslim olmasını söylediğim doğrudur"

Yalçın Küçük'ün, Abdullah Öcalan ve diğer PKK yöneticilerinin uçakla Türkiye'ye gelip Ankara'da toprağı öpüp teslim olmalarını söylediği iddialarını yanıtlarken, "Öcalan'ın Türkiye'ye gelip teslim olmasını söylediğim doğrudur. Bunun ayrıntısını polisteki ifademde anlattım. Şu anda da bu fikirdeyim. ODTÜ ve Gazi Üniversiteleri'nde akademisyen olarak çalıştım. 2004 yılında Gazi Üniversitesi'nden emekliye ayrıldıktan sonra araştırmacı yazar olarak bilimsel çalışmalarıma devam ettim" dediği belirtildi.

"Ergenekon dökümanlarını ciddiye almadım"

Ergenekon terör örgütü dökümanları olduğu söylenen belgelerin kendisine poliste okunduğunu söyleyen Yalçın Küçük'ün, bunları ilk kez duyduğunu, doğru bulmadığı için de ciddiye almadığını söylediği öğrenildi. Yalçın Küçük ve İsmail Beşikçi'den faydalanıldığı belirtilen Fabrikatör isimli dokümanın da kendisine sorulduğunu kaydeden Küçük'ün, "Benim yaptığım çalışmalar ortadadır ve herkes yararlanabilir. Bunun dışında benimle irtibat kurup gizli şekilde benden fikir teori desteği isteyen herhangi bir kişi veya kurum olmamıştır" dediği ifade edildi.

"Cep telefonu fazla kullanmıyorum"

Cep telefonu fazla kullanmadığını ve numarasını da hatırlamadığını vurgulayan Küçük'ün, kendisine sorulanlardan hatırladıklarına yanıt verdiğini de anlattı. Küçük'ün, bu görüşmelerde geçen toplantıların, beşeri münasebetler çerçevesinde yapılmış yemekli toplantılar olduğunu da hatırlattığı ifade edildi.

"Bilimsel çalışmalarım için Bekaa'ya gittim"

1989 yılında üniversitede görevliyken Almanya'ya gittiğini, orada Kürtler üzerine yaptığım bilimsel çalışmama veri toplamak için Suriye'ye ve Bekaa Vadisi'ndeki PKK kampına geçtiğini söyleyen Yalçın Küçük'ün, şu şekilde konuştduğu bildirildi: "Burada bir süre kaldım. Görüşmelerim oldu. Daha sonra bunları kitabımda yayınladım. 1992 senesinde aynı şekilde Türkiye'den Suriye'ye PKK'nın kampına gittim. Amacım yine bilimsel çalışmalarıma veri toplamaktır. Burada bir süre kaldım ve geri döndüm. Bu görüşmelerim ve izlenimlerim ile bütün dünyaya referans alınan bir kitap yazdım. Son gidişimin tarihini hatırlamıyorum. Ancak Paris'ten gittiğimi hatırlıyorum. Bu gidişimde kayda değer bir bilgi edinemediğim için görüşme ve izlenimlerimi herhangi bir yerde yayınlamadım."

"Öcalan bana Perinçek'in kendisiyle görüşmek istediğini sordu"

"Bekaa'da bulunurken Abdullah Öcalan bana Doğu Perinçek'in kendisiyle görüşmek istediğini söyleyerek fikrimi sordu" diyen Küçük'ün, "Ben ise susarak bu soruya cevap vermedim. Bunu bana sorması bana bir güven duyması değil benim o anda orada olmamdan kaynaklanmaktadır" diye konuştuğu kaydedildi.

haberturk



Bu haber 607 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,207 µs