Mahir Kaynak Ergenekon'u sorguluyor!

10 Ocak 2009 11:50 tsi
Örgütle ilgili kimsenin aklına gelmeyen soruları Mahir Kaynak sordu.

Mahir Kaynak / Star

Ergenekon soruları

Bazıları son derece önemli olan bu soruşturmanın siyasi iktidarın intikamı olduğunu ileri sürüyor. Bu belirsizliği ortadan kaldırmanın yolu kişiler üzerinden analiz yapmak yerine, mesela ‘bu kişinin örgütle ilişkisi olamaz’ biçimindeki değerlendirmelere gitmeden hareketin siyasi amaçlarını ve başarılı olursa ülkemizin dünya üzerindeki konumunda hangi değişikliklere neden olacağını incelemek gerekir.

Örgütün Gladyonun devamı olduğu ve NATO himayesinde kurulduğu söyleniyor ama bugün darbe yapmak istemesinin sebebi açıklanmıyor. Yani siyasi iktidarın NATO karşıtı olması gerekirken darbeciler ülkemize NATO dışında bir ittifak öneriyor. NATO himayesinde kurulan örgüt ülkemizi yeni bir ittifaka yönlendiriyor. Acaba örgüt onu kuran yapıdan bağımsız hale mi geldi yoksa NATO içinde bir ayrışma mı oldu ve taraflardan biri onu diğerine karşı mı kullanıyor?

Birbirinden farklı hatta zıt eğilimdeki insanların aynı yapı içinde olmaları nasıl açıklanabilir? 12 Eylül öncesinde olduğu gibi birbiriyle çatışanlar aynı hedefe varmak için mi kullanılıyor?

Günümüzde bir darbenin dış destek olmadan gerçekleştirilmesinin ve iktidarı ele geçirenlerin ülkeyi yönetebilmesinin mümkün olmayacağı biliniyor. Sadece iktisadi şartlar bile böyle bir desteği kaçınılmaz hale getiriyor. Darbeciler başarılı olursa kimden destek alacak sorusu ortada kalıyor. Mesela Rusya’nın ülkemizin ağırlığını taşıyamayacağı ayrıca stratejik boyutta ABD ile karşı karşıya gelmek istemeyeceği söylenebilir.

Gladyo ve Susurluk çetesinin iç içe olduğu söyleniyor. Oysa bu iki olay birbirinin zıddı siyasi hedefleri olan teşebbüsler. Susurluk ordunun siyasi gücünü etkisiz hale getirmek için polis, korucu silahlı gücüne dayanmayı düşünen ve bazı siyasi partilerce desteklenen bir hareket. Güneydoğudaki eylemleri, PKK ile mücadele maskesi altında, bu gücü oluşturma çabası.

Eğer Ergenekon’un darbe yapmak isteyen bir örgütün eylemci gücü olduğu düşünülüyorsa bunun siyasi kanadının ve uluslararası boyutunun da tartışılması gerekir. Geçmişteki darbelerde ve teşebbüslerde bu tartışmanın yapılmaması yenilerinin ortaya çıkmasına cesaret vermiştir. Ülkemizin dünya üzerindeki konumunu değiştirmek isteyenler iç sorunları öne sürerek iktidara birilerini taşımış, sonra da onları, ayakta kalabilmeleri için, istediklerini yapmaya mecbur bırakmıştır. Yarım asır boyunca benzeri teşebbüslerin sadece dış beklentilere cevap verdiğini ve çatışmanın onların arasında olduğunu, bizimkilerin sadece bir araç olarak kullanıldığını gördüm.

Suç işleyenleri adaletin cezalandıracağını biliyorum. Ama bu darbe teşebbüsü önlenince bundan en çok sevinmesi gerekenler engellenenler olmalıdır. Çünkü onlar avı yakalayacaklar ama eti sırtlanlar yiyecekti ve eti yenen ülkemiz olacaktı.

Bu haber 2,378 defa okundu.