gündemin değişmesini ister mi? | " /> gündemin değişmesini ister mi? | "/>

En Sıcak Konular

Hükümet gündemin değişmesini ister mi?

10 Ocak 2009 10:25 tsi
Hükümet gündemin değişmesini ister mi? Ergenekon'un son dalgasının zamanlamasını iktidarın çıkarınaymış gibi görenlere, ters köşeden yanıt geldi.

Hakan Aygün / Bugün

Ergenekon'da son dalga, "derin AKP" işi mi?

Gelin, son Ergenekon gözaltılarının "gizli kodlarını" çözmeye çalışalım.

En aptalca yorum, "AKP'nin gündem değiştirmeye" çalışmasıydı. "Gazze'de çuvallayan Hükümet, dikkatleri başka yere çekmek mi istedi?" şeklindeki aptalca soru bile soruldu.

Oysa, en basit analizci bakış bile kolayca şunu görebilirdi: "Hükümetin tam da gündemin değişmesini istemediği zamanda gündem değişti!" Nasıl mı? Kim ne derse desin, Erdoğan, Gazze konusundaki sert çıkışlarıyla "diklenmeden dik durarak" iç kamuoyunda puan topladı. "Ergenekon'da son dalga"yla güme gidenlere bakalım...

Hükümet, tarihi bir adımla Kürtçe TV'yi yayına soktu. Cumhuriyet tarihimizde bir ilke imza attı. TRT, muharrem orucu vesilesiyle Aleviler'e açıldı. Günlerce yayının ardından, ana haberinde canlı yayın yaptı. Başbakan, Aleviler'in iftarına katıldı. Açılım vadeden ilginç sözler etti.

Yetmedi, kimsenin yapmadığı yapıldı. Nazım Hikmet'in "yılan hikayesi" ne dönen iade-i itibarı verildi, tekrar vatandaşlığa geri alınması sağlandı. Düşünsenize! AKP Hükümeti 80 yıldır atılamayan 3 tarihi adımı 1 haftaya sığdırdı. Tüm bu adımların her biri, haftalarca tartışılacak hamlelerdi. Ama tartışmaya fırsat olmadı. Hepsi Ergenekon'da son dalganın etkisiyle "3. sayfa haberi" konumuna düştüler...

Hangi "akıllı iktidar" kendi icraatlarının bu şekilde "gölgelenmesini" ister? Yine şöyle düşünenler çıkabilir: "Ergenekon'da en sert dalga geleceği için, Hükümet özellikle en yumuşak adımlarını atarak, kendisine karşı gördüğü kesimlerden de puan kazanmak istedi. En sert hamle öncesi en geniş açılımlarını yaptı." Yukarıdaki "düşünce tarzı" çok anlamlı gelmiyorsa (ki bana gelmiyor), başka "ya da"ları düşünmek zorundayız.

Benim düşüncem şu: Bütün bu son gözaltılar falan Başbakanı bile aşıyor. Böyle bir gözaltı dalgası "darbe karşıtlığı" amacıyla değil, ancak ve ancak "darbe kışkırtıcılığı" için yapılır. Belki, sandığımın tersine bilmediğimiz şeyler olabilir. Gözaltıların hepsi de haklı olabilir. Ama haklı gerekçeler olsa bile, ortalığı "süt liman"dan "toz duman"a çevirecek son gözaltı-arama kararlarını, sadece "siyasetten bağımsız" savcı verebilirdi.

Savcı, kalkıp iktidara danışacak olsa, aklı başında her iktidar savcının elini tutardı. Bu yüzden "iktidar parmağı" na inanmakta zorluk çekiyorum. En azından Başbakan Erdoğan'ın tüm bu son gelişmelerde "düğmeye basan isim" olduğunu hiç ama hiç sanmıyorum. Niye kendi ayağına ateş etsin ki! Amaaaaa... Galiba "nasıl devlet içinde devlet" vardıysa, "AKP içinde de bir derin AKP" oluşmuş olabilir. Bunlara "kraldan çok kralcı" mı dersiniz, "gözü dönmüş" mü dersiniz, yoksa sadece "akılsız" mı dersiniz bilemem...

Bildiğim, AKP'ye zarar veren bir "derin AKP"nin varlığından ciddi ciddi kuşkulanmaya başlamış olmam... Ortada darbe vesaire ortamı falan yok. AKP'yi kapatma davası geride kalmış. Kimselerin darbe kışkırtıcılığı yapacak hali kalmamış. Ancak son gözaltı dalgası gibi sert hamlelerle darbeciler kışkırtılabilir. Başta Başbakan tüm AKP'lilerin kendi içlerinde oluşan "derin AKP"ye dikkat etmelerinde fayda var...

ORTAK AKLI YİTİRDİK...

Gördüğüm manzara şudur... AKP'yi sevmeyenler gözaltılara şu yorumu yapıyor: "Amaç cumhuriyet rejimini sona erdirmek. Din devletini getirmek..." Bu yorumu yapanlar karşı taraftaki AKP'yi tanımıyor. Aynı şekilde, başta Ergenekon savcısı Ergenekon'da gözaltına alınanları cidden darbe örgütü sananlar da karşı tarafı tanımıyor.

Yargıtay Cumhuriyet Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Kemal Gürüz ile Kemal Yavuz ve Tuncer Kılınç Paşaları, özel harekatçı İbrahim Şahin'le aynı kefeye koyuyorsanız, siz bu insanları tanımıyorsunuz demektir. Sorun, "tanımama ve tanışamama" sorunu!



Bu haber 538 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,654 µs