Kılıçdaroğlu: Gözaltı benim için onur olur

9 Ocak 2009 20:24 tsi
CHP Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, partisinde düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının Ergenekon davasına yönelik sorularını yanıtladı.

CHP Amasya İl Başkanlığı'nda İl Başkanı Mehmet Sayar ve Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, basın mensuplarının İbrahim Şahin'in evinin yakınlarında bulunan bombalar ve silahlar hakkındaki soruları üzerine, "Yasadışı bir iş varsa bir yerde, yasadışı işlemin üzerine hukuk normları kullanılarak mücadele edilmesi, kişiler yargının önüne çıkartılabilir, buna saygı gösteririz, ama hukuk hukuksuzluğa yol açmamalı. Masum insanlar bir şekilde bazı suçlularla birlikte gözaltına alınmamalı, onlar yargılanmamalı, onların hakları hukukları korunmalı. Biz AB'nin öngördüğü hukuk normları neyse, çağdaş ülkelerin öngördüğü hukuk normları neyse, o normlar içerisinde kalarak mücadelemizi sürdürmeliyiz. Hukuk hukuku zorlamamalı, hukuk insan haklarına, kişilere saygılı olmalı. Eğer bir yerde yasadışı silahlar varsa, yasadışı öldürmeler varsa, faili meçhuller varsa, bunlara en başta şiddetle karşı çıkan CHP'dir" dedi. 

Hiçbir kurumun 70 milyonu dinlemeye hakkının olmadığını savunan Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de, AK Parti bir korku imparatorluğu oluşturmaya çalışıyor. Kişiler eğer dinlenecekse bu mutlaka yargı kararıyla olmalıdır. Ama 70 milyonu izleme diye bir hukuk normu olamaz. Türkiye'de ki herkes izleniyor, böyle bir şey olamaz. Bu ülkenin cumhurbaşkanı, ana muhalefet partisi genel başkanı, başbakanı, yargıçları, savcıları basın mensupları izleniyor. Hangi yüzyılda yaşıyoruz, despot bir iktidarda mı yaşıyoruz, faşist bir yönetim mi var Türkiye'de, yoksa Türkiye'de bir hukuk düzeni mi var? Eğer öyle ise 70 milyonun izlendiği bir mahkeme kararı olamaz. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu kendi üstüne düşeni yapmıştır. Türkiye'de hukukun egemen kılınmasını istemektedir. Umuyoruz hukukun yol açtığı bir yanlışlık yine hukuk normları içerisinde giderilmiş olur. Daha önce Yargıtay bu konuda suç duyurusu yapmıştı. Bu suç duyurusu ne kadar dikkate alınır, önümüzdeki günlerde onu göreceğiz. Burada asıl görev, siyasi iktidara düşmektedir. Hiçbir kuruma 70 milyonu izleme yetkisi verilmemelidir" diye konuştu. 

Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Ergenekon'la bağlantılı olduğu iddialarını hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, "Bu süreç içerisinde baskıcı rejim, dikta heveslileri eğer bizi gözaltına alma yönünde bir çaba harcarlarsa bu çaba bizim için onur olur. Biz hiçbir şeyden korkmayız, çekinmeyiz, biz hukuku savunuyoruz, insan haklarını, anayasal kuralları, çağdaş devlet normlarını savunuyoruz. Bunları savunmak suçsa biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz, mağdurların hakkını korumak suçsa biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz. 80 yaşındaki insanı gece yarısı alıp sorgusuz sualsiz içeri tıkarsanız bu doğru değil. Bir gazeteci, bir yazar uzun süredir hapiste, niye hapiste olduğunu kimse bilmiyor. İddianame var tam bir dedikodu malzemesi. Kişilerin özel hayatlarının tümü bu iddianamelerde içinde yer alıyor. 2 bin 500 sayfalık iddianame olmaz. Bakın eski bir eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk bile '20 yıllık meslek hayatımda böyle bir iddianame görmedim' diyorsa bu çok önemlidir. Bunu söyleyen Sami Selçuk. Siz bu ülkede Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yapmış birisinin evini basıyorsunuz. Bu kişi görev yaptığı süre içerisinde cumhuriyetin temel değerlerini korumakla görevli. Bu kişiden eğer intikam almak istiyorsanız, bu yola başvurmanız yanlıştır. Ergenekon davasının nereye uzanacağı önemini tümüyle kaybetmiştir. Ergenekon davası cumhuriyetten intikam alma davasıdır, ona dönüşmüştür. AK Parti'yi eleştirenlerin gözaltına alınması sürecidir. F tipi örgütlenmenin getirdiği bir süreçtir. Cumhuriyetten intikam almak isteyenler var. Bunlar sonunda hukuka çarpacaktır, gerekli dersi alacaklardır. Van olayını unutmayın. Aynı süreç Van'da yaşandı. Van Yüzüncü yıl Üniversitesi Rektörü gözaltına alındı, onurlu bir kişi intihar etmek zorunda kaldı ve sonunda bütün hepsi beraat etti. Sayın Baykal o zamanda bunun doğru olmadığını söylemişti. Recep Tayyip Erdoğan mı haklı çıktı, Deniz Baykal mı haklı çıktı? Recep Tayyip Erdoğan Van Yüzüncü yıl Üniversitesi Rektörü'nden özür diledi mi? O savcıyı gerçekten merak ediyorum, bir sorun bakalım o savcı şimdi nerde, kimlerin koruması altında. Ergenekon duruşmasıyla ile Van Yüzüncü yıl sorgulaması arasında bir farklılık yok. Bir suçlu varsa, yasadışı işlem yapmışsa, çıkartırsınız bağımsız yargıya yargılanır. Ona itirazımız yok. 'Suçlular var, ama o arada bazı suçsuzları da, AK Parti'yi eleştirenleri de gözaltına alalım, bir taşla iki kuş vuralım' hukuk bir taşla iki kuş vurulacak bir alan değildir, hukukta insan onuru korunmak zorundadır. 21. yüzyılın hukukundan söz ediyorum ben, Ortaçağ'dan değil, yapılan işler Ortaçağ ülkesinin hukukunu andırıyor" şeklinde konuştu. 

haber7

Bu haber 621 defa okundu.