'Kanadoğlu'nun CD'leri kopyalanamadı'

7 Ocak 2009 20:18 tsi
“Ergenekon” soruşturması kapsamında Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun evinin aranması sırasında içeride bulunan Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şanal Saruhan, “Evden alınıp görülen CD'ler ne yazık ki kopya

Saruhan, Kanadoğlu'nun evinden ayrılırken, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşananlardan “büyük üzüntü” duyduğunu söyledi.

“Ergenekon” soruşturması kapsamında Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun evinin aranması sırasında içeride bulunan Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şanal Saruhan, “Evden alınıp görülen CD'ler ne yazık ki kopyalanamadı, teknik olanaklar olmadığı gerekçesiyle 8 sayfalık bir tutanak düzenlendi” dedi.

Saruhan, Kanadoğlu'nun evinden ayrılırken, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşananlardan “büyük üzüntü” duyduğunu söyledi.

Kanadoğlu'nun evindeki aramanın son iki saatine tanıklık ettiğini anlatan Saruhan, şunları kaydetti:
“Ergekon soruşturmasına bağlı olarak Sayın Kanadoğlu'nun da evi arandı. Aramayla ilgili emrin içeriği son derece yürekler acısı. Danıştay saldırısından, Yargıtay'ın ve Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması olaylarına kadar, bu olaylar sıralanmış ve yürüyen soruşturmayla ilgili olarak bu aramanın yapılacağı ifade edilmiş. İçerde bir başka avukat arkadaşım Sami Çakmak da olaya nezaret etmiş. Evden alınıp görülen CD'ler ne yazık ki kopyalanamadı, teknik olanaklar olmadığı gerekçesiyle 8 sayfalık bir tutanak düzenlendi ve Fazıl Say'ın CD'sine kadar Sayın Kanadoğlu'nun katılmış olduğu paneller, söyleşiler, Atatürkçü Düşünce Derneği ya da diğer derneklerin programlarında yapmış olduğu konuşmalara ilişkin CD'lere kadar götürüldü. 'Bunların suç unsuru olmadığı, bu sebeple alınamayacağı, çünkü suça konu eşyaya el konulması gerekir' bunu ifade etmiş olmamıza karşın, 'belki içlerinde herhangi bir şey vardır' gibi bir gerekçeyle bu CD'ler alındı. Gözaltı söz konusu değil. Zaten uygun olanın da bu olması gerekir. Gözaltının olmaması, hukuki sürecin doğal bir sonucudur.”

Saruhan, “aramayla ilgili biraz daha detay verilmesinin” istenmesi üzerine de şu bilgileri verdi:
“13 Haziran 2007'de Ümraniye'de bulunan silahlar, 27 adet el bombasının bulunması, 26 Haziran 2008'de Eskişehir'de yapılan arama sonucu elde edilen patlayıcılar, Yargıtay mensuplarına yönelik suikast planları, Emniyet Genel Müdürlüğünün mütalaasıyla Ergenekon'un bir terör örgütü olduğu saptandı deniliyor burada. 'Örgüt mensuplarıyla, irtibatlı olduğu ifade edilen şüphelilerden biri olmak üzere gibi bir ifadeyle' arama emri çıkarılmış. Gerçekten hepimiz için, bir hukukçu olarak büyük üzüntü verdiğini ifade etmek isterim. Hukukla, meşru hukukla, adaletle bağlantılı olmayan bu gerekçelerdir. Nitekim, bir yakalama ve gözaltına alınma söz konusu değildir. Büyük ihtimalle de herhangi bir dava bile açılması söz konusu olmayacaktır.”

Kanadoğlu'nun sağlık durumun sorulması üzerine Saruhan, Kanadoğlu'nun “gayet rahat, ama manevi olarak yorgun olduğunu” ifade etti. Saruhan, şöyle devam etti:
“Manevi zarar vardır. Sabahın erken saatlerinden itibaren, evin her yeri ince ince arandı. Bütün bu arama sürecinde de hepimiz kameraya alındık, ama ne bunun ne de götürülmüş olan CD'lerin bir örneği tarafımıza verilmiş bulunuyor. Bunun ciddi bir zarar olduğu açıktır.

Kendisi, kendinden emin haliyle dim dik ayaktadır. Herhangi bir moral çöküntüsü ne kendisinde ne de ailesinde söz konusudur. Adalete inanan, adaleti korumuş, adaletin en üst düzeyinde görev yapmış çok değerli bir savcımızdır kendileri. Kendisi, bir metanet içerisindedir.”

Saruhan, bir başka soru üzerine de “aramayı jandarma ve polisin yaptığını” belirterek, bunun “hukuka uygun olmadığını” söyledi.

A.A.

Bu haber 983 defa okundu.