metres ilişkisi | " /> metres ilişkisi | "/>

En Sıcak Konular

İsrail'le metres ilişkisi

4 Ocak 2009 15:33 tsi
İsrail'le metres ilişkisi İsrail'in vahşeti sürerken İsrail'le ilişkiler de kapsamlı bir sorgulanmayı gerekli, hatta zorunlu kılıyor. Kamuoyu tepkisine rağmen hükümetlerin İsrail'le ilişkilerde bir türlü gereken tutumu almamasının sebebi ne acaba? İsrail karşıtı politika izleye

Gürkan Hacır/Akşam

İsrail’le aramızda metres iliskisi var

Başbakan Erdoğan, Gazze saldırısını haber vermediler diye kızıyor. Ama İsrail’in kurucusu David Ben Gruion, yıllar önce ilan etmişti: Türkiye bize metres gibi davranıyor. Halbuki evlendik, evliliğimizi bir türlü açıklamıyor

İsrail’in vahşi saldırısı tüm dünyayı sarstı. Ama bizdeki yankısı daha büyük oldu. Başbakan Erdoğan, “İsrail bize haber vermeyerek çok büyük saygısızlık etmiştir” dedi.

İsrail, bize ne zaman haber verdi ki?..

Gelin dilerseniz, Yahudiler ve İsrail’le olan ilginç ilişkimize bir göz atalım...

H H H

I. Dünya Siyonist Kongresi 1897’de Basel’de toplandı. Siyonizmin fikir babası gazeteci Theodor Herzl aynı zamanda kongreye başkanlık ediyordu. Dünyanın dört bir yanından toplanan 200’e yakın zengin ve güç sahibi Yahudi, ilk defa bir Siyonist kongreye katılmanın heyecanı içindeydiler.

Herzl, kongrenin ilk gecesi Basel’de kaldığı otelin balkonuna çıktı. Sigarasından derin bir nefes çekti ve kendi kendine mırıldandı:

“Bugün İsrail’i kurdum. Bunu şimdi yüksek sesle söylersem herkes bana güler. Ama 5 yıl ya da en geç 50 yıl içerisinde haklılığımı görecekler!”

Theodor Herzl bir kâhin gibi konuşmuştu. Ama öngörüleri harfi harfine yerine geldi.

Nasıl mı?

Önce Basel Kongresi’nin yapıldığı 1897 yılından 5 yıl sonrasına gidelim. Yani 1902’ye. Bir grup Yahudi (ki heyettekilerin hepsi beş yıl önce yapılan Siyonist Kongre’nin delegeleriydiler) Padişah II. Abdülhamid’den randevu istediler. Niyetleri Osmanlı topraklarından bir bölümünü altın karşılığı almaktı. İstedikleri yer ise Filistin topraklarıydı.

Taahhütleri üç maddeydi:

1. Osmanlı Devleti’nin 33 milyon İngiliz altınına ulaşan borçlarının tamamını ödeyelim.

2. İmparatorluğu korumak için 120 milyon altın Frank’a mal olacak deniz filosu yaptıralım.

3. Devletin mali durumunu canlandırmak için 35 milyon altın lira faizsiz borç verelim.

Heyetteki iki ilginç isim, Selanik Mebusu (Emmanuel Carosso) Emanuel Karasu ve Hayim Nahum’du.

Sultan Abdülhamid bu teklifi geri çevirdi. “Osmanlı toprağı asla satılamaz” dedi. Yani Herzl’in beş yıllık planı tutmamıştı.

Hemen bir yıl sonra Emanuel Karasu’nun başını çektiği İttihat Terakki hareketi Selanik’te filizlenmeye başladı. Hem de Karasu’nun Üstad-ı Azam olduğu mason locasında. İtalyan Rizorta Locası, İttihat Terakki’nin ilk kuruluş nüvesinin atıldığı yer oldu. İttihat Terakki’ye göre Sultan II. Abdülhamid özgürlüklerin düşmanıydı ve tahttan indirilmeliydi.

Tabii bunu anlatınca İttihat Terakki’nin içerisinde millici düşünenler yok sanılmasın. Sadece şunu belirtmek istiyorum: Cemiyet, siyonist etkiye oldukça açıktı.

Sonrası malum...

İttihat Terakki’nin özgürlük taleplerine Abdülhamid direnemedi ve II. Meşrutiyet’i ilan etti. Ardından gelen 31 Mart Vakası ile de tahtına veda etmek zorunda kaldı. Emanuel Karasu ve ekibi artık iktidarın bir parçasıydılar. Ama imparatorluğun en uzun 10 yılı Osmanlı için büyük kayıplarla geçti. Önce Balkanlar kaybedildi, ardından Arap Yarımadası’ndan çekilmek zorunda kalındı.

Yunanlılar, Bulgarlar, Ermeniler; hepsi imparatorluktan toprak koparmaya başlamıştı. Bir tek millet Osmanlı’nın yanında kalmıştı: Yahudiler!

Bir yandan da Filistin’e, Yahudi göçü sürüyordu. Dünyanın dört bir yanından gelen Yahudiler, kutsal topraklara yerleşiyorlardı.

Bu arada milli mücadele çoktan kazanılmış ve Cumhuriyet kurulmuştu. Ancak Cumhuriyet döneminde de Türkiye’den ve Türkiye üzerinden Yahudi göçü sürüyordu. Bir başka yazımızın konusu olacak “Struma Deniz Faciası” Türkiye üzerinden yapılması planlanan Yahudi göçü sonucu meydana gelmişti. 768 Yahudi, Karadeniz’de boğularak öldü. Ama göç devam etti. On binlerce yahudi Filistin’deki topraklara göç etmeyi sürdürdü.

Uzatmayalım...

II. Dünya Savaşı’nın ertesinde İsrail kuruldu. Tarih 1947. Yani Theodor Herzl’in Basel’de bir kâhin gibi ilan ettiği tarihten tam 50 yıl sonra...

İsrail’e dokunan lider yanar!

İSRAİL karşıtı politika izleyen hükümetlerin sonu pek parlak olmadı. Bülent Ecevit, İsrail’in Arap saldırısı sonrasında “soykırım” sözcüğünü kullandığı için -belki de- yoğun bir saldırıyla karşı karşıya kalmış ve koltuğunu bırakmak zorunda kalmıştı. Ancak istisnasız bütün hükümetler İsrail’i kınayan ve Arapların yanında yer alan açıklamalar

yapmalarına karşın İsrail’in genel politikasına hiç karşı durmadılar. Türkiye’de, Siyonizm karşıtlığıyla bilinen Necmettin Erbakan bile başbakanlığa geldiğinde İsrail’le Hava Güvenlik Anlaşması’nı imzalamaktan geri durmadı. Ardından onlarca değişik anlaşmaya imza attı. Yani Başbakan Erdoğan’ın “İsrail bize saygısızlık etti” açıklaması sadece zevahiri kurtarmaya yöneliktir. Yoksa İsrail’e karşı gelmeye Türkiye’de hiçbir hükümet cesaret edemez. Olmert de zaten Başbakan Erdoğan’ın gönlünü almakta gecikmedi.

Tankın adı: Babil’in efendisi

İSRAİL, Araplar üzerinde asıl büyük hakimiyetini “6 Gün Savaşları” olarak bilinen saldırıyla kurdu. 5 Haziran 1967’de İsrail, Arap komşuları Mısır, Ürdün ve Suriye’ye saldırdı. Araplar beklenmedik bu saldırı karşısında ağır ve kesin bir yenilgiye uğradılar. Tam 6 gün sonunda İsrail topraklarını dört kat genişletmeyi başarmıştı.

Ama bu savaşın psikolojik etkisi daha büyüktü. İsrail artık Ortadoğu’nun efendisi olduğunu ilan etmişti. Zaten Golan Tepeleri’ni alan tankın ismi de Babil’in Bereket Tanrısı’ndan geliyordu: Tammuz!.. Bizdeki “Temmuz” da buradan, yani Babil mitolojisinden gelir. Ama İsrail’in Araplara üstünlük sağladığı bu savaşın en önemli savaş aracına bu ismi vermelerinin bir başka anlamı daha vardı. Tammuz, İbranice “Efendi” demekti...

Selanik Mebusu’nun edebiyatçı oğlu kim?

EMANUEL Karasu’nun oğlu Türk edebiyatının büyük ismi filozof Bilge Karasu’dur. Bilge Karasu roman, öykü ve deneme alanında sayısız eserler verdi. 1985 yılında yazdığı “Gece” adlı romanıyla 10 yılda bir verilen Pegasus ödülünü kazandı. Hayim Nahum ise Lozan görüşmelerinde bulundu. Daha sonra Mısır’a yerleşti. Nahum’un yeğeni İzak Nahum’dur ve dünyaca ünlü Danone mamüllerinin kurucusudur.

Ankara’daambulans diplomasisi

TÜRKİYE-İsrail ilişkilerini İsrail’in kurucusu David Ben Gurion iki cümlede özetlemişti: “Türkiye bize metres gibi davranıyor. Halbuki evlendik, evliliğimizi bir türlü açıklamıyor.”

Gerçekten de Türkiye ile İsrail ilişkisi derin devlet ilişkisiydi. Hem var hem yok sayılıyordu. David Ben Gurion’un Temmuz 1958’de yaptığı Türkiye ziyareti ise politik kurgu filmlerini aratmayacak cinstendi.

Ben Gurion, anlaşıldığı üzere Türkiye’ye gizli bir ziyaret yapacaktı. El-Al uçağı Türkiye üzerindeyken acil iniş uyarısı verdi. Yeşilköy Havaalanı iniş izni verdi. El-Al’ın o yıllarda Türkiye’ye uçuş izni yoktu. Olası bir kaza ve patlama tehlikesine karşılık ambulans ve itfaiye araçları alanı doldurdu. Bu hesapta olmayan bir gelişmeydi.

Ankara’dan gelen talimatla alan hemen boşaltıldı. Ve “Konuk” Başbakan ambulansla Ankara uçağına nakledildi. (Tarihin garip cilvesine bakın. Sultan Vahideddin de 1922’de ülkeyi terk ederken, İngiliz torpidosuna yine bir ambulansla gitmek zorunda kalmıştı...) Ankara’da onu dönemin Başbakanı Adnan Menderes bekliyordu.

Ankara’daki toplantı da tarihimizin en acıklı sayfalarından biriydi. İki başbakanın toplantısına eşlik eden garsonların hepsi diplomattı.



Bu haber 2,413 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,685 µs