Pornografik haber çılgınlığı!

Toplumsal sorunlara duyarlı olma vurgusu ile yayınlanan pornografik haberler, sadece reyting ve tiraj kaygısından mı her gün gözümüzün içine sokuluyor?  Yoksa insanlar, doğasında olmayan çocuk istismarı ve pornografik eğilimlere aşina hale getirilerek, kendinden şüphelenmeye mi itiliyor? Böylelikle, kendinden şüphe duymaya başlayan insanların; yaşadığı toplumdan da şüphe duyarak güven yitimi yaşaması mı ve içe kapanması ve eylemsizleşmesi mi isteniyor?

Güven ilişkileri zedeleniyor

Bu sorulardan yola çıkarak, dünyanın en popüler internet arama motoru Google’ın çocuk pornosu ile ilgili istatistiklerinde Türkiye’nin ilk sıralara oturduğunu deklare etmesi ve ardından da bu istatistiklerin gerçeği yansıtmadığının anlaşılması üzerinde ciddi ciddi durmak gerekiyor. Medyamızın, temcit pilavı gibi sorgulamadan önümüze koyduğu bu istatistik ile Türkiye’nin, böyle bir suçlama ile uluslararası arenada itibar kaybetmesi istenirken, toplum olarak birbirimize ve kendimize olan güvenimizi kaybetmemiz mi amaçlandı?

Medya, kendine referans vererek toplumu psikopat(!) ilan etti bile

Aktüel’in bu haftaki sayısında Aslı Ortakmaç ve Ürün Dirier’in yaptığı haberde yer alan ibareler de bu sorular üzerinde durulması gerektiğini gösteriyor. Bakın, medyamız,sayfalarına taşıdığı haberlere dayanarak toplumun tümünü nasıl yargılıyor: “Üçüncü sayfalara taşınan gazete manşetleri, son bir yılda asayiş olaylarının artması, herkesin aklına aynı soruyu getiriyor: Değerlerimizi yitirip, toplum olma vasfımızı mı kaybediyoruz?... Kötü haber; bizimki gibi toplumlar “psikopat” yetiştirmek için “tam bir besi yeri!” Haberin başlığı ise yukarıda sorguladığımız Türkiye’nin getirilmeye çalışıldığı noktayı ilan eder gibi: “Türkiye Antisosyal Kişilik Bozukluğu Hastası”

Suç haberleri ile modernleşiyormuşuz!

Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan’ın bu haberlerin artışını “Türkiye’nin modernleştiğini bir göstergesi” olarak nitelemesi ve suç haberlerinin toplumsal duyarlılık yarattığını iddia ederek bu haberlerin artışını destekleyip, savunmaya geçmesi de oldukça düşündürücü. Bu ilginç savunma dışında, haberlerin artışının sorgulandığına rastlamak neredeyse imkansız. Bunun yerine suç haberlerinin sunuluş biçimi tartışılarak, haberlerin artışı üzerindeki dikkatler dağıtılıyor.

Google'ın porno istastistiklerine "mal bulmuş mağribi" gibi davrandık

Türkiye’nin çocuk sapıkları ile dolup taştığını ilan eden Google ve her fırsatta bu istatistiklere dayanarak “biz çocuk sapığıyız” paranoyası yaratan öz medyamıza en doğru cevabı UNİCEF’in çocuk raporu veriyor. Dünya çapında adil olmayan müdahaleleriyle ülkeleri fakirleştiren ve savaş çıkaran ülkeler, tam 30 ülkede 300 bin çocuğun eline silah verilip savaştırıyor. Acemi ve deneyimsiz oldukları için çocuk askerler arasında yetişkinlerden daha fazla kayıplar oluyor. Sık sık sakat kalıyor, psikolojik travma geçiriyor ve topluma yeniden katılmakta zorluk çekiyorlar. Rapora göre dünya çapında 246 milyon çocuk emek sömürüsüne maruz kalıyor.

UNİCEF: “Dünyada 2 Milyon çocuk seks kölesi”

UNICEF’in kampanyasında yer alan dünyada çocukların istismar edilmesiyle ilgili genel bilgiler şöyle:
BM rakamlarına göre, çocuk ticareti rakamı yılda 1,2 milyon civarında. Özellikle, az eğitimli ve yoksul ailelerin çocukları daha savunmasız durumda. Çocukların bazıları kaçırılırken, büyük çoğunluğu yabancı yerlerde iş ve eğitim vaadiyle kandırılıyor. Çocuk ticareti endüstrisinde örneğin Batı Afrika’da çocuk ticaretinin amacı kızlara ev işleri yaptırmakken Pakistan ve Hindistan’da Bangladeşli erkek çocuklar imalat sanayisinde çalıştırılıyorlar.

15 bin erkek çocuk sesk turizminde

Çoğu kız, ancak önemli bir kısmı da erkek olmak üzere yaklaşık 2 milyon çocuk, milyar dolarlık seks ticaretine dahiller. Yalnızca Güneydoğu Asya’da, 1 milyon çocuğun bu alanda çalıştığı tahmin ediliyor. Sri Lanka sahillerinde 10-15 bin erkek çocuk seks turizminde çalışıyor.

352 milyon çocuk işçi var

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 2002 yılında dünya çapında "ekonomik olarak aktif" 352 milyon çocuğun bulunduğunu hesapladı. Bu çocukların 211 milyonu 5-14 yaş grubunda. ILO, yine bu çocukların 246 milyonunu "çocuk işçiler" olarak sınıflandırdı.
Sahraaltı Afrikası ülkelerinde 5-14 yaş grubunda 48 milyon çocuk çalışıyor. Asya ve Pasifik bölgesinde 127,3 milyon çocuk, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daysa yüzde 13,4 milyon çocuk çalışıyor. Çocukların yüzde 70’i tarımda çalışıyor. Yüzde 8’i imalat, yüzde 8’i toptan ya da perakende satışta, ayrıca restoranlar ve otellerde çalışıyorlar.

Savunmasız çocuklar savaşlarda sakatlanıyor

İnsan Hakları İzleme örgütü Human Rights Watch’a göre, 30’dan fazla ülkedeki çatışmalarda 8 ila 18 yaş arasındaki yaklaşık 300 bin çocuk kullanılıyor.Çocuklar, çatışmalarda savaşçı, ulak, hamal, aşçı olarak kullanılıyor ya da cinsel hizmet sağlıyorlar. El Salvador, Etiyopya ve Uganda’da çocuk askerlerin yaklaşık üçte birini kız çocuklar oluşturuyor. Acemi ve deneyimsiz oldukları için çocuk askerler arasında yetişkinlerden daha fazla kayıplar oluyor. Sık sık sakat kalıyor, psikolojik travma geçiriyor ve topluma yeniden katılmakta zorluk çekiyorlar.

Uyuşturcu müptelası aileler çocuklarını kurye olarak kullanıyor

Çeteler ve uyuşturucu müptelası aileler, polisin kuşkusunu çekmemek için çocukları uyuşturucu kuryesi olarak da kullanıyor. Sokak çocukları, uyuşturucu ticaretinin olduğu şehirlerde özellikle savunmasız durumdalar.

iyibilgi.com