7’den 70’e ağlattılar

3 Ocak 2009 08:46 tsi
‘Her ölüm erken ölümdür’ demişti şair. Ama onlarınki gerçekten erken oldu. Doğalgaz kurbanı 7 gençten 4’ü dün son yolculuğa uğurlandı. Evlat acısıyla yıkılan anne-babaları teskin için kelimeler yetersiz kaldı

Ankara’da yılbaşı gecesi kombiden sızan doğalgazdan zehirlenerek hayatını kaybeden 7 Bilkentli gencin acısı Türkiye’yi ağlattı. Gençlerden 4’nün cenazesi dün gözyaşlarıyla toprağa verilirken yakınlarının acısını tarife sözcükler yetmedi.

İçmimarlık bölümü öğrencisi Büşra Bek (19) ile Ticaret Yönetimi öğrencisi Tarık Şükrü Yılmaz (21) son yolculuklarında da ayrılmadı. İki öğrenci için Ahmet Efendi Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Büşra Bek’in arkadaşı Umut Karataş da “Doğrusu ölümü ona hiç yakıştıramıyoruz. O her zaman neşe saçan bir insandı. Bizim sınıfımıza sonradan gelmesine rağmen onu çabuk kabullendik, ancak şimdi bu ölümü hiç kabullenemiyoruz’’ diye konuştu.

Tarık Yılmaz’ın Akhisar’dan arkadaşı Müge Baş da, kısa önce Tarık’ın Akhisar’a kendisini görmeye geldiğini belirterek, “Yeni aldığı arabayı göstermiş, istersem benim de kullanabileceğimi söylemişti, çok mutluydu” dedi.

Cenaze töreninde Büşra Bek’in babası Mustafa Bek’in, yakınlarının yardımı ile yürüdüğü görülürken baba Bek, defin sonrası kızının arkadaşlarına sarılarak gözyaşı döktü. Ayakta durmakta zorluk çeken Tarık Şükrü Yılmaz’ın annesi Semanur Yılmaz ise “Nasıl toprağa vereceğim onu ben? Annem, yavrum...’’ diyerek feryat etti. İki gencin cenazesi Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Törene katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş de doğalgaz ekibinin saat 05.09’da olay yerine geldiğini ancak ölümün saat 06.00’da olduğunun sanıldığını belirtti.

Ceren’in 18. doğum günüydü

DOĞAZGAZ faciasının kurbanlarından Ceren Okkalı, tam 18 yaşını kutlayacağı gün aramızdan ayrıldı. Bir gün önce tabutuna sarılan ablası Cansu’yu kimse teselli etmedi. Babanın ‘Kızım hani bana diplomanı getirecektin sözleri’ isyan ettirdi

Uluslararası İlişkiler hazırlık sınıfı öğrencisi Ceren Okkalı için Yenimahalle İlçesi Yuva Köy’de tören yapıldı. Cenazenin köye gelmesiyle birlikte ağıtlar da yükseldi. Baba Mehmet , anne Canan ile Ceren’in kardeşleri Cansu, Handan, Hacer, Derya ve Hakan Okkalı gözyaşlarına boğuldu. Cenazeye Ceren’in üniversitedeki arkadaşları ve Yuva Köyü sakinleri de katıldı. Ceren Okkalı’nın tabutuna gelinlik ve duvak örtüldüğü görüldü.

Kızlarının ölüm haberiyle yıkılan Okkalı Ailesi cenaze töreninde ağıtlar yaktı. Bir türlü sakinleştirilemeyen baba Mehmet Okkalı “Kızım hani bana diploma getirecektin, diploma değil cenazen geldi” diye gözyaşları döktü.

SENİ KİM ISITIR EVLADIM

Yakınlarının kollarında güçlükle ayakta duran anne Canan Okkalı da, cenaze töreninde baygınlık geçirdi. Kızının gelinlik ve duvakla örtülü tabutuna sarılmak isteyen anne Okkalı, “Yavrum seni toprağa mı gelin edeceğim. Yavrum hava çok soğuk seni orada kimler ısıtacak. Bizi bırakıp nerelere gittin” diye ağıt yaktı. Acı olayın yaşandığı sabah apartmanın önünde sinir krizleri geçiren ve kız kardeşi Ceren’in çizmelerine sarılmış şekilde gözyaşı dökerken çekilmiş fotoğrafları gazetelere yansıyan abla Cansu Okkalı ise cenazede güçlükle sakinleştirildi.

BİRBİRLERİNDEN AYRILMADILAR

TARIK Şükrü Yılmaz, Can Özdokumacı ve Oğuzhan Tozburun’dan geriye mutlu günlerinde çektirdikleri bu fotoğraf kaldı. Üç genç faciada hayatını kaybetti. Tarık Yılmaz’ın en büyük hayalinin Ankara’da okumak olduğu, bu nedenle 2 yıl herhangi bir yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırmadığı öğrenildi. Acı haber Tarık Şükrü Yılmaz’ın 13 ve 15 yaşlarındaki iki kız kardeşini yıktı.

CENAZELER KARIŞTI

DoĞalgaz faciasında hayatını kaybeden gençlerin cenazelerinin teslimi sırasında bir başka acı yaşandı. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsilerinin ardından ailelerine teslim sırasında öğrencilerden Tarık Şükrü Yılmaz ile Erol Can Özdokumacı’nın cenazeleri karıştı. Yılmaz yerine teslim edilen Özdokumacı’nın cenazesi Adli Tıp Kurumu’na geri getirildi. Cenazeler daha sonra ailelerine yeniden teslim edildi.

LİSTEDEKİ 15 KİŞİDEN 7’Sİ ÖLDÜ

BEK ve Yılmaz’ın bazı arkadaşları ise kendilerinin de yılbaşı kutlaması için aynı eve davet edildiklerini, ancak mazeretleri sebebiyle gidemediklerini ifade ettiler. Bilkent Üniversitesi Ticaret ve Yönetim bölümü hazırlık öğrencisi Yılmaz’ın arkadaşı Sevcan Çilingir, “Kutlamaya ben de davetliydim, ancak başka bir program çıkınca gidemedim. Tarık 15 kişilik bir liste yapmıştı. Geceye katılan listedeki 7 arkadaşımızı da kaybettik” dedi.

BUGÜN TOPRAĞA VERİLECEK -Tek hayali savcı olmaktı

7 gencin hayatını kaybettiği evin sahibi Bilkent Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Özgür Turan Atilla’nın cenazesi dün gece İzmir’e getirildi. Aynı uçakta oğlunun yanında yaşayan ancak yılbaşı gecesi İzmir’e gelen anne Okşan ile baba Murat Atilla da yer aldı. Baba Atilla, “Özgür o gece bizi aradı. Yeni yılımızı kutladı” dedi. Aile yakını Cengiz Ön ise gazetecilere, kuzeni olan Özgür için ‘’Savcı olmayı çok istiyordu. Okulu kazanıp iki ay önce Ankara’ya gitmişti” dedi. Atilla için bugün taraftarı olduğu Göztepe’nin Gürsel Aksel tesislerinde bir tören düzenlenecek.

BİRİ DOĞURDU, DİĞERİ BÜYÜTTÜ

Bir evlat öldü iki anne yandı

ELİF Koyuncuoğlu’nun ölümü iki annesini birden yıktı. Adana’da yaşayan Elif’in, annesi Yasemin Topaloğlu tarafından 5 yaşındayken çocukları olmadığı gerekçesiyle teyzesi Münteha Koyuncuoğlu’na evlatlık verildiği ortaya çıktı.

Adana’da oturan Münteha Koyuncuoğlu, kız kardeşi Yasemin Topaloğlu’nun eşinden ayrılarak ikinci evliliğini yaptığını, bu dönemde Elif’i kendi üzerlerine kaydederek evlatlık aldıklarını söyledi. Anne Koyuncuoğlu, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nu dereceyle bitiren Elif’in daha sonra siyasete merakından dolayı Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümüne kaydolduğunu söyledi. Acılı anne, ‘’Çok başarılı bir öğrenciydi. Bilkent’i de yarı burslu olarak kazandı. Siyasete meraklıydı. Mezun olunca ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice gibi olmak istiyordu. Keşke göndermeseydim. Böyle acı bir güne nasıl dayanırım? Varım yoğum, tek bir kızım vardı. İstanbul’a gidecekti. Yollar karlı diye izin vermedik. Yavrum gelinliğini giyemeden gitti” diye gözyaşlarına boğuldu. Baba Osman Koyuncuoğlu, “Kendimiz için aldığımız mezara yavrumu koyduk” diye isyan etti.

Vakit’in yaptığı çizmeyi aştı

YazarInIn yılbaşı kutlayanlara küfrettiği Vakit gazetesi doğalgaz zehirlenmesinden ölen gençleri de malzeme yaptı. Daha önce de defalarca haberlerinde çeşitli kesimleri, ahlaksızlıkla suçlamaktan çekinmeyen Vakit gazetesi, dün sürmanşetten verdiği haberde ‘ne kadar çirkinleşebileceğini’ bir kez daha kanıtladı. Vakit, Türkiye’yi üzüntüye boğan acı haberi “İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamına rağmen yılbaşını kutlayan duyarsız çevreler, çeşitli rezaletlerin yanı sıra facialara da sebep oldular” şeklinde verdi.

Akşam

Bu haber 2,726 defa okundu.