En Sıcak Konular

Akademisyenler İsrail'i niçin protesto etmiyor?

2 Ocak 2009 11:05 tsi
İsrail'in üniversiteleri bombalamasını kınayan Neve Gordon ve Jeff Halper, Gazze’deki Üniversitenin bombalanması ile ilgili olarak akademik kınama nerede? diye sordu.

Neve Gordon ve Jeff Halper, İsrail'in Gazze'deki en büyük üniversiteyi bombalamasını kınadı ve akademik dünyanın neden buna sessiz kaldığını sorguladı. Neve Gordon ve Jeff Halper, akademisyenlerin neden İsrail'i kınamadıklarını sorguladı. İki yazarı birlikte kaleme aldığı makaleyi TİMETURK okuyucuları için tercüme ettik:

İslam Üniversitesini Hedef Almak

NEVE GORDON* ve JEFF HALPER**

Eylül 2007’de İsrail üniversitelerini boykot etmek için İngiliz akademisyenler tarafından başlatılan bir girişimi belirgin bir şekilde kınayan Amerikan özel ve devlet üniversitelerinin 450 rektöründen hiçbiri bu hafta başında Gazze İslam Üniversitesinin İsrail tarafından bombardımana tutulmasına muhalefet olarak seslerini yükseltmedi. Dilekçe veren Kolombiya Üniversitesi rektörü Lee C. Bollinger kendisiyle birlikte imza atanlardan Princeton, Northwestern ve Cornell Üniversiteleri ile Massachusetts Teknoloji Enstitüsü rektörleriyle birlikte sessiz kalıyor. Dünya çapında yaklaşık 1000 üniversiteden 11.000 profesör gibi benzer dilekçeler imzalayan diğer pek çok kişi de Gazze’deki önde gelen üniversiteye yapılan İsrail saldırısına kınamalarını ifade etmekten kaçınıyorlar. İkinci bahsedilen dilekçeyi düzenleyen, kendilerini kurnazca isimlendiren Ortadoğu Barışı Bilim Adamları da saldırı hakkında hiçbir şey söylemedi.

Altı ayrı hava saldırısıyla vurulan İslam Üniversitesindeki hasarın kapsamı hala tam olarak bilinmezken, son haberler en az iki büyük bina olan bilim laboratuarının ve bayan öğrencilerin ders aldığı Bayanlar Binasının hedef alındığını gösteriyor. Cumartesi günü İsrail saldırısı başladığında üniversite boşaltıldığından ölü ya da yaralı bulunmuyor.

Aslında tüm yorumcular kısmen İslam Üniversitesine saldırıldığına katılıyorlar çünkü bu üniversite Gazze’de devam eden saldırılarda İsrail’in hedeflediği Filistin hükümetine seçilen iktidar partisi Hamas’ın kültürel sembolüdür. Gizemli bir şekilde hiçbir haber kapsamında üniversitenin kültürel veya siyasi sembollüğünün çok ötesine geçen eğitimsel önemine vurgu yapmadı.

İsrailli yetkililerin onayıyla 1978’de Hamas’ın kurucusu tarafından kurulan İslam Üniversitesi yüzde 60’ı bayan olan 20.000’den fazla öğrenciye hizmet eden Gazze’deki ilk ve en önemli yüksek eğitim kuruluşudur. Eğitim, din, sanat, ticaret, Şeriat hukuku, fen, mühendislik, bilgi teknolojisi, tıp ve hemşirelik olmak üzere 10 fakülteden oluşmakta ve çok sayıda lisans ve yüksek lisans diploması vermektedir. Filistinli öğrencilerin Batı Şeria’da ya da yurtdışında okumaları İsrail tarafından yasaklandığından Filistin üniversitelerinin bölgeleştirildiğini dikkate alırsak İslam Üniversitesinin eğitimsel önemi biraz daha öne çıkıyor.

Bu sınırlamalar, Amerika Birleşik Devletlerinde okumak üzere Devlet bakanlığı tarafından Fulbright bursu ile ödüllendirilen Gazze’de özenli bir şekilde seçilen yedi öğrencinin yurtdışına çıkması İsrail tarafından engellendiğinde geçen yaz uluslararası haberlere konu olmuştu. Üst düzey Devlet bakanlığı yetkilileri araya girdikten sonra öğrencilerin bursları iade edildi – Devlet Genel Sekreteri Condoleezza Rice’ın girişimlerinden sonra bile yedi öğrenciden sadece dördünün yurt dışına çıkmasına izin verildi. The New York Times “Bu öğrenciler için; Gazze’nin genç insanlarının umutsuzluk ve şahadetten ziyade umut ve eğitim yolunu takip ettiğini görmek istemesi gereken İsrail için; ve Ortadoğu’daki imajının oldukça cilalanması gereken Amerika Birleşik Devletleri için sevindirici bir zaferdir,” şeklinde görüş bildirdi.

İslam Üniversitesinin önemine rağmen İsrail bombalamayı haklı çıkarmaya çalıştı. Bir ordu sözcüsü The Cronicle’e yaptığı beyanatta hedeflenen binaların “Kassam roketleri dâhil Hamas silahları için araştırma ve geliştirme merkezi olarak” kullanıldığını söyledi. “… Saldırılardan biri Hamas’ın araştırma-geliştirme programının ayrılmaz bir parçası olan patlayıcılar laboratuarlarını ve örgüt için depolama tesisleri olarak hizmet eden yerleri vurdu. Bu silahların geliştirilmesi Hamas’ta eylemci olan üst düzey yetkililerin himayesinde gerçekleşiyor.”

İslam Üniversitesi yetkilileri İsrail’in iddialarını reddediyor. Hatta içlerinde biraz erdem varsa şu da bilinen bir gerçek ki tüm büyük Amerikan ve İsrail üniversiteleri askeri uygulamaların araştırma ve geliştirilmesi için uygulamalı olarak çalışmakta ve Pentagon ve savunma kuruluşlarından para almakta. Silah geliştirme ve hatta imalatı maalesef dünya çapındaki tüm üniversitelerde ana projeler haline geldi ki bu da bombalanmalarını haklı çıkarmayan bir gerçek.

İsrail hükümeti Gazze’de bir saldırı düzenleyerek bir kere daha Hamas tarafından uygulananlara trajik şekilde benzeyen şiddet stratejileri uygulamayı seçti. Sadece İsrail taktikleri çok daha ölümcül. Akademisyenler bu yüksek eğitim kurumuna yapılan saldırıya nasıl karşılık vermeliler? İsrail üniversitelerinin boykotunu teklif edenlerin nerede durduğuna bakmaksızın akademik özgürlükle ilgili olan herkes İsrail Filistin üniversitesini bombaladığında da kınama içeren dilekçelere imzalarını atmalılar. Öyleyse sorun İsrail boykotu çabalarını kınayan çeşitli dilekçelere imza atan üniversite rektörlerinin ve profesörlerinin İslam Üniversitesinin yıkılmasına karşı da ne düşündüklerini açıkça söyleyip söylemeyecekleridir.

 

*Neve Gordon Negev’de Ben Gurion Üniversitesinde siyasi bilimler fakültesinde öğretim görevlisi ve Israel’s Occupation (University of California Press, 2008) (İsrail’in İşgali) kitabının yazarıdır.

**Jeff Halper Yıkımlara Karşı İsrail Komitesi’nin (ICAHD) Başkanı ve An Israeli in Palestine: Resisting Dispossession, Redeeming Israel (Pluto Press, 2008) (Filistin’de Bir İsrailli: İsrail’in Mülklere El Koymasına Direniyor) kitabının yazarıdır.

 timetürk



Bu haber 694 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,834 µs