En Sıcak Konular

Turgut da Zaman'a yüklendi

30 Aralık 2008 11:16 tsi
Turgut da Zaman'a yüklendi Akşam'dan Serdar Turgut'un, yayın yönetmenliğinden alınması planlarını alt üst etmiş. İŞte Akşam-Zaman kapışmasında, Turgut'un Zaman'a yaptığı göndermeler...

Serdaramus yazılarından bir gün önce de geride bıraktığımız yılda olanlar ve olamayanlar hakkında bir liste yayınlarım ben. Bugün bunu yapacağım, yarın da kehanetlerim olacak. Yıllık geleneksel yeni yıl tahminlerimi yaptığım SERDARAMUS yazısına bir gün kaldı.

İşte benim açımdan 2008 yılının önemli olayları:

1- Genel yayın yönetmenliği işi sona erdi. Buna üzüldüm çünkü daha yapmayı düşündüğüm şeyler vardı. Şunları yapmaya fırsat bulamadan görevden alındığım için çok üzgünüm...

1a: 2008 yılı kehanetlerini yazarken, gazetenin yazı işleri bölümünde üzerimde sadece bir g-string varken Tom Jones’un ‘SEX bomb’ adlı şarkısı eşliğinde çılgınca dans edeceğimi belirtmiştim.

Maalesef bu sözümü tutamadan işi bırakmak zorunda kaldım. Bunun yerine en az bunun kadar absürd bir şey yaptım ve odamda bir cansız mankene tecavüz ettim. Yayın yönetmenliği dönemimin bu başarım ile hatırlanacağını umuyorum

1b: Mihriban Aliyev’in karısının bacaklarını gazetede 29 kupon karşılığı promosyon olarak verdirecektim. Tiraj patlayacaktı. Bu amacımı da yapmaya fırsatım olmadı. Bu da gösteriyor ki; hayatta bir şeye karar verince hızlı olacaksın, karar aldığın an bacakları hemen verip kurtulacaksın.

1c: Gazetede çok gizli tutulan bir yerde önemli miktarda Brüksel lahanası stoğu olduğunu tahmin ediyordum. Çünkü ne zaman yemek ısmarlasam bana Brüksel lahanası geliyordu. Bu gizli stoğu buldurup imha ettirmek istiyordum. Bu da olamadı.

2- 2008 yılının ortalarına doğru sürpriz bir gelişme oldu ve Soren KIERKEGAARD’ın hemen her konuda haklı olduğu anlaşıldı. Bu bana sürpriz oldu. Çünkü ben hemen her konuda o ana kadar Arthur SCHOPENHAUER’in haklı olduğunu düşünüyordum. Bu yeni gelişme başıma bir sürü iş açtı. Şimdi okumam gereken kitap sayfa sayısı 30 binden en azından 50 bine çıkmış durumda.

3- ‘ÇILGIN SEKS HATIRALARIM’ başlığı attığım kitabı basacak yayınevi bulamadım. Çünkü her yayıncı bu kadar kısa bir kitabı basmanın masrafları kurtarmayacağını belirtti ve kitabı biraz daha uzatmam gerektiğini söylediler. Kitabın başlığını değiştirmeyi ve sadece ‘HATIRALARIM’ başlığıyla yayınlamayı önerdim. Bu durumda kitabı PROUST’un kitabından bile uzun yapabilecektim. Onun da ilgi çekmeyeceğini söylediler. Neden yarım sayfadan ibaret bir kitap olmasın değil mi ama? Bence bir önyargı var bu konuda.

4- Siyasilerle bağlantılarımı kullanarak onlara bir yasa teklifi vermelerini rica ettim. Ama hiçbir parti bunu nedense kabul etmedi. Halbuki arzu ettiğim değişiklik çok basitti.

Yasaya sadece şu cümleciği ekleyeceklerdi: ‘Durup dururken kendisini şair olarak hissedip de şiir yazanlar ve üstelik bunların başkaları tarafından da okunmasını isteyenler otomatikman idam edilmelidir.’

Hiçbir parti bu kadar basit talebi bile karşılayamıyor, hayret bir şey.

5- ZAMAN gazetesi sadece gazete olmakla yetinmeyerek bütün medyanın ombudsmanı olma rolüne soyundu. Hemen her gün bir gazeye ayar vermeye çalışıyorlar. AKŞAM ile de bir haber yüzünden fena kapıştılar.

AKŞAM seçmen olarak yazılan adreste aslında tavukların yaşadığını yazdı ya. ZAMAN bütün şiddetiyle orada gerçekten seçmenlerin yaşadığını kanıtlamak için uğraştı.

Niye bu kadar rahatsız oldukları genelde pek anlaşılamadı ama asıl nedeni ben biliyorum. Bunu 2009 içinde açıklayacaktım fakat sabrım tükendi, şimdi açıklayacağım.

AKŞAM’ın haberinin doğruluğu kanıtlanınca ZAMAN gazetesinin insanların yanı sıra tavuklara da bedava dağıtıldığı ortaya çıkacak.

ZAMAN bu yüzden çok sinirlendi.

6- Rana’nın kendi ellerimle hazırladığım zehir kokteyllerine karşı vücudunda ilginç bir bağışıklık sistemi olduğu ortaya çıktı.

7- Oğlanın kızağıyla kayarken bile kaburgalarımı dokuz ayrı yerinden kırmayı başardıktan sonra ‘Hastalık derecesinde sakarsın’ diyerek bana evden çıkma yasağı koydu.

Ben aslında o kadar da sakar olmadığımı ispatlamak için bir gün izin alarak dışarıya çıktım ve THY’nin uçuş simulasyon cihazını denemeye gittim.

Neyi nerede yanlış yaptım bilmiyorum ama sonunda simulasyon aracı gerçekten düştü ve yanmaya başladı. Şans eseri sadece hafif yaralanarak kurtuldum. Kızak kazasında kaburgalarımın kırılmadan kalan bölümleri de kırıldı.

 



Bu haber 606 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,008 µs