Hayat ne yana düşer, Gazze ne yana...

30 Aralık 2008 11:37 tsi
Bu iki fotoğrafı yanyana koymak bile müşkül iş. İnsanın, insanlığını acıtıyor... Bir yanda hayat olağan rutininde devam ediyor ve öte yanda Gazze. Bir yanda yılbaşı gecesi nerde, nasıl eğleneceğiz planları ve öte yanda Gazze... Bu yazı "aynı göğün altınd

Geçtiğimiz Cumartesi günü İsrail'in Gazze'ye yönelik başlattığı saldırı sürüyor. Gazze'de yaklaşık iki yıldır süren tecrit ve ambargo, bu saldırıyla Gazze'yi yok etme harekatına dönüştürüldü. Saldırının iki günlük bilançosu korkunç: 300'ün üzerinde ölü ve bini aşkın yaralı. Ölü sayısı her dakika artıyor.

Ve İsrail, dünya ölçüsünde gelişen tepkilere, protestolara ve dünya liderlerinin "saldırıları durdur" çağrılarına rağmen saldırılarını sürdüreceğini ilan ediyor, kara harekatı hazırlıkları yapıyor...

Gazze'de yaşanan trajedi, insanlığımızın sınandığı bir olaydır. Orada can çekişen insanlar, çocuklar, can çekişen insanlığımızı anlatıyorlar bize...

Niyetimiz kimsenin "tadını" kaçırmak değil; ama olup bitenlere gözlerimizi kapama şansımız da yok işte. Olmamalı. Aynı göğün altında yaşıyoruz: Bir yanda Gazze ve öte yanda bir parçası olduğumuz hayatın olağan rutini...

Ama işte bütün bunlar bu dünyada oluyorsa ve bizim bundan haberimiz varsa, hiçbir şey "olağan" ve "rutin" olmamalı... Göz göre göre Gazze yok ediliyorken, hiçbir şey "normal" olmamalı hayatımızda...

Yeni bir yılın arifesindeyiz. Yeni yıl demek, nicedir, yılbaşı gecesi alkol duvarlarının aşıldığı, aslında ne kadar bize ait olduğu ayrıca tartışılması gereken bir eğlence, eğlenme şartlanmasının gereklerini ifa etmek demek. Yeni yıl demek, "yılbaşı gecesi nerede, naapıyorsun?" diye başlayan soruların ardından, o gece, nerede, nasıl eğlenileceğinin planlarını yapmak demek...

Ama orada, Gazze'de insanlar ölüyor...

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, İstanbul'da yaşayanlarımız bilirler, günler öncesinden Taksim Meydanı'nı gözalıcı ışıklarla bezemişti. Muhtemelen yine sonuçta bizlerin ceplerinden çıkan paralarla görkemli havaifişek gösterileri yapılacak, her birine büyük paralar ödenen şarkıcılar konser vereceklerdi... Hatırlayın; o gece, son yıllarda hep olduğunca, yine bazı "magandalar" kadınları taciz edecekti. Hele o kadınlar turist ise, ertesi gün bazı gazetelerimiz "Tuh, yabancılara rezil olduk yine" diyen manşetler atacaklardı. Başka olayları, yılbaşı ve alkol kazalarını saymıyoruz bile...

Büyük Şehir Belediyesi, her nasılsa, olumlu bir karara imza attı ve Gazze'de yaşananlar nedeniyle Taksim'de yapılacak kutlamaların iptal edildiğini duyurdu. Bu karar, o gece yaşanacak başka olumsuzlukların da önüne geçmeye yetecek mi, bilemiyoruz...

Belediye ve Taksim bir yana, mesele, insanlığımıza dairdir.

Dedik ya, niyetimiz kimsenin "tadını" kaçırmak değil.

Ama Gazze, bir gerçek.

Gözlerimizi kapayamayacağımız, görmezden gelemeyeceğimiz bir gerçek...

Bir yanda Gazze ve öte yanda, her şeyin olağan rutininde devam ettiği günlük yaşantımız. Burada bir sorun var...

Sahi, yeni yıl geliyor, siz yılbaşı gecesi ne yapacaksınız?

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,583 defa okundu.