'Gırgır olsun' diye yapmışlar !

26 Aralık 2008 13:04 tsi
Ergenekon sanıklarından Vatan Bölükbaşoğlu, "gırgır olsun" diye internetten indirdikleri bilgilerle sözde örgüt üyesiymiş gibi görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Eğlence olsun diye bazı siteleri hacklediklerini belirten Bölükbaşoğlu, "Örneğin Papua Yeni Gine'de bir bakkalın kurduğu siteyi hackleyip İstiklal Marşı koyduk. Daha sonra da dinleyip güldük." şeklinde savunma yaptı.

Ergenekon davasının bugünkü oturumunda savunma sırası başka suçtan tutuklu olan Sedat Peker'deydi. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Peker'e hazır olup olmadığını sordu. Peker de, bu davadan tutuklu olmadığı için tutuklu sanıklardan sonra savunmasını yapacağı için hazırlık yapmadığını söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, Semih Tufan Günaltay'a savunmasının hazır olup olmadığını sordu. Gülaltay da savunmasının hazır olduğunu, avukatının henüz mahkemeye gelmediğini ancak yolda olduğunu ifade etti.

Mahkeme Başkanı da tukuklu sanık Vatan Bölükbaşoğlu'nu savunması için kürsüye çağırdı. Bölükbaşoğlu, yaşının 24 olduğunu, akranlarının denize girerken, eğlenirken kendisinin terör örgütü üyeliği suçlamasıyla mahkemeye çıkartıldığını söyledi. Bölükbaşoğlu, 5 kişilik arkadaş grubunun kendi aralarında "gırgır olsun" diye internetten indirdikleri bazı bilgilerle sözde örgüt üyesiymiş gibi görüşmeler yaptıklarını ifade etti.

Veli Küçük'ün gözaltına alınmasından sonra haberi internetten okuduklarını söyleyen Bölükbaşoğlu, daha sonra kendi aralarındaki yazışmalarda, "Veli Küçük de gözaltına alındı. Ucu bize dokunur. Başbakan'ı, İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'i öldürelim' gibi lak lak konuşmalar yaptık. Hatta bir ara MOSSAD'ın bana 1 milyon dolar göndereceğini yazdım. Ancak konuşmamın ardından da 10 kontör borç yükledim." diye konuştu.

Savunmasında sık sık yaşını tekrar eden Bölükbaşoğlu, "'tcergenekon' kullanıcı adıyla internette örgüt senaryosu kuruyorduk. Ancak hangi salak örgütünün ismini kullanıcı adı olarak seçer ve teşhir eder?" şeklinde konuştu.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, savunmasını yapan Bölükbaşoğlu'na, kaç tane e-mail adresi olduğunu sordu. Bölükbaşoğlu, 150 tane e-mail adresinin olduğunu söyledi. Bunun üzerine Pekgüzel, bu kadar e-mail adresiyle ne yaptığını sordu. Bölükbaşoğlu da, beğenmediği e-mail adreslerini sürekli değiştirdiğini, 14 yaşından itibaren internet kullandığı için bu kadar e-mail adresine sahip olduğunu ifade etti. İnternet sitesi kurma ve hack'leme konusunda uzman olduğunu belirten Bölükbaşoğlu, Cumhuriyet Savcısı'nın "Site hack'lediniz mi?" sorusu üzerine 5-6 tane siteye hack'lediğini söyledi. Bölükbaşoğlu, Savcı Pekgüzel'in, "Hangi sitelerdi? Banka siteleri var mıydı?" sorusuna, "Benim babam da bankada güvenlik görevlisi. Banka ile kredi kartı ile işim olmaz. Örneğin Papua Yeni Gine'de bir bakkalın kurduğu siteyi hackleyip İstiklal Marşı koyduk. Daha sonra da dinleyip güldük." cevabını verdi.

Savunma sırasında emniyette baskı gördüğünü iddia eden Bölükbaşoğlu, "Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün karşısına çıktığımda babacan bir savcı beklerken elinde tesbih, bağdaş kurmuş oturan birisiyle karşılaştım" dedi. Bunun üzerine Savcı Pekgüzel, "Yerdeki halının üzerinde mi yoksa masanın üzerine çıkmış orada mı bağdaş kuruyordu?" diye sordu. Bölükbaşoğlu ise, Savcı Öz'ün sandalyesinde bir ayağını altına almış vaziyette oturduğunu öne sürdü.

Savcı Pekgüzel, "Birilerinden bazuka ve 2 silah istemişsiniz. Ne yapacaktınız bunları? Cephanelik mi kuracaksınız? " diye sordu. Bölükbaşoğlu da, aralarında "gırgır" yaptıklarını, 24 yaşında bir gencin böyle bir şey yapamayacağını ileri sürdü. Pekgüzel, "Devamlı 24 yaşında olduğunuzu belirtiyorsunuz. 24 yaşında birisi adam öldüremez mi? Rahip Santora ve Hrant Dink olaylarında olduğu gibi." şeklinde soru yöneltti. Söze giren Bölükbaşoğlu'nun avukatı Mahmut Yaşar, "Yorum yapmayın. Sadece soru sorun" diye çıkıştı. Bölükbaşoğlu da, 24 yaşında birinin cinayet işleyemeyeceğini söylemediğini belirterek, arkadaşları arasında kendisine 'Abi' denilmesinin Ogün Samast ve Erhan Tuncel ilişkisi gibi olmadığını, sadece yaşının büyük olmasından dolayı kendisine 'Abi' denildiğini öne sürdü. Bölükbaşoğlu, İzmir Sarızeybek Güvenlik Şirketi'nde silah eğitim aldığını, ancak kurs haricinde hiçbir yerde silah kullanmadığını söyledi. Bölükbaşoğlu, mesleği olarak da şantiyelerde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını sözlerine ekledi.

cihan

Bu haber 391 defa okundu.