Hindistan gizli servisi mi planladı?

23 Aralık 2008 17:28 tsi
Geçenlerde Bombay'da olan terör olayı aslında Hindistan gizli servisinin ortaya attığı bir senaryo ve oyundur. Hindistan gizli servisi, bu oyunu ilk defa oynamıyor.

DR. Furkan Hamit - Jang Gazetesi Ankara Temsilcisi / Zaman

Senaryo başarısız oldu!   

Bunu defalarca yapmış ve sonucu her zaman kendileri açısından çok başarılı olmuştur. Geçmişe şöyle bir göz atıldığında, 1971'de Doğu ve Batı Pakistan'ı birbirinden ayırmak için "GANGA" adlı bir uçak, Hindistan gizli servisi tarafndan kaçırılmış, Doğu-Batı Pakistan arasındaki tek bağlantı noktası olan uçak seferleri durdurulmuştu. O sırada uçağı kaçıranların Keşmirli Müslümanlar olduğu, flaş haberler ve canlı yayınlarla bildirilmişti. Fakat daha sonra, bu olayları Hintli gazeteciler araştırarak, acı gerçekleri ortaya koymuşlardı. Bu oyunda Hindistan gizli servisinin parmağı olduğu ve Keşmirli Müslümanların onlar tarafından maşa olarak kullandığı delillerle kanıtlanmıştı. Aynı şekilde geçen senelerde Hindistan ile Pakistan arasında yolcu taşıyan "SAMCHOTA EXPRESS" adlı trene yapılan bombalı saldırıda 67 kişi hayatını kaybetmişti. Hindistan hükümeti ve medyası yine ilk olarak bu olayda Pakistan'ın parmağı olduğunu, Pakistanlı teröristler tarafından yapıldığını öne sürmüşlerdi. Ama daha sonra bu olayda da Hindistan gazeteleri tarafından tüm deliller toplanarak, incelenerek, patlamanın Hindistan Silahlı Kuvvetleri'nde çalışan bir subay tarafından bizzat yapıldığını, tüm çıplaklığıyla ortaya koymuşlar ve Hindistan hükümeti de bunu kabul etmek zorunda kalmıştı.

Gelelim 26.11.2008 tarihinde Hindistan'ın en kalabalık kenti Bombay'da (Mumbai) düzenlenen, yüzden fazla kişinin hayatını kaybettiği saldırıya. Bu terör vahşeti, 3 perdeli bir senaryo eşliğinde planlanmıştır. I. perdede, Hindistan hükümeti tarafından, Pakistan'ı dünya kamuoyu önünde terörist bir ülke olarak göstermekti, II. perdede, Hindistan hükümeti, bu vahşet ile, Keşmir'de yapılan sözde seçimler ile ilgili haberleri tüm dünyanın dikkatinden uzaklaştırmayı hedeflemişti. Çünkü, Bombay saldırısının olduğu tarihlerde Keşmir Müslümanlarının boykot ettiği sözde seçimlerde, oy sandıkları ve merkezleri boş kalmıştı. Amaç, bu gerçeği dünya medyasından saklamak ve dikkati başka tarafa çekmekti. III. perdede ise Barack Obama, iktidara gelir gelmez Hindistan ve Pakistan çatışmasının ana sebebi olan Keşmir konusunu çözeceğini seçim vaatlerinde dile getirmişti. Ama Hindistan hükümeti bu probleme üçüncü bir ülkenin dâhil olmasını istemiyordu. Bombay vahşetini gerçekleştirerek, Pakistan'ı, ABD ve dünya gözü önünde terörist bir ülke olarak göstererek amacına ulaşmak istedi. Böylece Hindistan bir taş ile üç kuş vuracaktı.

Fakat bu senaryoda da her zaman olduğu gibi açıklar var. Şöyle ki: Hindistan Deniz Kuvvetleri, o günlerde Pakistan veya El-Kaide terörist örgütünün denizden gelebilecek saldırılarına karşı savunma amacıyla bir tatbikat yapıyordu. Hindistan hükümeti, Bombay terörünü gerçekleştiren 10 kişilik terörist grubun Karaçi'den bir botla Bombay'a geçtiğini vurgulamıştı. Hindistan karasularında, tam da tatbikat esnasında, bu botun, Deniz Kuvvetleri'ni aşarak Bombay'a girmesi çok şaşırtıcıdır. Burada Hint Deniz Kuvvetleri'nin gözü önünde, içi silah ve bomba teçhizatlarıyla dolu bir terörist botunun karasularına girmesi ne kadar inandırıcıdır? Tatbikat esnasında teröristleri gözden kaçırmış olduklarını kabul etsek bile, bomba ve teçhizatlarıyla Hindistan'ın en büyük, güvenlik sistemleriyle tam donanımlı otellerine, elini kolunu sallayarak girmeleri ve 2 gün boyunca asker ve polis kuvvetleriyle bu denli yoğun çatışmaya karşı direnmeleri nasıl açıklanabilir?

Bu haber 707 defa okundu.