finansal güç verecek | " /> finansal güç verecek | "/>

En Sıcak Konular

Kriz ABD'ye yeni bir finansal güç verecek

21 Aralık 2008 09:03 tsi
Kriz ABD'ye yeni bir finansal güç verecek
ABD'deki ekonomik kriz, Amerika'nın küresel egemenliğinin sona ereceği sinyalini veriyor. Acaba öyle mi?

Ricardo Hausmann

ABD'deki ekonomik kriz, Amerika'nın küresel egemenliğinin sona ereceği sinyalini veriyor. Acaba öyle mi? Farklı görüşlerden uzmanlar, kimi endişeyle, kimi sevinçle dünyayı uluslararası ilişkilerde Amerikan gücünün çok daha azaldığı bir geleceğin beklediğini söylüyor. Ancak Amerika kartlarını iyi oynarsa, gelişmeleri tam tersine dönecektir.

Bu noktada gücün göreceli olduğunu, mutlak bir kavram olmadığını hatırlatmak faydalı olacaktır. Evet, ABD mevcut krizden ciddi bir yara almıştır, ancak bu durum diğer pek çok ülke için de söz konusudur. Dow Jones yıl başından bu yana %40'a yaklaşan bir düşüş yaşadı, fakat bu rakam Dow Jones'u neredeyse dünyanın en iyi performans gösteren borsası haline getirdi.

Daha da önemlisi, güçten bahsediyorsak, ABD'nin dostu olmayan Rusya, İran ve Venezüela gibi ülkelerin petrol fiyatlarının düşmesinden ve ulusal fonlarının değer kaybetmesinden muzdarip olduğunu dikkate almamız gerekir.

Geçtiğimiz yaz Rusya'nın Gürcistan müdahalesinin ve Avrupa'yı enerji kartıyla tehdit etmesinin ardından yazılan tehlikeli senaryoları bir hatırlayın.

Şimdilerde Rus devlet adamları sadece borsayı işler hale getirebilmek için her gün dua ediyorlar.

Finansal kriz gelişmekte olan ülkelere sermaye akışının ani bir şekilde durması anlamına geliyor; yani bu ülkelerin ekonomik büyümelerini, finansal sistemlerini ve devlet bütçelerini tehdit ediyor.

Genel görüşün aksine, mevcut kriz, New York Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nouriel Roubini'nin son birkaç yıldır iddia ettiği “Armageddon'u gerçeğe dönüştürme” adına pek birşey yapmadı. Roubini'ye göre ABD'de cari açığın büyümesi, yavaş yavaş diğer ülkelerin bu açığı kapatma yeteneğini aşarak Amerikan dolarının sert bir şekilde düşmesine ve uzun vadeli Amerikan Hazine Bonosu faizlerinin fırlamasına neden olacaktı.

Bu durumun krizle ilgili çok az ilgisi var: ABD, dolar güçlenirken onlarca trilyon dolarlık para basma yetkisine sahip tek süper borçlu ülke haline geldi. İnsanlarsa neredeyse Amerikan Hazinesi hariç herkese borç verebilecek duruma geldi. Böylece ABD yaklaşık 5 trilyon dolarlık paketle finansal sistemini düzlüğe çıkarma ve ekonomisini Keynes tarzı bir reflasyon yöntemiyle yeniden düzenleme fırsatını yakaladı.

Aynı zamanda Brezilya, Kolombiya, Meksika, Peru, Güney Afrika ve Türkiye gibi güvenilir ülkeler dış kaynak sıkıntısına girdi.

ABD yeni finansal gücü ile ne yapmalı? Şu an yapıldığı gibi bu güç sadece iç politika maksatlı kullanılırsa hata olur.

Öncelikle, tüketimin iç üretimden bir hayli fazla olmasının bir sonucu olarak ABD halihazırda büyük bir cari açığa sahip. Borçlanmadan elde edilen paranın yine iç harcamalarda kullanılması ise cari açığı daha da büyütecek ve Amerika'nın dış dengesini bozarak büyümeyi aşağı çekecektir.

İkincisi, bebek patlamasının yaşandığı İkinci Dünya Savaşı sonrası doğanların emeklilik yaşları geldiğinden, ödenmek zorunda olan emeklilik ikramiyeleri net kamu borcunu ciddi biçimde yükseltiyor, uzun vadede borçları ödeme gücü azalıyor.

Üçüncüsü, dünyadaki pek çok ülke azalan ihracat gelirleri dolayısıyla finansal kaynağa ihtiyaç duyarken, gerekli finansmana ulaşma imkanlarının azalmasından zarar görüyor. Bu durum düzeltilmezse bu ülkelerin ekonomileri küçülecek, ithalatları azalacak ve en çok ihtiyaç duyulan zamanda Amerikan ihracatı da bu durumdan zarar görecek. Bu şartlar altında ülkelerin kendilerini küresel ekonomiyden çekerek 1930'daki korumacı Smoot-Harvey Anlaşması gibi kapalı bir yapıya bürünmeleri riski kendini hissettiriyor. Bu ise, Soğuk Savaş sonrasını şekillendiren küreselleşme üzerindeki uzlaşmanın bozulmasına neden olabilir.

Dördüncüsü, şayet ABD krizden dolayı finans sıkıntısı yaşayan ülkelerin borçlanma taleplerini karşılayacak şekilde finansal kaynaklarını yeniden piyasaya sürerse, ABD'nin net borcu artmayacak, Amerikan ihracat mallarına olan talep artacak ve Amerikan ekonomisi için para yaratılacaktır.

Beşincisi, diğer ülkelere sermayenin yeniden ihraç edilmesi doların rahatsız edici derecede güçlenmesini engelleyecektir.

Son olarak, bu yönteme başvurmak Amerika'ya dünya çapında çok büyük bir “yumuşak güç” verecektir. Ülkeler ABD ve diğer Batılı devletlerin sunduğu kaynaklardan yararlanmaya ve piyasa ekonomisi sahasında oynamaya karar verecekler, ya da altlarındaki halının çekilmesiyle Rusya, İran ve Venezüela ile birlikte ayrı bir kamp oluşturmaya çalışacaklar.

İhtiyaç duyulan ölçüde parayı yeniden piyasaya sürmek IMF, Dünya Bankası ve bölgesel kalkınma bankalarına her zamankinden daha çok külfet yükleyecektir. Bu kuruluşlar yıllık 100 milyar doların altında kredi sunuyordu, ancak finans piyasalarının çöküşü 700 milyar dolarlık bir ihtiyaç doğurdu.

Bunun da ötesinde, ülkeler piyasaları ürkütmekten çekinerek yardım istemekten korkar hale geldi. ABD Merkez Bankası FED; Brezilya, Kore, Meksika ve Singapur ile yapılan swap anlaşmaları için 120 milyar dolar önererek oluşmakta olan yeni zemini bozdu, fakat bu coğrafi olarak kısıtlı ve tek taraflı oldu. İç piyasada doğru bir şekilde yapıldığı gibi küresel çapta da kamu ve özel sektöre ait menkul kıymetleri satın almak için fon yaratarak krize doğrudan müdahale etmek –benim de üyesi olduğum Latin Amerika Finansal İzleme Komitesi'nin de geçtiğimiz günlerde belirttiği üzere- gelecek için umut verici bir yol olabilir.

*Yazar, Harvard Uluslararası Kalkınma Merkezi Direktörü ve Latin Amerika Finansal İzleme Komitesi üyesidir.
(FT, 15 Aralık 2008, Ricardo Hausmann*The Crisis Gives the US New Financial Power)

Ekopolitik



Bu haber 428 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,957 µs