Konut mutlu mu: Gökçek ilk kez terledi! | " /> Konut mutlu mu: Gökçek ilk kez terledi! | "/>

En Sıcak Konular

Konut mutlu mu: Gökçek ilk kez terledi!

18 Aralık 2008 13:00 tsi
Konut mutlu mu: Gökçek ilk kez terledi! Neden kimse söylemiyor? Gerçek bu: Gökçek dün akşam kaybetti. Ve bunun ne anlama geldiğini, 15 yıldır Ankara’da yaşayıp Gökçek’i izleyenlerden başkası bilemez. Dün akşam yenilmez armada, tartışma efsanesi Gökçek yenildi. Peki sadece tartışmada

Mesele sadece AKP değil. Türk siyasi hayatının özellikle son 10 yılında onun kadar keskin bir “münazaracı” gelmedi. Başarı mıdır bilinmez. Ama önemli. Unutulmamalı ki-yine haklılık haksızlık bağlamında yazmıyoruz-Emin Çölaşan’la yüzleşmesinden de galibiyetle ayrılmıştı.

Ama dün akşam Melih Gökçek terledi. Daha önce terlediğini gören olmamıştı. Sauna etkisi yaratan bu tartışmanın sonuçları daha da görülebilir.

Çünkü Melih Gökçek her ne kadar dün akşam, CHP’nin Çankaya Belediye Başkan adayının neden hünez belli olmadığını sorgulasa da, kendisi de aynı durumda.

Tartışmanın farklı okunuşu...

Gökçek’in dün akşam şükür etmesi gereken önemli şanslarından biri, rakibinin genel-geçer siyasi polemiklere yatkın olmaması. Eğer Kılıçdaroğlu, örneğin, Gökçek’in sürekli konuşarak programı “kımıldatmama” tavrına, sürekli olarak “bu akşam Gökçek isminin siyaseten bittiğini ilan ediyorum” diyerek yanıt verseydi.

Bunu biteviye söyleyip, kapanış konuşmasında da vurgulasaydı, Gökçek daha da hırçınlaşıp, kamuoyu nezninde büyük puan kaybedebilirdi.

Daha ilginci, Gökçek, Dündar’ın, “bunu yapmayın, izleyenler yaptığınızı fark eder ve mahkum eder” mealindeki ikazını görmezden geldi. Anlamadı demiyoruz. Anladı ama görmezden geldi.

Oysa gerçekten de izleyiciler açısından tutumu pek parlak algılanmadı. Kılıçdaroğlu’nun soğukkanlılığı işte böyle zaman zaman dez-avantaja dönüşüyor. Çünkü Melih Gökçek ilk kez dün akşam bir tartışmada sinirlendi.

Gökçek’i yaralamak...

Kontrolünü kaybetmeye çok yakındı. Zaman zaman kaybetti de. Tek yapılması gereken biraz daha psikolojik olarak üzerine gitmekti. Kılıçdaroğlu bunu yapmadı.

Ama şunu söyleyelim. Melih Gökçek gibi bir tartışma kurdunu yaralı bırakmak çok tehlikelidir. Burada da şans Kılıçdaroğlu’na yardım etti. Yüzleşmenin gelişimi Gökçek’e bu imkanı vermedi.

Peki Kılıçdaroğlu hatasız mıydı? Ya da Gökçek bunu değerlendirebildi mi? Kılıçdaroğlu’nun elbette en büyük hatası euro cinsinden verdiği rakamı düzeltme stiliydi.

Büyük hata. Gökçek de bunu fark etti ama kullanamadı. İlk eleştirimiz Kılıçdaroğlu’na olsun. Gerçek değeri dolar olan bir rakamı neden euro olarak verdi? Bunu neden yaptı? Gökçek’in karşına çıkarken böyle bir hata yapılamaz.

Nasıl kurtulurdu?

Yapılırsa bile bu şekilde düzeltilemez. Peki nasıl düzeltmeydi? Programın başında Gökçek, “Siz bu bedel 268 Euro dediniz değil mi” sorusuna, “nereden çıktı dolar efendim” deseydi iş değişecekti.

Gökçek muhtemelen, “bakın tüm gazetelerde böyle demişsiniz, TV’lerde de öyle” yanıtını verecek, Kılıçdaroğlu ise “sehven verilmiş herhalde dolardır, ben dolar olduğunu biliyorum, siz de dolar üzerinden yanıtlayın” diyebilir, tartışma biterdi.

Çünkü tüm program boyunca Gökçek’in tutunduğu dal bu oldu. Bu konu olmasaydı Gökçek tamamen çıplak kalabilirdi.

Ama tekrarlıyalım. Kılıçdaroğlu bunun gibi hatalar yapacaksa işi zor. Hangi ihtiyaçtan bu ortaya çıktı belli değil.

Başta bitirmeliydi...

Gökçek’in hatası da aynı konuda oldu. Yine ilk başta yakaladığı bu hatayı, “mesele burada bitmiştir, Kılıçdaroğlu şu anda ve tüm halkın önünde benden açık biçimde özür dilemezse ve iftira attığını kabul etmezse, program boyunca tek bir kelime etmeden oturacağım” dese ve sabırla uygulasaydı, Kılıçdaroğlu’nun takiben gelecek tüm iddiaları ne kadar sağlam olursa olsun, kamuoyu tarafından “Gökçek konuşmadığı için yanıtlanmadı” biçiminde algılanacaktı.

Evet, Gökçek’in tartışmada attığı tek gol buydu. Ama golün güzelliği maçın sonucunu değiştirmedi. Vicdani olarak söylenmeli ki galip Kılıçdaroğlu oldu.

Peki bu önemli. Hem de çok. Bir kere Gökçek’in yenilmezliği bitti. Bu moral bir kayıp. Gökçek’le hesabı olan bir çok kişi artık onun yenilebileceğini gördü ve bundan sonra karşılaşmaktan korkmayacaktır.

Seçime kadar daha kaybeder mi?

Daha başka önemi? Var. Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı hala açıklanmadı ve burada Başbakan ile kendisi arasında bir sorun olduğu, Erdoğan’ın aslında onu istemediği çok sık söyleniyor.

Ankara’da bu türden spekülasyonlar bu denli yükseldiğinde bilinir ki, gerçeklik payı olabilir. İyi bir fikir için AKP kulislerinde kısa bir tur tatminkar olacaktır.

Ve dün akşamın sonucu, Başbakan’ın kararını pekiştirebilir. Madem öyle, Başbakan neden bir başka ismi ortaya çıkarmıyor. Keşke siyaset bu kadar kolay olsa. Ve açık söylemek gerekir ki, bu bakış Gökçek’i küçümsemek olur.

Gökçek Ankara’da hala güçlü bir isim. Bu tartışılmaz. AKP’nin yaptırdığı söylenen bazı anketlerde Karayalçın’ın tahmin edilenden fazla oy alır gözükmesi, hatta Gökçek’e yakınlaşması yanıltıcı olmasın.

Gökçek hala Gökçek...

Çünkü o anketlerde bile Gökçek’in olası oy oranı yüzde 40-45 oranında görülüyor. Orada şaşırtıcı olan Karayalçın’ın yüksek olması. Yüzde 35-38. Gökçek’in Karayalçın’a ilişkin söylemlerindeki keskinlik de bunun işareti.

Ama neticede Başbakan’ın tereddütü burada. Gökçek’in aday gösterilmemesi Ankara’da AKP’ye oy kaybettirir ve bu kesin. Adaylığı açıklanana kadar Gökçek’in bu tür programlar eliyle oy kaybetmesi devam ederse, dengeler değişebilir!

Ama oy kayıpları AKP’ye de yansıyabilir. Bu da Başbakan’ın ikilemi.

Uğur Dündar’ın sırrı...

Son söz olarak Uğur Dündar haberciliğine değinelim. Star Haber, Dündar ile birlikte ciddi bir ivme kazandı ve ratingler gösteriyor ki, Star Haber şu an Türkiye’nin en çok izlenen ana haber programı.

Ve yine kabul etmek gerekiyor ki, Star ana haber, Doğan Grubu’nun akşam haberlerindeki ağırlığını çok yükseltiyor. Kanal D ile birlikte, ana haberleri izleyen her yüz kişiden yaklaşık 40’ı Doğan grubu kanallarını izliyor.

Dündar açısından söylenmesi gereken asıl  nokta ise, “haberi haber haline” getirmesi. Bu çok önemli medya stratejisi açısından parlak bir uygulama.

Dün akşam tartışma programını başından beri izleyenler fark etmiş olmalı ki, tartışma alanında onlarca gazeteci vardı ve bunların hepsi bugünkü ürünlerine Dündar’ın tartışma programını yansıttı.

Diğer kanalların ana haber bültenlerinin bunu aşmaları-tabii devam ettirilebilirse-hayli zor. Ayrıca önemle belirtilmesi gereken bir nokta, ana haber stilinin de parlak dizayn edilmiş olması.

Tek örnek verelim. Bu hafta içindeki bir ana haberde, Dündar, uzun ve görseli güçlü biçimde hazırlanmış bir Ermeni-Eurovision haberi sundu. Bu haberde, bilindiği gibi, Ermenistan adına Eurovision şarkı yarışmasına katılacak grubun, şarkıları ve bu şarkılar eliyle Türkiye’de herkesin büyür reaksiyon göstereceği içiriğini sundu.

Bu içerik, Ermeni müzik grubunun, içinde Atatürk de olmak üzere Türklere ve önemli saydığı kimselere hakaretleri sıralanıyordu. Ek olarak, konselerinde “köpekle ve Türkler giremez” yazısının bulunduğu da belirtiliyordu.

Bu haber biter bitmez giren haber ise, Türkiye’de bazı aydınlar tarafından başlatılan, “Ermenistan’dan özür dilime” kampanyasının haberi verildi.

Kısaca, bir önceki haberden öfkeli ayrılan izleyici, özür dileyenlere doğal olarak reaksiyor gösterecekti. Bunun için StarHaber’in veya Dündar’ın birşey söylemesine gerek kalmadı.

Haberi olduğu gibi vermek yetti. Burada herhangi bir eleştiri ya da haberlerin kendisiyle ilgili bir yorum yapmıyoruz. Sadece medya tekniğinden bahsediyoruz. Bu açıdan Dündar başarılı sayılabilir.

Son olarak söylenmeli ki, Dündar bu türden Türkiye çapındaki tartışmalarda da zaten tek isim haline gelmiş bulunuyor.

Gökçek-Kılıçdaroğlu: Ne kadar izlendi? TIKLAYINIZ

www.iyibilgi.com



Bu haber 3,780 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,632 µs