Ermeniler'den özür dilemeli mi?

17 Aralık 2008 15:53 tsi
“Ermeni kardeşlerimizden özür diliyoruz” diye bir kampanya başlatıldığında meselenin bu boyutlara varacağı belliydi. Şimdi Türkiye “ne özrü, kim kimden dilemeli”yi tartışıyor. Başbakan Erdoğan “suçu olan özür diler” diy

Prof. Dr. Baskın Oran, Prof. Dr. Ahmet İnsel, Dr. Cengiz Aktar ve gazeteci Ali Bayramoğlu… İnternet sitesi üzerinden “Ermenilerden özür diliyorum” adında bir kampanya başlatan ve kampanyalarını imzaya açan entelektüellere destek azımsanacak gibi değil. İkinci gününde kampanyaya 10785 (şimdilik) kişi imzasıyla katılmış bulunuyor. Kampanyanın çağrısı birkaç satırdan oluşuyor: 1915'te Osmanlı Ermenileri'nin maruz kaldığı Büyük Felâket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.

Kampanyaya sert eleştiriler

Elbette tartışma konusu Ermenilerin soykırım iddialarına dayandığı için bir hayli kritik. Zaten çok geçmeden aydınlara sert eleştiriler geliyor. Seksenli yıllar boyunca terör örgütü Asala’nın açık hedefi olan ve birçok meslektaşını teröre kurban veren emekli büyükelçiler “özür diliyorum” kampanyasına tepki gösteriyor örneğin. Diğer yandan kimi köşe yazarları da Türkiye’de gereksiz bir tartışma başlatacağı, Ankara’nın tartışmayı tarihçiler yapsın politikasını zedeleyeceği gerekçesiyle kampanyayı eleştiriyor. Başbakan Erdoğan da bu tartışmalara katılarak yine en sert eleştirilerden birisini yaptı. Erdoğan, “Her halde onlar böyle bir soykırımı işlemiş olacaklar ki özür diliyorlar” dedi ve ekledi: Türkiye Cumhuriyeti'nin böyle bir sorunu yok. Ortada bir suç varsa, suç işleyen özür dileyebilir.

Bayramoğlu imzasını savundu

“Özür diliyorum” kampanyası böylesi eleştirileri hak ediyor mu? Bu sorunun yanıtını vermeden önce kampanyanın mimarlarından Ali Bayramoğlu’nun söylediklerine göz atalım: Ben kendi tarihime baktığın zaman, nasıl tarihimin olumlu, gurur verici yönlerinden istifade ediyor, onlarla kendimi yüceltiyorsam, tarihimin olumsuz yönleri varsa, bunların olumsuz olduğunu söyleme hakkına da sahibim … Biliyoruz ki, 1. Dünya Savaşı'nı Osmanlı kaybedip Ruslar içeri girince Ermeniler geldiler ve çok ciddi bir şekilde Müslümanları öldürdüler ama yine biliyoruz ki, 1915 yılında Türkiye'deki o dönemdeki iktidar bu ülkede yaşayan 1 milyon 200 bin civarında Ermeni'yi çoluk çocuk, kadın demeden Erzurum, Diyarbakır demeden Türkiye'nin her yerinden dışarıya attı. Atarken insanlar öldü. Telef oldular. Büyük bir trajedi yaşadılar. Bütün bunları yan yana koyduğumuz zaman karışık bir mesele. Hangi tarafından baktığınız zaman o tarafı doğru bulursunuz. Biz şöyle yapalım dedik. Biz, bize düşeni yapalım, kendi evimizin içini temizleyelim.

Şimdi şu soruya yanıt arayalım: Gerçekten de bu kampanya Türkiye’nin Ermenistan’a yönelik açılımlarını olumsuz etkiler mi? Gerçekten de bu “tarihçiler tartışsın” tezine zarar verir mi? Bu kampanyayı nasıl değerlendirmeli? Sonuçları olumlu mu olacak yoksa olumsuz mu?

Kampanya Ermenistan’ı zor durumda bırakır mı

Önce şunu söyleyelim: Bu kampanya Türkiye’nin ifade özgürlüğü konusunda iki yılda kaydadeğer bir gelişme kat ettiğini gösteriyor. Zira çok değil bundan birkaç yıl önce yapılmaya çalışılan Ermeni konferansı kıyamet koparmıştı. Tıpkı Cumhurbaşkanı Gül’ün ifade ettiği gibi, burası özgür bir ülke ve artık her şey tartışılabiliyor. Dahası bu imza kampanyası dünyaya şunu gösterdi: Türklerin bazı şeyleri tartışma konusunda kompleksi yok. Zira dünya medyası imza kampanyasına geniş yer ayırırken Ermenistan’da “onlar bizden daha özgür” tartışmaları başladı. Merkezi Erivan'da bulunan Kafkasya Enstitüsü Başkanı Aleksander İskandaryan, 'özür dileme' kampanyasının Türk toplumunun Ermenistan'a kıyasla daha bağımsız olduğunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Ermeni diasporasına bağlı PanArmenianNet sitesinde yer alan haberde İskandaryan, "Türkiye'de 5 binden fazla kişi tarafında imzalanan bu kampanya Türklerin geleneksel politik çizgilerinin dışına çıktığını gösteriyor." dedi. Ermeni uzman şöyle devam etti: "Böyle bir kampanyanın birkaç yıl önce yapılması imkansız olurdu. Türkiye'nin şu an bulunduğu iç gelişmeler bu kampanyanın yapılmasına yol açtı.”

Bu elbette sadece Ermenistan için geçerli değil. Çünkü batının zihninde oluşan tablo şu: Ermenistan ile ilişkilerini geliştirmeye çalışan Türkiye Cumhurbaşkanı Erivan’a gidiyor. Bu yetmiyor bölgede barışı güçlendiren adımlar atılıyor. Bu da yetmiyor, açık toplum olan Türkiye’de aydınlar Ermenilere el uzatıyor.

Şimdi uzatılan bu ele Ermenilerin ne yanıt vereceği çok önemli. Ermenistan toplumunun tartışmaya açık olup olmadığı ortada. İç çekişmeleri, demokratik olgunluklarının gelişmişliği de… O halde bu adımın Türkiye’nin lehine olduğu söylenemez mi? Tablo böyleyken yorum sizin…

iyibilgi.com

Bu haber 1,456 defa okundu.