CHP'den kriz lobisine ilaveler!

17 Aralık 2008 15:07 tsi
CHP'nin ekonomiyle ilgili politikaları, kadrosundaki önemli isimlere rağmen, neden bu kadar yavan?

CHP’nin krize önerisi var mı

Süleyman Yaşar / Taraf

Meclis Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri dün başladı ve ana muhalefet partisi lideri Deniz Baykal 2009 yılı bütçesiyle ilgili CHP’nin görüşlerini açıkladı. Bütçe’nin gerçekçi olmadığını ve IMF anlaşmasıyla bütçe büyüklüklerinin değişeceğini söyledi.

Deniz Baykal, 2002’den itibaren dövizin bol ve ucuz olduğunu, ama maalesef hükümetin altı yıl boyunca süren bu bolluğu değerlendiremediğini belirtti. Türkiye’nin dünyadaki elverişli ortama rağmen sürdürülebilir bir büyümeyi gerçekleştiremediğini, ekonomide büyüme hızının 2006’dan itibaren gerilediğini, özel sektör dış borçlarının 190,5 milyar dolara, hane halkı borçlarının da 90 milyar liraya çıktığını ve 2002’de 600 milyon dolar olan cari açığın 2008 eylül ayında 47 milyar dolara fırladığını anlattı.

Deniz Baykal’ın yaptığı tespitler doğru. Hakikaten AKP hükümeti dünyada döviz bolken ve borçların uzun vadeye yayılarak yenilenmesi mümkünken bunu yapmadı. Özelleştirmelerden altı yılda elde ettiği 28 milyar doları yatırımlara yönelteceğine, bugün kriz lobisi yapanların önerilerine uyup özelleştirme paralarını borç faizlerinin ödenmesinde kullandı. “Cari açık çok yükseldi. Türkiye’nin riskini arttırıyorsunuz” diye hükümeti uyaranlara da, bolluk döneminin Hazine Bakanı Ali Babacan alaycı bir dille, “Eğer cari açık finanse ediliyorsa, sorun yoktur” cevabını verdi. Dünkü konuşmasında Baykal, Hazine Bakanı’nın bu sözlerini hatırlamış olmalı ki, AKP’yi o zamanki “güzel havaların mahvettiğini” söyledi.

CHP’nin yaşanan dünya mali krizinde Türkiye ekonomisine ilişkin önerilerine gelince... Deniz Baykal, ana muhalefet partisinin krize karşı önerilerini, “Derhal bir paket hazırlanmalı. Bu paket ekonominin değişik kesimlerinin ortak katılımıyla yapılmalı. Bu paketle; alt yapı yatırımları artırılmalı, yarım kalmış yatırımlar devreye sokulmalı. Yüzde 18’lik KDV oranlarına 5 puan indirim yapılmalı. Mazot üzerindeki ÖTV indirilmeli. Mevduat garantisi artırılmalı. Çiftçinin elektrik borçları yeniden yapılandırılmalı. Memur ve emeklinin ücretleri mutlaka artırılmalı. İşsizlere yapılacak ödemelerde koşullar kolaylaştırılmalı” diye sıraladı.

CHP liderinin öne sürdüğü bu öneriler içinde nedense işsizlerin derdine derman olacak somut bir öneri yok. Devletin 140 bin öğretmen açığı var, bir milyon 111 bin öğrenci okullaşamıyor. Öğretmen açığının giderilmesi, hem hızla artan işsizlik sorununu bir miktar hafifleterek hem de piyasalarda tüketimi artırarak krize karşı önemli bir araç olur ama CHP bunları göremiyor.

Ayrıca Türkiye ekonomisinin cari açık diye bir sorunu yokmuşçasına, CHP’nin önerileri arasında yüksek cari açığın kapatılmasına ilişkin tek bir öneri de getirilmiyor. Özel sektörün borcunun ne kadarının gerçek borç olduğuna dair bir tespitte de bulunmuyor.

Enflasyon nasıl düşecek, sosyal güvenlik açığı nasıl kapanacak, askerî harcamalar nasıl azaltılacak, adeta durma noktasına gelen Avrupa Birliği ilişkileri nasıl hızlandırılacak, sağlık sorunları nasıl halledilecek, gıda fiyatlarındaki artışın önüne nasıl geçilecek, sayıları 13 milyonu bulan yoksulun derdi nasıl çözülecek, krizin olumsuz etkileri nasıl giderilecek, bütün bunlara ilişkin Deniz Baykal’ın konuşmasında tek bir somut öneri yer almıyor.

Anlaşılan CHP’de ekonomiyi iyi izleyen bir ekip yok. CHP adeta kriz lobisinin isteklerine birkaç ilave yapıp öneriler demeti hazırlamış ve bunları dile getiriyor. İşte AKP’nin şansı da zaten karşısında böyle bir ana muhalefetin bulunması oluyor.

Bu haber 404 defa okundu.