Kaçak Paşa'nın korku imparatorluğu

17 Aralık 2008 09:06 tsi
Tuncay Güney'in itiraflarıyla yeniden gündeme gelen JİTEM'in asit çukurlarıyla ilgili Silopi Cumhuriyet Savcılığı'nın 'açılması' yönünde verdiği karar Rusya'ya kaçan Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ü yeniden akıllara getirdi.

BOTAŞ'ın askeri tesisinde öldürülüp asitle eritildiler...
 

Tuncay Güney’in, 1990’lı yıllarda öldürülen pek çok kişinin asitle yakıldıktan sonra Silopi'deki BOTAŞ tesisleri ve açılan kuyulara gömüldüğü iddialarını dikkate alan Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı, kuyuların açılmasına karar verdi.

Şırnak Barosu, tanıkları ve mağdur aileleri savcılığa başvurmaya çağırdı.

Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı, BOTAŞ'taki kuyuların açılmasına karar verdi. Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, "Karakutu: Ergenekon'un Karanlık İsmi Tuncay Güney" adlı kitapta Güney'in Silopi’de BOTAŞ askeri tesislerinde 1990’lı yıllarda öldürülen pek çok kişinin asitle yakıldıktan sonra gömüldüğü iddiaları üzerine, bunun araştırılması için Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.

Umutlandıran karar

Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı da başvuru üzerine kuyuların açılması yönünde karar verdi. Baro Başkanı Elçi, savcılığın kuyuların yerlerinin tespit edilmesi için yakın zamanda harekete geçeceğini söyledi.

Savcılığın aldığı kararın kendilerini umutlandırdığını söyleyen Elçi şunları söyledi:

Geçmişle hesaplaşılmalı

 "Türkiye’nin aydınlık bir geleceği yakalayabilmesi için geçmişi ile hesaplaşması lazım. Hukuk dışı uygulamalar varsa yargı karşısına çıkıp hesap verilmesi gerekiyor. Faili meçhullerin aileleri, yakınlarının 15- 20 yıldır ölüp ölmediğini tam olarak bilmiyor. Bu da bu insanlara acı çektiriyor. En azından bu konu aydınlanırsa, bu insanlar da yakınlarından ümidini kesmiş olacak. Türkiye’nin aydınlık geleceği için bu çalışmalar mutlaka olması gerekir. Özellikle Ergenekon soruşturmasını bu anlamda önemli bir milat olarak görüyorum."

‘Duyarlı olun’ çağrısı

 Cumhuriyet Başsavcılığı'nın aldığı karar doğrultusunda asit kuyularının açılabilmesi için vatandaşları duyarlı olmaya çağıran Elçi, "Çünkü kuyuların açılması için önce yerlerinin tespit edilmesi gerekiyor. Asit kuyuları ile ilgili bilgi sahibi olan mağdur aileler ve tanıklarının Cumhuriyet Başsavcılığına ya da Şırnak Barosu’na başvurmasını istiyoruz" dedi.

ERSÖZ’ÜN KORKU iMPARATORLUĞU!

Tuncay Güney'in itiraflarıyla yeniden gündeme gelen JİTEM'in asit çukurlarıyla ilgili Silopi Cumhuriyet Savcılığı'nın 'açılması' yönünde verdiği karar Rusya'ya kaçan Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ü yeniden akıllara getirdi.

Yaşananlara tanık olanlar ortaya çıkarak o dönem yaşananları bir bir anlatmaya başladı. Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Silopi Belediye Başkanı Muhsin Kunur, kayıp olaylarının yaşandığı dönemde Ersöz'ün Şırnak'ta Alay Komutanlığı yaptığını söyledi.Kunur, Aktüel’e verdiği mülakatta 1992-96 arasında sadece Silopi'de 35'e yakın insanın kaybolduğunu aktararak, "Ergenekon çetesi hakkında dava açılınca kayıp yakınlarına "Gelin bildirimde bulunun, bunları savcılara bildirelim' dedik. Ama kimse gelmedi. Buralarda Levent Ersöz ve ekibinin kurduğu korku imparatorluğu hâlâ sürüyor anlaşılan" dedi.

Bizi tehdit etti Kendisinin o yıllarda Silopi Halk Eğitim Merkezi’nde görevli olduğunu bildiren Kunur, HADEP kurucuları Serdar Danış ve Ebubekir Deniz'in Jandarmada kaybolmasından 25 gün sonra Ersöz'ün kendisini arayarak yanına çağırdığını anlatarak, Ersöz'ün "Hangi duvara işediğinizi biliyoruz. Ayağınızı denk alın" diye kendilerini tehdit ettiğini söyledi. O dönem HADEP'in Silopi'de kuruluş çalışmalarını yaptıklarını ifade eden Kunur, görüşmede Ersöz'ün 'Bundan vazgeçin aksi halde sizin için iyi olmaz' mesajı verdiğini de sözlerine ekledi.

BOTAŞ’IN SiLOPi TESiSLERi!

Tuncay Güney, Faruk Aslan'ın hazırladığı "Kara Kutu" adlı kitapta şu iddiaları dile getirmişti: "JİTEM elemanları tarafından PKK'ya yataklık gerekçesiyle yargısız infazlarla öldürülen binlerce Kürt kökenli vatandaşın cesetleri asit çukurlarında eritildiği için bulunamıyor.

Veli Küçük'ün ekibi ve JİTEM'cilerin kullandığı mekânlar buralarıydı. Net adres olarak, Habur Sınır Kapısı’na giderken Mardin'in eski ilçesi Cizre'den sınıra yakın yerde solda karşına bir tesis çıkar, askerler koruyordur. Orayı kazarsan çok ceset çıkar."
 
bugün

Bu haber 623 defa okundu.