Teknik analiz: 2'inci kundura olmadı!

16 Aralık 2008 12:00 tsi
İlk atılan ayakkabıya diyecek yok. Ama ikincisi felaket!

iyibilgi Ankara

Başkan Bush'a atılan bir çift ayakkabının ilkine diyecek yok. Aslında çok var da, yok! Ama ikinci tekin atılması felaket! Anlamadınız değil mi?. Beyaz Saray’ın arka odalarında birileri çok iyi anladı.

Dünyanın tüm televizyonlarında ve bugün tüm gazetelerinde izlenebileceği gibi, dün Bağdat’ta ayakkabı saldırısına uğrayan Bush’un hal-i pür melali gülümseyerek karşılandı.

Ama bu şaka gibi saldırıya pek gülmeyenler, hatta hayli bozulanlar da var. Çünkü, Başkan, kendisinden beklenmeyen çeviklikle “kundura saldırısı”ndan kurtuldu ama, on yıllar içinde oluşmuş “gizli servis” efsanesini de bitirdi.

Çünkü ilk kahkahalar atlatıldıktan sonra gizli servisin imajının nasıl toparlanacağı hesabının yapılacağı ve bir de o an görevli korumaların sıkı fırça yiyecekleri kesin.

Yüzde 99 ihtimalle basın toplantısına alınan gazeteciler ve ekipmanları iyice aranmıştı ve üzerlerinde silah olmadığı kesindi. Bu, ancak önlemlerin iyi olduğunu gösteriyor.

Peki ya kundura yerine silah çekilseydi? İşte o konu hayli tartışmalı. Çünkü korkusundan eylem bile yapılamayacak kadar yüksek şöhrete sahip gizli servis korumaları (burada geniş bir parantez açmak zorundayız. Gizli Servis genellikle CIA ile karıştırılıyor. Oysa “Secret Service” adıyla çalışan, Başkan ve ailesini korumakla görevli, son derece yetkili bir birim bulunuyor. Bu birim elbette FBI ve CIA gibi istihbarat ve güvenlik örgütleriyle de birlikte çalışıyor ama konu Başkan olduğunda tek yetkili kurum SS!) fena halde çuvalladı.

Maddelendirelim:

1) Eğer silah çıkmış olsaydı ilk kurşun atılmış olacaktı ve hiçbir koruma yerinden bile kıpırda(ya)madı. Kordonlu kulaklar ve afili güneş gözlükleri bir işe yaramadı. 2) Asıl rezalet, ikinci kurşunun (kunduranın) atılmış olması. Bu asla kabul edilemez. Esasen birincisi de kabul edilemez ama ikincisinin atılmış olması, koruma tekniği açısından rezilliğin daniskası. 3) Kaldı ki saldırgan silahlı olsaydı sadece tetiği ikinci kez çekecekti. Oysa ikinci kundura için yere eğilip, ikinci teki aldı, doğruldu ve attı. Tüm bu süre içinde de tüm korumalar uyudu. 4) Bu atış yapıldıktan sonra da “hemen” müdehale olmadı. Hatta ön sırada oturan bir başka gazetecinin “kalem kılıçtan keskindir” diyerek hamle yaptığı görüldü.

Burada olası bir hataya da meydan vermeyelim. Muhtemelen ikinci kundura atağında, saldırganın arkasından yetişmekte zorlanan birinin-ki elbisesinden ya Maliki’nin korumlalarından veya gazetecilerden biri olduğu anlaşılıyor-tuttuğu seziliyor.

5) Olaydan sonra Başkan’ın yanına koşan ilk koruma, bizzat başkan tarafından el işaretiyle durduruldu. Bu da kabul edilemez. Korunması gereken kişi hala ortada duruyor ve kimse karışmıyor. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a yönelik suikastte dahi-ki çok eleştirilmişti-ayağından çekilerek yere düşürülmüştü. İstisnai durum ancak şöyle olabilir. Gizli Servis prensipleri için de Başkan kadar “onurunun korunması” da vardır. Örneğin, Clint Eastwood’un Başkan korumasını oynadığı bir filmde, (In the line of fire-1993) konuşma yapılan salonda balon patlayınca, korumalar yaka-paça Başkanı kürsüden sürükler. İmaj yıkıcı bir görüntüdür ve yanlış alarm yüzünden korumalar zılgıt yer. Peki bu durumda ne oldu? Kundura saldırısından sırıtarak kurtulan Başkan görüntüsü iyi mi?

6) Saldırıdan sonra Bush ve Maliki’nin arkasında gözüken kapıdan içeri giren gizli servis korumaları ne iş tutar acaba? Olayı televizyondan mı izliyorlar? Muhtemelen destek olarak dışarıda duruyorlardı ama asal korumalar uyuyunca, yedeklerin odaya girmesi iyice sakil bir görüntü oluşturdu.

7) Bu arada görüntülerden çıkarılabilecek bir başka izlenim daha mevcut. Başkan’ın korunmasının Maliki’nin korumalarına bırakılmış olması, veya tek bir korumanın görevlendirilmiş olması. Bu izlenim doğruysa çok ama çok garip bir durum var demektir. Gizli Servis’in korumayı-hele Irak’ta ve tecrübeleri ile eğitimleri hayli tartışılır- korumalara terk etmesi görülmüş şey değil. Tersine, Başkan’ın yabancı ülkelere yaptığı ziyaretlerde yerel güvenlik görevlileri ile bu konuda sürekli tartıştıkları biliniyor. Bu doğrusa meseleye daha başka açılardan bakmak gerekir!

8) Saldırgan hakkında da ufak bir analiz yapalım. Sanki gelmeden önce kundura atış talimi yapmış gibi, her iki atışında da aslında hedefi tutturdu. İlk atış-Bush eğilmese-Başkan’ın tam yüzünde patlayabilirdi ki, ortaya çıkacak görüntüyü sizin taktidirinize bırakıyoruz. İkinci atış ise hedefin saçlarını sıyırdı. 44 numara bir erkek ayakkabısının ağırlığı-ki görüntülerden anlaşıldığı kadarı ile battal yapıda-bu mesafeden isabetli atış yapmayı zorlaştırabilir.

www.iyibilgi.com

Bu haber 2,136 defa okundu.