Başörtüsü insan hakkı, çözüm şart

12 Aralık 2008 09:19 tsi
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Hasan Tahsin Fendoğlu'ndan AKP'nin tabanını rahatlatacak sözler geldi.

Yükseköğrenimde türbanı yasaklayan Anayasa Mahkemesi kararını değerlendiren Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Hasan Tahsin Fendoğlu, “Bu Türkiye’nin büyük bir problemi. Ayırımcılık, oluyor bence” dedi. Türkiye’nin insan hakları konusunda ‘kötüye gitmediğini’ savunan Fendoğlu, “Elbette ihlaller var, bunun üzerine gidilmesi lazım” ifadesini kullandı. Fendoğlu, türban konusu ve son günlerde artan insan hakları ihlalleri ile ilgili şunları söyledi:

İşkenceyi yargı çözecek

Yargı insan hakları konusunda 1. derece önemli bir yer. Ama Türkiye’de bir hâkim ve savcı 2 bin 500 dosyaya bakıyor. Çağdaş ülkelerde bu 250’dir. Bir dosyaya Yargıtay’ın ayırdığı mesai süresi ortalama 3.5 dakika. 

1 Mayıs olayları olmayabilirdi

İl ve ilçe kurullarımızın yönetmeliği var, bunun yasalaşması lazım. Kurullarımızın birer ombudsmanlık gibi çalışmasını istiyoruz. ‘Ombudsmanlık’ olsaydı geçen seneki 1 Mayıs olayları olmayabilirdi. Şimdi siyasal iktidar suçlanıyor ya... Fakat siyasal iktidar iki sene önce ombudsmanlık yasasını çıkardı. Ama ana muhalefet (CHP) bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürmedi mi? ‘Anayasa’da böyle bir hüküm yok’ diye gitti. Fakat dünyanın hemen hemen yarısının anayasasında bu hüküm yok. Yasa ile düzenleniyor. Anayasada olmasa da ombudsmanlık kurulabilir. Çağdaş ülkelerin yarısı bunu kabul ediliyor. Anayasal bir dayanağa kavuşturulmasını ben de istiyorum. Konu şimdi Anayasa Mahkemesi’nin önünde. Anayasa Mahkemesi’nden bir raportör ‘30 Temmuz’da bitecek’ dedi. 30 Temmuz da geçti.

Başörtüsü insan hakkı

Vatandaşlardan başörtüsüyle ilgili başvuru geliyor. Bu bizi aşan bir konu durumuna düştü, biliyorsunuz. İşte Anayasa Mahkemesi’nin kararı. Zamanla Türkiye bunu da aşar. Türkiye’nin önündeki sorunlardan biri bu başörtüsü sorunu. Ayrımcılık, oluyor bence. Biz onu bir insan hakkı olarak görüyoruz. ‘Haydi kızlar okula’ diyoruz ama kız çocuklarımızın okumasını engelliyoruz. Bu Türkiye’nin büyük bir problemi. Buna çözüm getirecek yasama organıdır. Anayasa Mahkemesi’nin bir içtihatı var. Bunlar zamanla çözülecek sorunlardır. Şimdi işte CHP’nin açılımı oldu. Çarşaf açılımı.

Türkiye kötüye gitmiyor

(‘Türkiye insan haklarında kötüye mi gidiyor’ sorusu üzerine) Kötüye doğru gitmiyoruz. Elbette ihlaller var, bunun üzerine gidilmesi lazım. Benim bir ifadem var; diyoruz ki tek bir işkence ve kötü muamele bile olsa bu kötü bir olaydır. Bunun önlenmesi lazım. Devlet ilgileniyor fakat Türkiye, sorunları çok olan bir ülke. Beş-altı ay kapatma davası ile uğraştık, başörtüsü sorunu ile uğraştık. Şimdi de mahalli seçimin havasına girdik.
(‘Türkiye’nin insan hakları notu kaç?’ sorusu üzerine) Ben söylersem yanlış olabilir. Hatalar oluyor, ihmaller oluyor.

Anadilde eğitim

Bu zaten 12 Eylül’de gelen bir yasaklamadır. Yasaklamalar kaldırılıyor. Anadilde eğitim, bunlar da çözülebilir ilerde. Yalnız şuna dikkat etmek lazım. Terör olmasına rağmen Türkiye insan haklarında yol alıyor. O zamanlardan gelen bir problem, zamanla sorunlar çözülür.

Doğu ve Güneydoğu’daki en büyük hata

Etki tepkiyi doğurur. Türkiye’nin güneydoğusuna eskiden sürgün insanlar gönderiliyordu. En büyük hatalar bu. Bildiğim kadarıyla 1. sınıf hâkim savcı 1995’ten sonra gönderildi. Bunlar çok önemli. Zamanla sorunlar çözülüp demokratik açılımlar sürmeli.

Taş atan çocuklar

Polise taş atan çocukların ailelerinin yeşil kartlarının iptali haberleri ile ilgili Adana Valiliği’ni aradık. ‘Böyle bir şey yok’ dediler. Çocuk bir elma şekerine, simite taş atabiliyor. Olayların üzerine cebri olarak gitmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Yargı bağımsız bir şey demek istemiyorum. İkna ile -ikna odalarını kastetmiyorum- diyalogla çözüleceğine inanıyorum. Rehabilite ederek, diyalogla, sorunun kökenine inerek çözülür.

Radikal

Bu haber 444 defa okundu.