Kürt sorununda doğru yerde durmak…

7 Aralık 2008 15:08 tsi
Yüzleşme Derneği'nin Bilgi Üniversitesi'nde düzenlediği "Doğru Yerde Durmak" başlıklı panelde, Kürt sorunuyla ilgili tartışmalar öne çıktı.

Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği (Yüzleşme Derneği) tarafından Bilgi Üniversitesi Dolapdere kampüsünde düzenlenen “Doğru Yerde Durmak” başlıklı panelde, Kürt sorunu masaya yatırıldı.

“Doğru yer” ne demek?
Gazeteci-yazar Gülay Göktürk, Oral Çalışlar, Yıldıray Oğur ve DTP MYK üyesi Medeni Kırıcı ile Yüzleşme Derneği başkanı yazar Cafer Solgun’un katıldığı paneli, Yıldıray Oğur yönetti.

Panelin başında Yıldıray Oğur’un sorusu üzerine panelistler “doğru yer” kavramı üzerinde durdular. Gülay Göktürk’ün “doğru yer yoktur, çünkü tek bir doğru yoktur” şeklindeki görüşünü, Cafer Solgun, “Bu nedenle Genelkurmay’ın toplumu yönlendirmeye yönelik ‘doğru yerde durun’ şeklindeki yaklaşımına karşı demokratik çeşitliliği savunmak gerekiyor, tek’çi yaklaşım ve dayatmalar hayatın doğasına aykırıdır” diyerek tamamladı.

Panelde, gündemdeki ağırlığı nedeniyle Kürt sorunu üzerindeki tartışmalar öne çıktı.

Oral Çalışlar’dan aydınlara eleştiri
Panelde Gülay Göktürk, Kürt sorunu konusunda devletin tutum ve politikalarını zaten eleştirdiklerini belirterek başladığı konuşmasında, “PKK’nin terör örgütü olduğunu ve DTP’nin PKK ile arasına sınır koyması gerektiğini” savundu. “Son 15 yılda PKK olmasaydı sorunun çözümü daha kolay olurdu” görüşünü savunan Göktürk, DTP’nin doğru bir rol oynamadığını ifade etti.

Oral Çalışlar ise, DTP ile PKK arasına mesafe konulması gerektiği yönündeki tartışmaların gereksiz olduğunu belirterek, DTP'ye yapılan eleştirilerin ciddi bir haksızlık olduğunu söyledi. DTP ile PKK'nin aynı talepleri iki farklı alanda dile getirdiğini ifade eden Çalışlar, "PKK, bu meselenin getirdiği kangren olmuş sorunların şiddetle çözümünden yana iken, DTP bunun siyaset üzerinden çözülmesi üzerine ortaya çıktı. Birbirlerini etkileyerek ortaya çıktılar. Birbirlerini destekleyerek, etkileyerek geliştiler. DTP-PKK ilişkisi kesilmesi düşüncesini, yaklaşımını doğru ve gerçekçi bulmuyorum. Belki de bu meselenin çözümünde bu iki örgütlenme arasındaki ilişki olumlu rol oynayabilir. DTP, PKK'nin yasal alana gelmesi için olumlu rol oynayabilir. Bunu yapabileceklerini düşünüyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın PKK konusunda DTP'ye karşı aldığı tutumu da eleştiren Çalışlar, "Terörist desinler zorlaması bence çok yanlış sonuçlar doğurur ve hatalıdır. PKK'ye terörist dedikleri zaman Türkiye'deki siyasi hareket bundan ne elde edebilir. Bunun üzerine düşünmek gerek. DTP, PKK'ye terörist dediği zaman meseleyi nereye vardıracağız. Nasıl bir sonuç alacağız?" diye konuştu.
Devlete uzak ve mesafeli duran aydın kesimlerin şimdi geldikleri noktayı eleştiren Çalışlar, DTP ile ilgili aydınların yaptığı tartışmaları da doğru bulmadığını ifade etti. Tartışmaları sağlıksız bulan Çalışlar, "PKK'ye terörist diyen bir sürü örgüt vardır. PKK'ye başında beri 'ajandır' diyen bir sürü Kürt kurumu var. Kürt toplumu içinde bunların bir etkisi olmadı, bunu iyi düşünmek gerekiyor. DTP'yi de bu noktaya getirirsek ne kadar sonuç alacağız bilmiyorum. Aynı sonucun DTP açısından çıkması muhtemeldir" diye belirtti.

PKK Kürt sorununun neresinde?
DTP PM Üyesi Medeni Kırıcı, insanın kendine tanıdığı kriterleri başkasına da tanıyabilmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, o zaman büyük bir insan olunabileceğini kaydetti. Türkiye'nin empati fukarası olduğunu belirten Kırıcı, Kürtlere bu güne kadar kimsenin ne istediğini sormadığını vurguladı. Kırıcı, "DTP, PKK'ye 'terör örgütü' derse sorun çözülür mü? Bunu söylerlersek var olan gerçek ortadan kalkar mı? Hayır" diye konuştu. Kırıcı, Türkiye'nin demokratikleşmesinde ve sosyal-ekonomik alanda gelişmesi önünde en büyük engelin Kürt sorununun çözülememesi olduğunu da belirtti. “PKK ile aranıza mesafe koyun diyorsunuz, ama DTP ve PKK’nin kitlesinin aynı halk olduğunu unutuyorsunuz” diyen Kırıcı, “benim il başkanımın oğlu dağda, eşimin kardeşi gerilla olarak hayatını yitirmiş, bu gerçekliği görmezden gelemezsiniz” dedi.

Yüzleşme Derneği başkanı Cafer Solgun da, Kürt sorununda “PKK terör örgütüdür-değildir” şeklindeki tartışmanın yıllardır Kürt siyasetçileri sıkıştırmak mantığıyla gündemde tutulduğunu belirterek, bunun sorunun çözümüne hiçbir katkı sağlamadığını ifade etti. “PKK, Kürt sorunu konusunda meselenin merkezinde yer alan bir olgudur. Sorunun çözümünde PKK’yi görmezden gelemezsiniz, bu gerçekçi de değildir. Bu realiteyi dikkate alarak çözüm öneri ve projeleri üzerinde tartışma yürütmek gerekir” dedi.

Bayram arifesi olmasına rağmen yoğun ilgi gören panel, izleyicilerin konuya ilişkin soru ve görüşlerini ifade etmeleriyle sona erdi.

yuzlesmedernegi.org

Bu haber 609 defa okundu.