En Sıcak Konular

Ahmet Hakan


Ahmet Hakan
0 0 0000

Sezer’in marjinali ile Erdoğan’ın marjinali



"ASOSYAL bir Cumhurbaşkanı" olduğu dost düşman herkes tarafından kabul edilen Cumhurbaşkanı Sezer’in, ayda yılda bir duyduğu "sosyalleşme ihtiyacı"nı, "haşin ve şefkatsiz bir ulusalcılık anlayışı"nı yayın çizgisi haline getiren "Kanaltürk" adlı bir televizyon kanalının kuruluş yıldönümü törenlerine katılarak gidermeye çalışmasını hiç mi hiç yadırgamadım.

"Normaldir" dedim, geçtim.

Değil mi ki Başbakan Tayyip Erdoğan, ona buna küfredip, memleketin potansiyel ayrışma alanlarının derinleşerek sürmesi için mücadele veren Vakit Gazetesi’nin ağzı bozuk yazarını, uçağına alıp diyar diyar sürüklemekten imtina etmiyor...

O halde Cumhurbaşkanı Sezer de, tabii ki "meşrebine uygun" bir medya bulmaktan kaçınmayacaktı.

Normaldir, normal...

***

Bu ülke böyledir işte.

"Ülkenin bir numarası..."

"Bu hükümetten daha kötüsü gelmedi" diye haykıran, "Hükümeti devirmek için yapılabilecekler" konusunda sürekli yoklamalar çeken bir yayın organının toplantısında kendisini süper rahat hisseder.

"Ülkenin iki numarası" ise...

"Sözde" tarafsızlık adı altında...

Memleketin başına bela olacak türden "tehlikeli oyunlar" oynayan bir yayın organının en azılı ve en terbiye özürlü yazarını uçağına alıp, en ufak bir rahatsızlık hissetmez.

Biri marjinalliğin bu tarafından tutar, diğeri öbür tarafından.

Böylece ortaya şöyle bir tablo çıkar:

"Ülkenin bir numarası", sabah akşam "ülkenin iki numarası"nı yıpratmak için çaba sarf eden bir yayın organının kuruluş yıldönümünde keyif içinde "düşman" çatlatır.

"Ülkenin iki numarası" ise, sabah akşam "ülkenin bir numarası"na küfürler yağdıran yayın organının, küfrü en iyi beceren yazarını resmi heyetine alıp yurtdışı gezilerine götürür.

Böylece...

Lisan-ı hal ile...

Biri, bu hükümeti düşürmeye ant içene "Aferin" demiş olur.

Diğeri de Sezer’e çakmak için fırsatlardan fırsat yaratana "Meşrusun kardeşlik" mesajı göndermiş olur.

***

Size "iki kişilik bir hikáye" anlattım.

O iki kişiden biri...

Kısa bir süre sonra görevi bırakacak Cumhurbaşkanı’dır.

Diğeri ise...

O görevi devralmak için hazırlık yaptığı söylentileri ayyuka çıkan Cumhurbaşkanı adayı’dır.

Bu yaptıklarının adı ise "Dolaylı Çankaya Savaşı"dır.

Eh, savaş ve zafer dediğin de, makul çoğunluğun değil, ancak iki tarafın marjinallerinin omuzlarında yükselir.

Yani...

Birinin ona, öbürünün buna gitmesi.

Normaldir, hem de acayip normal.

Mücahit Müjde Ar

GEÇEN akşam "Tarafsız Bölge"de "Takva" filmini konuşuyorduk.

Programa "tarikat uzmanı" kimliğiyle katılan Müfit Yüksel, "Türkiye’de dindarların sinema sanatıyla ilişkisinin gayri resmi kısa tarihi" başlıklı bir muhabbet açtı ve son derece ilginç bir anısını anlattı.

Müfit Yüksel’in anısı "Lanet" filmiyle ilgiliydi.

1977’de çekilen bu film, belki de ülkemizin ilk "politik İslamcı" öğeler taşıyan filmidir.

Yönetmenliğini Mesut Uçakan’ın yaptığı filmde, Müjde Ar, Bulut Aras, Eşref Kolçak, Süleyman Turan gibi oyuncular görev alıyordu.

Konusu ve işlenişi itibarıyla hayli "propagandist" takılan film, bir grup solcu üniversite öğrencisinin "doğru yol"u bulup "hidayete ermesi"nin öyküsünü anlatıyordu.

***

Müfit Yüksel, işte bu filmin "gala"sını anlattı "Tarafsız Bölge"de.

Galaya büyük ilgi gösteren dindar kesim, sinema salonunu hıncahınç doldurmuş.

Film gösterildikten sonra oyuncular kürsüye çıkmışlar.

Eşref Kolçak, kitlenin ruhunu okşayacak birkaç söz söylemiş ve salondan "Mücahit Eşref" sloganları gelmiş.

Diğer oyuncular da sırayla kürsüye çıkmışlar, kitle onları da benimsemiş. Yani salondan "Mücahit Süleyman", "Mücahit Bulut" sloganları işitilmiş.

Ve sıra Müjde Ar’a gelmiş.

"Ben de Allah’a inanıyorum. Her hafta Eyüp Sultan’a giderim" diyerek gecenin mana ve ehemmiyetine uygun bir konuşma yapan Müjde Ar da kitleden büyük destek almış ve salon bir anda "Mücahit Müjde" sloganlarıyla inlemiş.

Bu arada ilginç bir not daha:

"Yanlış hatırlamıyorsam" dedi Müfit Yüksel, "Galanın sunuculuğunu da Tayyip Erdoğan yapmıştı".

AKİF BEKİ’YE ÖZEL NOT: Sevgili Akif Beki... Lütfen "Yanlış hatırlamıyorsam" vurgusuna özel bir dikkat gösterebilir misin? Bir de "Geçmişi bırakmaz peşini insanın" dizesini anımsa lütfen!



Bu yazı 940 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Temmuz 2010 Yeter ki Tayyip gitsin duygusu
    • 3 Eylül 2009 Umreden mahrem notlar
    • 26 Şubat 2009 28 Şubat bitti mi?
    • 22 Şubat 2009 Aydın Doğan’la bir fasıl gecesi
    • 9 Şubat 2009 Hastasıyım bu istismarın
    • 18 Ocak 2009 Benim gözümle Kemal Gürüz
    • 24 Kasım 2008 CHP’nin Tayyip’i
    • 6 Ağustos 2008 Ahmedinejad’ın Anıtkabir’de ne işi var
    • 23 Temmuz 2008 Kandıra’dan mesaj var
    • 9 Temmuz 2008 Gaza gelme Latif Abi
    • 4 Haziran 2008 Önder Sav’a açık mektup
    • 25 Mayıs 2008 Kısa Türkiye tarihi
    • 19 Mayıs 2008 Ağustosta rapsodi
    • 7 Mayıs 2008 Asılmışların paylaşımı
    • 5 Mayıs 2008 Biri Tayyip’e fısıldadı: Parti kapatılmayacak
    • 10 Nisan 2008 Organize’de iki saat
    • 13 Mart 2008 Bayan Çölaşan yalan söylüyor
    • 7 Mart 2008 Da Vinci Baykal’ın şifresini çözdüm
    • 2 Mart 2008 Yaşar Paşa’ya da bir şey söylenir mi?
    • 17 Şubat 2008 Artık şu İranlılara yüz vermesek diyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,329 µs