En Sıcak Konular

Güneri Civaoğlu


Güneri Civaoğlu
0 0 0000

Taç ve akıl



Türkçede "Taç giyen baş akıllanır" diye güzel bir söz vardır. Sorumluluk mevkiine gelenlerin daha önceki bazı -aykırı- söylem ve tavırlarını geride bırakarak "akıl yolunu seçtiklerinin" veciz bir anlatımıdır. Papa 16. Benedictus'un daha henüz Katolik Kilisesi'nde doktrinlerden sorumlu kardinal olduğu dönemde söylediği "Avrupa bir coğrafya değildir, bir değerler bütünüdür. AB'ye Türkiye üye olamaz" söylemi hatırlardadır.
Ancak...
Bakınız... Papa seçildikten sonra Türkiye ziyaretinin daha ilk gününde, sicilinin o sayfasını kapatıyor ve "Türkiye AB üyesi olmalıdır" diyor.
Öte yandan... Başbakan Erdoğan'ın programda olmayan bir sürpriz yaparak Papa'yı, uçağının merdivenlerinde karşılaması da, zarif bir jest olduğu kadar, "akıl yolunu bulmuş olmanın" göstergesidir.
Evet...
"Taç giyen baş akıllanır."
.........................
Oysa... Daha önce Erdoğan'ın "yoğun programları nedeniyle Papa'yla görüşemeyeceği" açıklanmıştı.
Ardından -belki- havaalanında konuşma olasılığından söz edilmeye başladı. Dünya medyası bu -negatif- durumu "Türkiye siyaset doruklarının Papa'yla bir arada görünmek istemediği" yorumlarıyla yerküreye yaydı.
Devleti Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Şahin temsil edecekti.
Ağırlıklı ilgi alanı spor olan Şahin'in "Papa'yla spor mu konuşacağı" yolunda kara mizah yapılıyordu.
Neyse ki...
Sonunda sağduyu egemen oldu.
Başbakan Erdoğan, Katolik âleminin ruhani lideri Papa 16. Benedictus'u uçağının merdivenlerinde karşıladı.
Bu jest, Türkiye ve kutuplaşan dünya için değerli bir sürpriz oldu.
35 İslam ülkesinden, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan, Atatürk'ün laik Türkiye'si, çağdaşlıkta "önemli farkını" dünya kamuoyuna gösterdi.
Bir Papa, hangi İslam ülkesine ziyarette bulunabilirdi?
Hangisinde Papa, o ülkenin Başbakanı tarafından böyle uçak merdiveninde karşılanabilirdi?
Hangisinde Papa, İslamın dini liderleriyle görüşür, İslamın kutsal mekânı camilere gidebilirdi?
........................
Türkiye'nin AB üyeliği için böyle bir ziyaret önemlidir.
Hele AB'nin "Bu birlik, bir Hıristiyan kulübüdür" kafasında olan muhafazakâr politikacıları için güçlü bir uyarıdır.
AB Anayasası'na "AB'nin Hıristiyan Birliği olduğu" yolunda bir madde koydurmak çabasında olan eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing gibi insanlık yararlarının büyük resmini görmeyen dar açılı politikacılara mesajdır. Onların AB ülkelerinde Hıristiyanlık eksenli ezberini bozacaktır.
AB'nin 6 Aralık'ta Türkiye için vereceği karar öncesi, Papa'nın Türkiye'de karşılanışı ve bu Hıristiyanlığın lideri tarafından "Türkiye'nin AB üyesi olması gerektiği" yolundaki sözleri, önyargılı köşeleri törpüleyebilir.
Papa'nın Atatürk'e ait "Yurtta sulh, cihanda sulh" söylemini dünyaya barış mesajı olarak sunması da biz Atatürkçüler için gurur vericidir.
........................
Papa 16. Benedictus'un Türkiye'ye gelişi -neredeyse- "kriz" gibi algılanmıştı.
Tam da -duyarlı- 6 Aralık kararı öncesi bu gerilim, Türkiye'yi daha zora sokacak bir "talihsizlik" olarak görülüyordu.
"AKP'de, Saadet Partisi tepkilerinden korku ürpertileri hissedildiği, üst düzey AKP yöneticilerinin Papa'yla görüşmekten kaçtığı, 2007 seçimleri öncesi, Erdoğan'ın Papa ile fotoğraflarının muhafazakâr oyları uzaklaştıracağı kaygılarının olduğu" konuşuluyordu.
........................
Oysa...
Başbakan Erdoğan bu eksilerden "artı" üretebildi.
Yerkürenin "Hıristiyan/Musevi" ve "İslam" kutuplarına ayrışmakta olduğu tehlikeli süreçte Türkiye, "medeniyetler uzlaşması" coğrafyası ve kültür/inanç harmanı bir demokrasi olduğunu gösterdi.
AB için böyle bir işlev ve ihtiyaç düzleminde Türkiye'nin tek ülke olduğu gerçeği vurgulandı.
........................
Papa'nın ziyareti iyi başladı. Devamının da iyi gelmesini diliyorum.



Bu yazı 754 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Nisan 2007 Seçim bitmiştir
    • 12 Nisan 2007 Erdoğan'ın şansı; Gül
    • 13 Ocak 2007 Ortadoğu'nun ağırlık merkezi, Filistin'den Bağdat'a kayıyor
    • 29 Kasım 2006 Taç ve akıl

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,964 µs