En Sıcak Konular

Can Dündar


Can Dündar
0 0 0000

Vicdanı sızlamayan çocuklar



Bir çocuğu bilgisayarda "Counter strike" oynarken gördünüz mü hiç?
Görmediyseniz bir internet kafeye girin ve ekran başında "teröristler" ve "anti-terör timleri" olarak çeteleşen çocukların iştahla tuşların tetiğini çekişini, "Geberdin" diye sevinç çığlıkları atışını izleyin.
Geçen hafta Tavas'ta 10 yaşındaki Musa, "counter strike"a özenip dedesinin tüfeğiyle 14 yaşındaki amcasının oğlunu öldürdü.
Öldürülen çocuğun babası, "Suç bu oyunlarla çocuklarımızın beynini yıkayanlarda" dedi.
Oyunun, içerdiği aşırı şiddet nedeniyle birçok ülkede yasaklandığı hatırlatıldı.
***
Ben, "Bu oyunlar geldi, çocuklar şiddete yöneldi" diyenlerden değilim.
Erkek çocuklar ve onların oyunları her dönem biraz şiddete yatkındır. Eskiden mahallede yapılan taşlı sapanlı çete savaşlarının bugünkünden daha az şiddet içermediği söylenebilir.
Hatta "Bugün hiç olmazsa içlerindeki şiddeti sokakta değil, ekranda söndürüyorlar" diyerek bu oyunların yararından söz edenler de var.
Evinde bir oğlu ve bilgisayarı bulunan her ebeveyn kadar konuyla ilgili biri olarak iki gözlemimi söyleyebilirim:
Birincisi, bilgisayar oyunları dev bir endüstriye dönüştü, ulaşmak kolaylaştı, ayrılan zaman arttı. Oyunlarda şiddetin göz kamaştırıcı ses ve müzik efektleriyle adeta kutsanıyor olması da ciddi özendirme yarattı.
İkincisi, "iyiler" ile "kötüler" arasındaki mücadeleye dayalı bu oyunlarda oyuncuya kötülerden yana da taraf olma fırsatı verildi. Bir oyunda ister işkence yapan, ister işkence gören rolünü oynayabiliyorsunuz ve en kısa zamanda, en yoğun şiddeti uygulayarak zanlıyı konuşturursanız, büyük puan alıyorsunuz.
Hayatı "iyiler" ve "kötüler" şeklinde kategorilerle algılayan çocuk zihni, başarının sırrını kötülükte görürse, bu kalıcı etkiler yaratabilir.
***
Diyanet dergisi konunun bu yanına dikkat çekiyor:
"Çok fazla şiddet görüntülerine maruz kalmak, çocukta vicdan oluşumunu engellemektedir" diyor.
Sızlamayan bir vicdan, atmayan bir yürek kadar anlamsızdır.
Ancak şunu görmemiz gerek:
Vicdansızlığın temelini atan, bu oyunlar değil.
Bu oyunlar, daha önce atılmış nefret temellerinin üzerine şiddetin binalarını dikiyor.
Sorunun kaynağını oyunlarda, çareyi ise yasaklamakta görmek kolaycılık...
Sorunun kökeninde, kötülüğü ödüllendiren toplumsal iklimimiz var.
Evde, okulda sevgisizliği soluyarak yetişen bir çocuk, iyiliğin prim yapmadığını, kötülerin, işkencecilerin el üstünde tutulduğunu gördüğünde elbette oyunlarında şerrin yanında saf tutacaktır.
Çünkü bilgisayar oyunları, daima iyilerin kazandığı eski masallardan daha gerçekçi ve inandırıcı...
Başarıyla güç arasında, itibarla servet arasında doğrudan bir ilişki olduğunu sezinleyen her çocuk, erdemin sıkıcı yenilmişliği karşısında günahın diri cazibesine kapılacaktır.
Vicdan oluşumunu engelleyen, asıl bu zihniyet kalıbıdır.
Bilgisayar oyunları, o kalıbın seri üretim malları yalnızca...
***
Dün, Dünya Çocuk Hakları Günü'ydü.
Çocuklarımız için şiddetsiz bir dünyayı hak olarak görüyorsak, vicdan seferberliğine oyunlardan değil, "iyilik"e hayatın her alanında eski itibarını sağlayarak başlamalıyız.



Bu yazı 977 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 24 Nisan 2010 23,5 Nisan
    • 21 Aralık 2009 Menderes’in hücresi Öcalan’ınkinden küçüktü
    • 14 Mayıs 2009 Yol var, harita yok
    • 6 Nisan 2009 ‘Dünya büyükse biz de büyüğüz’
    • 26 Mart 2009 Bu bir darbe davası
    • 10 Şubat 2009 Neden kimseye güvenmiyoruz?
    • 14 Haziran 2008 Hakan Yakın’ın golü
    • 18 Mart 2008 İflas
    • 28 Ocak 2008 Ergenekon
    • 24 Aralık 2007 Sivil operasyonun tam sırası
    • 28 Ağustos 2007 Bravo çocuklar!
    • 27 Ağustos 2007 2007 yazı
    • 29 Mayıs 2007 Dağılmış pazar yerleri gibi...
    • 13 Ocak 2007 Kritik eşikte önemli konferans
    • 23 Aralık 2006 Kenan Doğulu'dan mesaj var
    • 21 Kasım 2006 Vicdanı sızlamayan çocuklar
    • 14 Kasım 2006 Tarihi bir itiraf
    • 4 Kasım 2006 Utanç
    • 30 Eylül 2006 Fransa'ya gözlük
    • 28 Eylül 2006 Avrupa için karşı rapor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,142 µs