En Sıcak Konular

Ergun Babahan


Ergun Babahan
0 0 0000

Batı'nın son vahşisi



Batı'da iktidar sahiplerinin en son tutunacağı dal olarak İslami terörizm kaldı. Hukuk ihlalleri, keyfi uygulamalar, Müslümanlara yönelik önyargılı tutum, her şey bu korku üzerine inşa ediliyor.
Terör korkusunun Bush'a bir fayda sağlamadığı ortada ama Tony Blair de aynı dalgaya binmeye çalışıyor.
M15, İngiltere'de 30 terörist girişimi takip ettiklerini ve 1600 kadar Müslüman genci sürekli izlediklerini açıkladı.
Blair de uluslararası terör tehdidinin çok ciddi olduğunu ve bir neslin bu tehditle yaşayacağını bildirdi.
Böyle açıklamalar doğal olarak kamuoyunun kafasını karıştırıyor, çünkü İngilizlerin veya Amerikalıların bu tip açıklamalarında tehdidin içeriği konusunda netlik yok.
Belli olmayan bir diğer gerçeklik ise bu insanların neden terör yolunu seçtiği. Batılıların yaklaşımından, Müslüman gençlerin ya bunalıma girip sadece terör yapmak amacıyla bu yolu seçtiği sonucuna varırsınız ya da sadece Müslüman inançlarının onları bu yola ittiğine inanırsınız.
Burada kendini sorgulama diye bir şey yoktur.
Batı, öteki ilan ettiği "vahşi!" Müslüman karşısında "uygarlığı" temsil ettiğine inanıyor.
Batı, güç kullanarak, işgal ederek, halkını ve inançlarını aşağılayarak bu insanları "medenileştirdiğini" düşünüyor. En azından kendi kamuoyunu ve kendisi gibi olmak isteyen Müslümanları bu konuda ikna etmeye çabalıyor.
Oysa gerçek kurcalandığında o vahşi Müslümanın kendi inancını yaşamaktan başka bir derdi olmadığı ortaya çıkacak.
Filistin'de aşırı güç kullananın, "Irak'a demokrasi getiriyorum" maskesi altında petrol kaynaklarını denetim altına alan ve 650 binden fazla insanın ölümüne yol açanın Batı olduğu anlaşılacak.
Eğer, Amerikan-İngiliz siyasetinin Irak, Filistin, Lübnan, Afganistan ve İran'a yönelik politikalarını göz önüne almazsanız, bu gençlerin terör uğruna terörist olduğu sonucuna varabilirsiniz.
Demokrasiyi, insan hakkını sadece Hıristiyan ve Yahudi kültürüne özgü bir şey gibi değerlendirip Müslümanları "terbiye edilmesi gereken bir yığın" olarak değerlendirirseniz;
Bu terbiyeyi işgal, bomba, masumların evini tank ateşine tutma, binlerce insanı yargısız cezaevlerine tıkma, işkence yapma olarak algılarsanız; fiziğin temel kuralı devreye girer. Her etkinin bir tepkisi olur.
Bugün Batı'nın Müslümanlara yönelik politikasının 15'inci yüzyılda, İspanya'nın Güney Amerika'ya yönelik politikasından temelde bir farkı yoktur.
İkisi de yerel halkı kendi görüşleri doğrultusunda ehlileştirmeyi amaçlamaktadır.
Bu ehlileştirme modeli, ölçüsüz güç kullanımı, aşağılama, işgal etme gibi tüm araçları içerdiği sürece bu terör tehdidinin ortadan kalkması mümkün değildir.
Sadece sonuçlara bakıp bir kültürü, bir bölgeyi veya bir inanç sistemini yargılayıp hakkında hüküm vermek yanlıştır.
Terör tehdidini, Müslümanları "terbiye edilmesi gereken vahşi" olarak görmekten vazgeçtiğiniz, onlara yönelik her tür şiddeti medeniyet peçesi altında gizlemekten vazgeçtiğiniz zaman ortadan kaldırırsınız.
Yalanlar ve güç size sadece günü kazandırır.



Bu yazı 811 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 6 Mayıs 2012 Adalet talebinden tahrik olan bir ordu! Astsubaylar direnin
    • 4 Nisan 2012 Benim darbecim insanlık suçu işlemez
    • 24 Mart 2012 Ergenekon ve psikolojik savaş
    • 14 Mart 2012 Kürt meselesinde tarihi uyarı
    • 7 Mart 2012 Türkiye, AB için neden önemli!
    • 4 Mart 2012 Medya nasıl kurtulur?
    • 3 Mart 2012 Medya eliyle hükümet devirmek de darbedir!
    • 19 Şubat 2012 Sayın Başbakan 3’üncü dönemler hep zor geçer!
    • 15 Şubat 2012 Washington’ın Türkiye’ye bakışı
    • 14 Şubat 2012 Gazetecinin suç işleme özgürlüğü
    • 7 Şubat 2012 Tencere dibin kara
    • 5 Şubat 2012 Sadece ordu yetmez devleti sıfırdan kurmalı
    • 22 Ocak 2012 Barlas, Özkök’ü neden uyarmıştı!
    • 3 Ocak 2012 Bu facia AK Parti için çok ciddi alarm
    • 13 Aralık 2011 Siyaset ve sadakat
    • 11 Aralık 2011 Bu iddianamede ciddi şike var!
    • 6 Aralık 2011 İşte kahramanınız Kozinoğlu!
    • 22 Kasım 2011 CHP, Dersim ve Ermeni kırımı!
    • 19 Kasım 2011 Atatürk milliyetçiliği ‘Ne Mutlu Türküm’ demektir
    • 15 Kasım 2011 Ulusalcılara bir iyi bir de kötü haber

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,849 µs