Abdülhamit Bilici
0 0 0000
Da Vinci Şifresine karşı kutsal ittifak
Dünyayı büyük bir krizin eşiğine getiren karikatür krizinden ne kadar ders alındı? Hindistanda yaşanan bir gelişme, Danimarkalı gazetenin tetiklediği krizden bazı dersler çıkarıldığı yönünde umut veriyor.
Hatırlarsanız, karikatür krizi üzerine kaleme aldığımız bir yazıda, olayı, bir İslam-Batı çatışması şeklinde takdim etmenin yanlışlığını vurgulamış ve bu görüntüyü ortadan kaldıracak bazı önerilerde bulunmuştuk. Bunlardan biri de kutsala hakaret edildiğinde, hakaret edenle hakarete uğrayanı baş başa bırakmayacak yaklaşımları devreye sokmaktı. Çünkü bugün Müslümanın kutsalına hakaret eden, yarın Yahudinin, ertesi gün de Hıristiyanın kutsalına hakaret edebilirdi. Bu tür olayları kutuplaşmaya varmadan önlemenin yolu, kutsala saygı etrafında dinler ve kültürler arası bir platform oluşturmak ve hakarete ortak cevap vermekti.
Karikatür krizinde, Peygamberimiz hedef alındığı için, ilk tepkinin Müslümanlardan gelmesi doğaldı. Ama ilk tepkinin ardından diğer dini grupların harekete geçirilmesi noktasında geç kalındı. Kriz, şiddet boyutuna ulaştıktan sonra çeşitli adımlar atıldı. Ancak geç de olsa bu yöndeki küçük çabalar olumlu sonuçlar verdi. Ülkemizde ve dünyada diğer dini gruplar, Müslümanları üzen karikatürleri kınadı.
Müslümanların karikatür krizinde karşı karşıya kaldığı krizin bir benzerini, Hıristiyanlar, Da Vinci Şifresi kitabı ve bundan hareketle sinemaya uyarlanan film yüzünden yaşıyor. ABDde iki yıl önce çıkan Da Vinci Şifresi adlı roman, 44 ayrı dilde 25 milyondan fazla sattı. Halen dünyada en çok satan kitapların başında. Dan Brownun yazdığı kitabın A Beatiful Mind filmiyle Oscar kazanan yönetmen Ron Howard tarafından sinemaya aktarılması üzerine, Hıristiyanların, özellikle de Katolik dünyasının tepkisi iyice artmış durumda. Çünkü film, Katolik kilisesini karanlık bir örgüt olarak ele alıyor ve 2 bin yıldır Hz. İsa ile ilgili sırları saklamakla suçluyor. Kitabın iddiasına göre Hıristiyanların inançlarının aksine, Hz. İsa, Mecdelli Meryem isimli öğrencisiyle evlendi. Bu evlilikten çocukları oldu. Hatta bugüne kadar bu evliliğin kan bağını sürmek mümkün. Ancak Vatikan bunu gizliyor.
Hıristiyanlar arasında kitaba ve taşıdığı bu iddialara tepki o kadar büyük ki, birçok ülkede olumsuz etkileriyle mücadele etmek için Katolik dini liderler Da Vinci Şifresine Cevap Ekipleri oluşturmuş durumda. Kitap adı üstünde bir roman ve bir kurmaca. Aklı başında kimse bu iddialara inanmaz. Ama Hıristiyanlar, kitabın kurmaca yönünün göz ardı edilmesinden ve iddiaların gerçekmiş gibi algılanmasından korkuyor. Ayrıca görüntülerle destekleneceği için, filmin kitaptan da daha olumsuz etkilere yol açacağını düşünüyor ve tepki gösteriyorlar. Film, ilk olarak bugünkü Cannes Film Festivalinin açılışında seyredilecek. 19 Mayısta ise bütün dünyada gösterime girecek. Öfkeli Hıristiyanlar ise filmin yasaklanmasından, kurgu olduğunu hatırlatan bir uyarı eklenmesine kadar farklı taleplerde bulunuyor.
İşte kutsala hakaret karşısında işbirliği açısından olumlu gelişme de burada ortaya çıkıyor. Hindistanda önemli Müslüman gruplardan biri, filme karşı Hıristiyanlarla birlikte protestolara katılacağını açıklıyor. Hindistan gazeteleri, dün Da Vinci Şifresi, Müslümanlarla Hıristiyanları birleştirdi başlığıyla çıktı.
Hindistan Sünni Alimler Cemiyeti tarafından yapılan açıklamada filmin Hz. İsaya iftira attığı belirtildi. Örgütün Genel Sekreteri Mevlana Mensur Ali Han ise şu açıklamayı yapıyor: Kuran, Hz. İsayı bir peygamber olarak tanıtıyor. Bu kitap ve filmin söylediği ise hem Hıristiyanlara hem de Müslümanlara saldırıdır. Hindistandaki Müslümanlar, ortak dini inancımıza saldırı karşısında Hıristiyan kardeşlerimize yardım edecektir. Hindistandaki diğer Müslüman örgütler de ülkede yaşayan 18 milyon Katoliki üzen filme tepki gösteriyor. Hatta Müslüman ve Hıristiyan liderlerin Bombayda siyasi temsilciler ve polise birlikte görüşüp tepkilerini iletiyorlar.
Umarız sonuç alırlar. Ama bir netice çıkmasa da bu, kutsala saygı paydasında örnek bir hareket.
Bu yazı 1,393 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
25 Eylül 2012
Ankara'nın Suriye'ye bakışı
-
1 Eylül 2012
İran'a Mursi tokadı!
-
14 Ağustos 2012
Suriye kimin meselesi?
-
7 Ağustos 2012
Başbakan da 'terörist' oldu!
-
28 Temmuz 2012
Yüksek riskli Suriye politikası
-
24 Temmuz 2012
Suriye nereye gidiyor?
-
14 Temmuz 2012
"Derin devlet"
-
10 Temmuz 2012
Türkiye'nin kaybettiği üç lüks
-
3 Temmuz 2012
Ortadoğu için hangi Türkiye?
-
26 Mayıs 2012
Gül'ü kaçıran Google aracı!
-
21 Nisan 2012
Neden Batı Çalışma Grubu?
-
13 Mart 2012
Abant'ın 4 mesajı!
-
4 Şubat 2012
Araplar bilmez, biz biliriz!
-
24 Ocak 2012
Obama'yı vur, İsrail'i koru!
-
14 Ocak 2012
Silivri boşalsın, Türkiye rahatlasın!
-
24 Aralık 2011
Fransa'ya en iyi cevap
-
29 Ekim 2011
Keşke Başbakan da okusa!
-
27 Kasım 2010
Psikolojik harekâta dikkat!
-
30 Haziran 2010
AK parti'yi kaybetmenin sifreleri!
-
28 Kasım 2009
Davutoğlu Yeni Osmanlıcı mı?
Yorumlar
+ Yorum Ekle