En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

Büyükanıt’ın büyük hataları...



Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın göreve başlamasından sonra ortamın sertleşeceğine ve gerileceğine dair haberler o daha göreve gelmeden gelmişti.

Nitekim söylenenler doğru çıktı ve Büyükanıt Paşa ve beraberinde getirdiği komuta kademesi daha göreve başlar başlamaz, müminler Ramazan'ı idrak ederken birer birer "irtica" konuşmaları yaptılar.

Hatta Başbakan ABD Başkanı ile Beyaz Saray'da görüşürken Genelkurmay Başkanı "irtica" filan dedi. Şimdi...

Büyükanıt ve diğer komutanlar için böyle bir "giriş" iyi olmadı. Belki de yaptıkları en büyük hata buydu!

Siz bir göreve geliyorsunuz ve koltuğa oturup etrafı şöyle bir kolaçan etmeden hemen irtica nutukları atmaya başlıyorsunuz!

Durun bakalım! Daha yeni oturdunuz koltuklarınıza. Önce bir "Bismillah" deyin.

Sonra, şöyle derin bir nefes alın.

Türkiye'nin devasa güvenlik sorunlarının sırtınızda olduğunu unutturacak hiçbir angajmana girmeyin...

Çözün, bitirin, ne yapacaksanız yapın şu PKK olayını, millet alnınızdan öpsün!

Türkiye'nin Mustafa Reşit Paşa ile başlayan ve Mustafa Kemal Paşa ile devam ettirilen batılılaşma hedefine ulaşması için çok önemli bir proje olarak görülen Avrupa Birliği ile çatışmaya girmeyin.

Halkın seçip büyük bir oy farkı ile iktidara getirdiği iktidarla iktidar çatışmasına girmeyin.

Her demokraside olduğu gibi Türkiye'nin de sivil bir idare ile yönetildiği ve askerin sivil iradeye bağlı olduğunun tersine bir görüntü verecek ve Türkiye'yi demokratik dünyada küçük düşürecek adımlar atmayın...

Demek ki yeni komuta kadememiz işe başlar başlamaz büyük hatalarla başladılar.

1- Konuşmak için çok ama çok "acele" ettiler.

2- İrtica nutukları atmak için "Ramazan ayını seçtiler."

3- Özellikle Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın konuşmasında geçen "Karşı devrim" "Ezan'ın Türkçe okunması" gibi Türkiye'de pek de kabul görmeyecek sözlerle konuya girdi...

4- Başbakan yurt dışında önemli bir ülkenin devlet başkanı ile görüşürken ülkede asker-sivil gerilimine yol açacak konuşmalar yaptılar.

5- Bu konuşmaların içeriği hakkında Amerikan Büyükelçisi Wilson'un "Kakafoni" sözlerini sineye çektiler.

6- Hükümet Başkanı, Meclis Başkanı hakkında konuşan aleyhte konuşan askerler, Amerikan elçisine cevap vermeyerek kendilerini zor duruma düşürdüler.

7- Özellikle Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın konuşmasında TESEV'i hedef alması ve hakkında kapsamlı araştırma başlatıldığına dair sözler Türkiye'deki güç odaklarını rahatsız etti. TESEV deyince akla gelen kurum ve kişiler dikkate alındığında... TÜSİAD, Can Paker, Eczacıbaşı vs...

8- DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın PKK terörünün önlenmesine dair yaptığı bir konuşmaya gazetecileri karargaha çağırıp cevap verdiler. Böylece iktidardan başka muhalefete de tahammül etmeyen ve onlara da cevap yetiştiren bir konuma düştüler.

9- Avrupa Birliği temsilcilerinden isimler vererek söz ettiler ve onları kınadılar. Onlar da bunun üzerine "Türkiye'de asker AB reformlarını engelliyor" açıklamaları yaptılar ve ordunun Türkiye'de siyasete nasıl yön verdiğini ve nasıl etkilediğini ortaya koydular.

10- Bütün bunlardan sonra "Biz konuşunca ülke geriliyor" diyerek 29 Ekim resepsiyonunda konuşmayarak hatalarını kabul durumuna düştüler. Daha... Daha ne olsun, bunlar yetmez mi? Bunlar sizce hata değilse nedir? 



Bu yazı 887 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,255 µs