En Sıcak Konular

Ferai Tınç


Ferai Tınç
0 0 0000

Avrupa ile tren kazası olacak mı



OLLI Rehn’in haziran ayında Lüksemburg’da sözünü ettiği tren kazası olacak mı?

Bu sıralarda herkesin konuştuğu ve yanıt aradığı soru bu.

Bir yıl önce müzakere başlama kararı alındığında, yapılan bütün uyarılara rağmen pürüzlü konuların düzeltilmesi yine son ana bırakıldı.

301’inci maddeyle ilgili şikayetlerimizi, basın olarak biz çok önceden, iki yıl önce gündeme getirmiş ve bu maddenin düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün önünde ciddi bir engel teşkil edeceğini söylemiştik.

Hatta, düzeltileceğine dair söz bile almıştık. Ben kendi adıma, Uluslararası Basın Enstitüsü’nün Yönetim Kurulu toplantısı nedeniyle düzenlenen bir akşam yemeğinde Başbakan Erdoğan’a bu konu iletildiğinde, kendisinden olumlu yanıt da alındığının tanığıyım.

Ama maalesef halkın taleplerine kulak kapatmak gibi bir alışkanlık var bu ülkede.

Mutlaka dışarıdan dayatılacak bazı şeyler.

* * *

AVRUPA Birliği üyesi ülkelerin diplomatları, Brüksel’den gelen mesajlarda iki konu öne çıkıyor. 301 ve Kıbrıs.

301 için geç bile kalındı. Kaldı ki ifade ve düşünce özgürlüğünün önündeki tek engel 301 değil. Ya 288, terörle mücadele yasasının getirdiği kısıtlamalar?

Onlar da gelecek yılın ilerleme raporunun malzemeleri mi olacak?

Her yıl sonu Türkiye ile ilgili ilerleme raporu yayınlanırken, Brüksel’in gözüne batan bir iki konuda düzeltme ile Avrupa Birliği sürecinde yürümek mümkün değil.

Bu çok daha sıkıntılı ve hiçbir köklü kararın alınamadığı bir sürece, daha doğrusu bir sürünme haline dönüşmek üzere.

Belki de herkes bundan memnun. Böylece her iki tarafın da fazla bir yükümlülük altına girmeden sürdürebileceği bir ilişki kuruluyor. Üstüne düşenleri yapmaktan kaçanlar memnun olsa da bu bize zarar veriyor. Avrupa kapısında sürünen bir ülke konumundan bir an önce çıkmanın yolu, bazılarının beklediği gibi ilişkileri kestirip atmak mı yoksa halkın demokratikleşme taleplerini ciddiye almayan bir ülke haline gelmek mi? Bu konuda bir an önce karar vermemiz gerekiyor.

* * *

KIBRIS konusunda ise ilginç gelişmeler var. Finlandiya dönem başkanı olarak hazırladığı öneriyi sözlü olarak taraflara sunduktan sonra yeni bir egzersiz başladı. Maraş’ın BM denetiminde Rumlara açılması ile Gazi Magosa limanından KKTC ile Avrupa Birliği arasında doğrudan ticaretin başlamasını öngören paketi kimse reddetmiyor ama kabul da etmiyor.

Görüştüğüm yabancı bir diplomata göre Finlandiya’nın da istediği bu.

Kıbrıs konusunun tren kazasına neden olmaması için yeni bir açılıma fırsat tanımak, zaman kazanmak.

Gelen haberler, son günlerde ABD’nin de Finlandiya’nın girişimini desteklemek için hareket geçtiği yönünde.

Türkiye, Maraş’ın açılmasının kapsamlı çözümün bir parçası olduğunu söyleyerek bu öneriyi reddetti. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Maraş’ın önce yüzde 20’sinin BM denetimine verilmesini önererek aşamalı açılım üzerinde çalıştığı ileri sürülüyor.

Finlandiya, Türkiye ve Kıbrıs Rumlarının değişiklik önerilerini teker teker toplayıp bir formül oluşturmaya çalışıyor.

Bu arayışın sonuç getireceğini hiç sanmıyorum. Ama hiç değilse tren kazasının istenmediği anlaşılıyor.

Pekiyi ne olabilir? Kıbrıs’a limanların açılmasıyla doğrudan ilgili fasıllarda müzakere açılmayabilir, diğerleri devam eder.

Türkiye AB’den uzaklaşmaz ama yaklaşmaz da.



Bu yazı 1,170 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Kasım 2010 Talabani'nin resti
    • 2 Ağustos 2010 Ortadoğu’da gerilim yüksek
    • 21 Mayıs 2010 Acem oyunu
    • 14 Eylül 2009 12 Eylül ne zamana kadar?
    • 7 Ağustos 2009 Mahmur Kampı neden önemli
    • 10 Mayıs 2009 Anneler en çok barış istiyor
    • 2 Ocak 2009 Geçen yılın iki olayını birinci seçtim
    • 13 Ekim 2008 İlerleme raporunun pazarlama stratejisi belli oldu
    • 11 Ağustos 2008 Gürcü lideri kim itti?
    • 10 Ağustos 2008 Kafkasya’da süper güç rekabeti
    • 4 Ağustos 2008 Kerkük krizi tırmanıyor
    • 26 Mayıs 2008 Fransa’nın eski başbakanı, Sarkozy’ye aldırmayın diyor
    • 25 Nisan 2008 Ortadoğu barışı ve Golan
    • 7 Nisan 2008 Zirvelerin ardından
    • 17 Mart 2008 Dış politikada baskı dönemi başlarken
    • 14 Mart 2008 Açlığın yeni yüzü ve füze kalkanı
    • 25 Şubat 2008 Kıbrıs’ta nerede kalmıştık?
    • 18 Şubat 2008 Kontrollü bağımsızlık
    • 25 Ocak 2008 Ege’de yeni sayfanın manşeti ’cesaret’
    • 21 Ocak 2008 Soğuk savaş üslubu geri dönerken

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,267 µs